Çok endişelendim tradutor Inglês
656 parallel translation
Çok endişelendim.
I've been worried sick.
Senin için çok endişelendim.
I was so worried about you.
Oh, çok endişelendim.
Oh, I was so worried.
Jane, senin için çok endişelendim.
Jane, I was so worried about you.
Çok endişelendim.
I have to admit, I was pretty worried.
Fas'da olduğunu bilmezken çok endişelendim.
How I was worried about you, way out in that lonely post in Morocco!
Sen yokken çok endişelendim hayatım.
I worried so about you, dear, while you were away.
Çok endişelendim.
I was worried.
Kardeşimin durumuna çok endişelendim.
My uneasiness about my sister must be my excuse.
Kaptan, sizin için çok endişelendim.
Capt. Phil, I've been having conniptions about you.
Çok endişelendim.
We didn't know where you were.
Çok endişelendim.
I was very worried.
Çok endişelendim.
I was frantic.
Willie, çok endişelendim.
Willie, I'm worried.
- Çok endişelendim.
- I'm just worried sick.
Yukiko için çok endişelendim, çok gerginim.
I've been so worried about Yukiko, I'm all tense
Çok endişelendim, gir içeri.
I've been so worried. Come in.
- Çok endişelendim.
- I was so worried.
- Senin için çok endişelendim.
I was scared you...
Çok endişelendim.
I was very concerned.
Çok endişelendim.
He cried all night.
Sizin için çok endişelendim.
I was so concerned about you.
Senin için çok endişelendim çünkü aklıma İspanyol İç Savaşı sırasında...
Well, I worried so about you because of my time in the Spanish Civil War...
David, senin için çok endişelendim.
David, I was so worried about you.
Çok endişelendim.
I'm very worried.
Senin için çok endişelendim.
Worried much.
Bir süre sonra, ben çok endişelendim ve...
After a while I became very worried, and...
Çok endişelendim Woody.
I got real worried, Woody.
Biliyorsun hayatım, o lânet psikiyatri hastanesinde olanları öğrendikten sonra senin için çok endişelendim.
You know, dear, I was terrified when she learned of her story... that damned psychiatric hospital.
Senden üç gün haber alamayınca çok endişelendim.
I got so worried, you know, when I didn't hear from you for three days.
Önceki gün düğüm noktalarını çözsem bile, sağlığın için çok endişelendim.
Although I released your vital points the other day. But I worried for your health.
Çok endişelendim.
I'm very concerned.
- Senin için çok endişelendim.
- Sure worried about you.
Senin için çok endişelendim!
I've been worried about you!
Çok sevindim, T.J. Yerimden izlerken onu gördüğümde çok endişelendim.
T.J., I'm glad. I saw her from the stands. I was worried.
Tatlım, çok endişelendim.
Darling, I've been so anxious.
Hayatım, çok endişelendim.
Darling, I was so anxious.
Senin için çok endişelendim.
I was very worried.
KITT, senin için çok endişelendim.
Oh, KlTT, I've been so worried.
Hasegawa ve Take, Sizin için çok endişelendim.
Hasegawa and Takei, I am worried about you two.
Senin için çok endişelendim.
I've been worried sick about you.
Çok endişelendim.
I was distressed.
Çok endişelendim, biliyor musun?
I was worried sick, you know?
Senin için çok endişelendim.
I was really worried about you.
Biliyor musun... Çok endişelendim.
You know... I was so worried.
Çok endişelendim.
Thank God you're all right. I was so worried.
Bir tanem, çok endişelendim.
Darling, I was so worried.
Çok endişelendim.
I've been so worried.
Senin için çok endişelendim.
You know Nerva here.
Başarısızlığım hakkında çok uzun süre endişelendim.
You know, I used to worry a lot about not being a big success.
Gel buraya çok endişelendim.
Come here.
endişelendim 49
çok etkileyici 243
çok eğlenceli 150
çok erken 73
çok eski 44
çok etkilendim 172
çok endişeliyim 39
çok enteresan 39
çok eğlendim 51
çok eğleniyorum 26
çok etkileyici 243
çok eğlenceli 150
çok erken 73
çok eski 44
çok etkilendim 172
çok endişeliyim 39
çok enteresan 39
çok eğlendim 51
çok eğleniyorum 26