English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ N ] / Nasıl oldu bilmiyorum

Nasıl oldu bilmiyorum tradutor Inglês

416 parallel translation
Nasıl oldu bilmiyorum.
I don't know how it happened.
Biliyordum ama, nasıl oldu bilmiyorum.
I did know, but I don't know how.
Ne zaman, nerede ve nasıl oldu bilmiyorum.
I don't know why, when or where.
Nasıl oldu bilmiyorum, hiç beklemiyordum.
I don't know how it happened, I didn't want it to happen.
Nasıl oldu bilmiyorum ama sen kişisel olarak bu evliliği desteklemiş oldun.
I dare say. However, you personally seemed to sanction the marriage...
Bu nasıl oldu bilmiyorum.
I don't know how it happened! It Wasn't my fault!
Nasıl oldu bilmiyorum, yer ayıracak zamanım yoktu.
I had no know-how, and I didn't have the time to get involved deeply with the matter.
Nasıl oldu bilmiyorum ama seni çağırdığım duyuldu.
I don't know how the word got out that I'd sent for you but somehow it did.
Nasıl oldu bilmiyorum.
I don't get it.
Sonra nasıl oldu bilmiyorum ama vuruldum.
Then, I've no idea how, I was hit.
Nasıl oldu bilmiyorum ama bunu görmek güzel.
I don't know how it happened, but it's good to see.
Nasıl oldu bilmiyorum ama hâlâ bizimle, efendim.
I don't know how, sir, but it's still with us.
Bütün bu olanlar nasıl oldu bilmiyorum?
I don't know how it all came about.
Ben bile nasıl oldu bilmiyorum...
I don't even know how it happened...
Yine nasıl oldu bilmiyorum, Campanella adındaki bir hemşireyi ameliyat masasında öldürdü.
Somehow, he got a dialysis nurse, Campanella... to die of anesthesia shock on an operating table.
Eric, nasıl oldu bilmiyorum ama bitti.
Eric was completed, do not know why.
Nasıl oldu bilmiyorum, birden birbirimize giriverdik. Niye girdiniz?
I don't know, how it happened, suddenly we clashed into each other!
Nasıl oldu bilmiyorum, bir koltukta uyuyakalmışım.
And I don't know how it happened, I just fell asleep in a wing chair.
Oh, Graham, nasıl oldu bilmiyorum.
Oh, Graham, I don't know how that happened.
Ben nasıl oldu bilmiyorum...
I don't know what came over me.
Bu nasıl oldu bilmiyorum.
I don't know how this happened.
Nasıl oldu bilmiyorum.
I don't know what happened.
Nasıl oldu bilmiyorum ama bulacağım, tamam mı?
I have no idea how this happened, but I'm gonna find out, OK?
Nasıl oldu bilmiyorum.
I don't know how.
Nasıl oldu bilmiyorum, ama beni buldular.
I don't know how, but they found me.
Nasıl oldu bilmiyorum, Kim bilebilir ki.
How it happens, who the hell knows.
Nasıl oldu bilmiyorum.
This did not happened.
Nasıl oldu bilmiyorum ama sanki zaman durmuş gibiydi.
I don't know why, but it's always seemed like time just stopped.
Nasıl oldu bilmiyorum.
I don't know how the hell it happened.
Nasıl oldu bilmiyorum ama kalktım ve baktım ki bir tren bize doğru geliyor.
I don't know if I passed out or what but when I looked up, the train was bearing down on us. Fast. I don't know how.
Babama sigara içtiğimi söyleme, olur mu? Bu nasıl oldu bilmiyorum.
Don't tell my dad about the cigarette, okay? - Why are you doing this to us? - I don't know -
Büyüdüm, nasıl oldu bilmiyorum.
I grew up, I don't know how.
Nasıl oldu bilmiyorum, yemin ederim.
I don't know how it happened, I swear.
Nasıl oldu bilmiyorum, ama kalıbını çıkardık ve bir şey bulduk.
But we pulled a mould and...
Nasıl oldu bilmiyorum.
I don't know how. It looks like he's coming back.
Bu kadın başıma bela oldu, ondan nasıl kurtulacağım bilmiyorum.
Oh, I am so entangled with this woman that I don't know how to extricate myself.
Nasıl oldu seni dinledim bilmiyorum.
I don't know how I let you talk me into it.
Nasıl oldu tam bilmiyorum. Ama bana öyle geliyor ki biz sahtekâr Çinli Lao'ya bir özür borçluyuz.
How it happened I don't exactly know but somehow I think we all owe a debt of gratitude to an old Chinese faker named Lao.
Nasıl açıklayacağınızı bilmiyorum, efendim, topraktaki bu mermiyi ateşleyen aynı silah nasıl oldu da, bu gece Bayan Goodland'in tuvalet odasına girdi?
I don't know how you're gonna explain, sir, how the same gun that fired this bullet in the dirt, ended up tonight in Mrs. Goodland's dressing room.
Bilmiyorum ne oldu, nasıl yaşadı...
I don't know what happened, how he lived alone...
Benden nasıl haberleri oldu? Bilmiyorum.
How can they know about me?
Nasıl oldu, bilmiyorum, ama iki adam görevlendirmiştik.
Although three men had outside.
Nasıl oldu da yaptım bilmiyorum ama oldu işte. " dedi.
"I don't know what got over me but something just came over me."
Bu nasıl oldu, bilmiyorum.
I don't know how this happened.
Bu iş nasıl böyle oldu, bilmiyorum.
I don't know how this happened.
Nasıl oldu da kablolu yayına eklendi? Bilmiyorum.
Why are we on the cable?
Nasıl oldu bilmiyorum.
I don't know how that happened.
Bunu nasıl oldu da anlamadım bilmiyorum.
I don't know why I don't realize this.
Nasıl oldu da beni bunu yapmaya razı ettin, bilmiyorum.
I don't know why the hell I ever let you talk me into doing this.
Nasıl oldu, bilmiyorum, ama görünüşe göre ben kazandım.
I don't know what's the matter! But it seems that I have won!
Amacımıza ulaştığımız için çok mutluyum, ama... hiç beklemediğimiz bazı değişiklikler oldu ve ben bu değişikliklerin, geleceğimizi nasıl etkileyeceğini bilmiyorum.
I'm happy that we've accomplished our goal, but... there have been some unexpected changes and I don't know how they'II affect our future together.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]