Rahatsız mı oldun tradutor Inglês
135 parallel translation
Evet, rahatsız mı oldun?
Yeah, that bother you?
- Rahatsız mı oldun?
- You're kind of tight.
- Rahatsız mı oldun?
- That bug you?
Rahatsız mı oldun?
I'D LIKE A WHISKEY. WHY, IS SOMETHING WRONG
Rahatsız mı oldun?
Would it bother you?
Rahatsız mı oldun?
Are you annoyed?
- Rahatsız mı oldun?
- Do you mind?
- Rahatsız mı oldun?
- Disturbed?
- Rahatsız mı oldun?
- You mind?
- Rahatsız mı oldun? - Hayır.
- Are you having a change of heart?
- Rahatsız mı oldun?
- Does it bother you?
Rahatsız mı oldun?
Does this bother you?
Rahatsız mı oldun?
Do you feel uneasy?
- Rahatsız mı oldun?
- Is that bothering you?
Rahatsız mı oldun?
Is this disruptive?
Duyduklarından rahatsız mı oldun?
This conversation makes you uncomfortable?
Rahatsız mı oldun? Hayır.
You find this uncomfortable?
Pardon, Raja. İngilizce konuşmamdan rahatsız mı oldun?
You're feeling annoyed because I'm speaking in English?
- Rahatsız mı oldun? Hayır!
- You have a problem with that?
Ondan rahatsız mı oldun?
Is he bothering you?
Rahatsız mı oldun, bacım? : )
You got a problem with that, sister?
- Evet, rahatsız mı oldun hanım evladı?
Yeah! How about your tight little yuppie ass?
Rahatsız mı oldun?
So this is about you and your comfort level?
Sunumumdan rahatsız mı oldun?
Were you displeased with my performance? No.
Beni sevdikleri için rahatsız mı oldun?
Are you ticked because they like me?
Rahatsız mı oldun?
So, what bothered you?
- Rahatsız mı oldun?
- You're uncomfortable?
Rahatsız mı oldun?
Were you uncomfortable?
Doğrulardan rahatsız mı oldun?
Ucomfortable with the truth?
Ne oldu rahatsız mı oldun?
Why?
Bundan rahatsız mı oldun?
Then why are you wearing it?
Arkadaşlığımızdan rahatsız mı oldun?
Do you feel threatened by our friendship?
- Sevgili olmasından rahatsız mı oldun?
Uncomfortable with my taking a lover?
Rahatsız mı oldun, tatlım?
Are you nervous, sweetie?
- ne yani rahatsız mı oldun!
- Gawd! What a nuisance!
Rahatsız mı oldun, Ken?
Does that bother you Ken?
Uykunda rahatsız mı oldun?
Rough night's sleep?
- Rahatsız mı oldun?
- You're not uncomfortable with this?
- Rahatsız mı oldun?
- You feel uncomfortable.
Rahatsız oldun tabii, ama benim hatam mı?
Naturally you're irritated, but is it my fault...
Rahatsız mı oldun?
With son?
Sıcaktan mı rahatsız oldun?
Heat getting to you?
- Rahatsız mı oldun?
YOU GOT A PROBLEM WITH THAT?
Mademki sen sorumluluğun mükemmel örneği oldun sanırım bunu buraya öylece bırakmam seni rahatsız etmez.
But since you're such a paragon of responsibility I guess it won't bother you if I just leave it right here.
Üzerinde oturuyor olmasından mı rahatsız oldun?
You mean then she'd be sitting here instead?
Yatak odamızda kamera var, burada mı rahatsız oldun?
We have a camera in the bedroom, but this is where you draw the line?
Yarım gün çalışamadım. Sen daha fazla rahatsız oldun.
I missed a half day's work, and you were inconvenienced even more.
- Ne oldu, rahatsız mı oldun?
Why, does this bother you?
Rahatsız mı oldun?
What a nerve!
Ciddi bir kalp rahatsızlığı olduğunu bile bile, Lucas'ın basket takımında oynamasına izin verdiğin için arkadaşlık testinde başarısız oldun.
You failed the friendship test by letting Lucas play basketball with a serious heart condition.
Çocuk, Rahatsız mı, oldun.
Kid, you have some nerve.
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız mı ettim 20
öldün 58
öldün mü 25
öldün sen 47
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatsız mı ettim 20
öldün 58
öldün mü 25
öldün sen 47
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız etmek istemedim 25
rahatsız etmeyin 24
rahat bırakın beni 59
rahatsız olmayın 47
rahat bırakın 25
rahat dur 117
rahatla 772
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız etmek istemedim 25
rahatsız etmeyin 24
rahat bırakın beni 59
rahatsız olmayın 47
rahat bırakın 25
rahat dur 117
rahatla 772