Rahatsız ettiğim için üzgünüm tradutor Inglês
1,260 parallel translation
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, yine Van Breughel.
Sorry to disturb you, it's Van Breughel again.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry to bother you...
- Telefonda rahatsız ettiğim için üzgünüm...
- Sorry to bug you on the phone...
Affedersiniz. Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Tüm ekip burada.
Excuse me, I'm sorry for disturbing you, I've got a whole crew here.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry for interrupting.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Hi. I'm really sorry to interrupt you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm... ama bir sorunum var.
I'm sorry to interrupt you, but, uh, I'm having a bit of a problem.
- Pardon, rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Excuse me, I hate to bother you...
" Hey, Andy, rahatsız ettiğim için üzgünüm, fakat 17. yüzyıla ait bir büyücü beni ve kardeşlerimi öldürmek istiyor.
" Hey, Andy, I hate to bother you, but a 17th-century warlock is trying to kill me and my sisters.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, Dr. Romano, Dr. Greene yine arıyor.
Sorry to bother you, Dr. Romano. Dr. Greene is calling again.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm binanın bakım sözleşmesini değiştirdik.
Sorry to bother you, but have we changed our building maintenance contract?
Hakim bey, rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry to bother you, judge.
Geç saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ama yardımın gerekiyor.
I apologize for disturbing you at this hour, but I need your help.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to have bothered you. - ( NANCY ) :
Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ama sizinle konuşmam gerekiyordu.
I am so sorry to bother you at home, bit it is urgent that I speak with you.
- Bu şekilde rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sorry to intrude on you like this.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to bother you, all right?
Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm.
And as long as you're with me,
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry for the inconvenience.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry to disturb you.
Polis, bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Police. Sorry for calling so late.
Seni işte rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry to bother you at work.
- Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Excuse me for bothering you.
Haber vermeden bu kadar erken rahatsız ettiğim için üzgünüm ama kocanızla bir şey konuşmam lazım.
I'm sorry to be here so early without warning... but I must speak with your husband.
- Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- I'm sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, D'Argo...
I'm sorry to disturb you, D'Argo...
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry to bother you. I'm looking for Michael.
Sizi evde rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to bother you at home. - No.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
All right, I'm-I'm sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Nice to meet you. Sorry to barge in on you like this.
- Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to bug you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm Sarah.
Sorry to disturb you, Sarah. ( SCOFFS )
Rahatsız ettiğim için üzgünüm hanımefendi.
Sorry to bother you, ma'am.
Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm. Sanırım eşim Valerie'yi tanıyorsunuz.
I'm sorry to bother you so late, but I believe you know my wife Valerie.
- Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- And I'm sorry.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry to bug you.
Seni tekrar rahatsız ettiğim için üzgünüm ama gerçekten önemli bir konuda yardımına ihtiyacım var.
I'm sorry to bother you again, but I need your help with something. It's really important.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama.. .. Malcolm bugün okula gelmediğinde.. Ne?
I'm sorry to bother you at home... but when Malcolm didn't show up for school today...
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama şuradaki arkadaşım Miranda..
Hi. I'm sorry to bother you, but my friend Miranda over there...
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, kedicik.
Sorry to bother you, kitten.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to bother you.
Bayanlar ve baylar, rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Ladies and gentlemen, sorry to bother you...
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- I'm sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Para için gelmedim.
I'm sorry to bother you
Sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm.
I'm terribly sorry to disturb you.
Sizi böyle bir zamanda rahatsız ettiğim için çok üzgünüm.
I'm terribly sorry to disturb you at a time like this.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry, Wolf.
Sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm.
I'm real sorry to bother you.
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız ettiğimiz için üzgünüz 17
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğimiz için üzgünüz 17
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız etmeyin 24
rahatsız etmek istemedim 25
rahat bırakın beni 59
rahatsız mı oldun 22
rahat bırakın 25
rahatsız olmayın 47
rahatsız mı ettim 20
rahat dur 117
rahatla 772
rahatsız etmek istemem 22
rahatsız etmek istemedim 25
rahat bırakın beni 59
rahatsız mı oldun 22
rahat bırakın 25
rahatsız olmayın 47
rahatsız mı ettim 20
rahat dur 117
rahatla 772
rahatsız etmek istemem 22