Çok güzeldi tradutor Inglês
5,163 parallel translation
Çok güzeldi.
It's really beautiful.
Çok güzeldi.
It was beautiful.
Evet, Meksika çok güzeldi.
Yeah, Mexico was a blast.
Bu çok güzeldi.
[Sighs] That was beautiful.
Çok güzeldi, ve ren geyiği de lezzetliydi.
It was beautiful, and the reindeer was delicious.
Grup çok güzeldi. Harika görünüyorsun.
Band was good.
Seni tanımak, birlikte vakit geçirmek çok güzeldi.
You know, it was so great getting to know you, spending time with you.
Gerçekten çok güzeldi.
It was really awesome.
Çok güzeldi.
Aw, well, that's sweet.
- Çok güzeldi.
- It was so beautiful.
Şu amına koyduğumunun mutluluk deliği yok mu çok güzeldi.
That glory hole shit out there... that... was... beautiful.
Kafam çok güzeldi.
I was pretty buzzed.
- Evet, çok güzeldi.
Yeah, it has been a good day.
Evlat, bu çok güzeldi!
Son, it was so beautiful!
Harbiden çok güzeldi.
It was really great.
Gerçekten çok güzeldi.
It was really beautiful.
Çok güzeldi!
It was delicious!
Amanda çok güzeldi.
Amanda was beautiful.
Yola koyulmam lazım. Her şey çok güzeldi.
I have to head out anyway.
Herkesi görmek çok güzeldi.
Really nice to see everyone.
Konusmaniz çok güzeldi.
Your eulogy was beautiful.
Bu çok güzeldi Clarence.
That was beautiful, Clarence.
Güneşin doğuşu çok güzeldi.
Beautiful sunrise.
Çok güzeldi dostum.
Beautiful, buddy.
"... tanışmak çok güzeldi. "
"the hilarious new French teacher, Susan..."
Bak, seni yeniden görmek çok güzeldi Freya.
Look, it was... So nice to meet you, Freya.
Bu çok... Çok güzeldi.
Oh... that was, um... that's lovely.
Çok güzeldi.
'And he was beautiful.'
Çok güzeldi.
... really nice.
- Bu çok güzeldi ama yoruldum.
Are you leaving?
Çok güzeldi.
It was, um... It was kind of incredible.
Ben gitsem iyi olacak. Sizinle tanışmak çok güzeldi.
Uh, I should get going, but, uh, it was lovely to meet you.
- Bu çok güzeldi.
- That was so beautiful.
- Sen hayatıma girene kadar her şey çok güzeldi.
Because my life was fine before you showed up.
Bu çok güzeldi ama sanırım sadece yemek yemek için gelmedin.
This was nice, but I assume you didn't just invite me to dinner.
- Seninle çalışmak çok güzeldi.
- It has been great to work with you.
Çok güzeldi hareketlerin, bana hayaller kurduran
So beautifully you moved it made me dream
- Çok güzeldi Buddy.
Beautiful, Buddy.
O çok güzeldi.
And I was just blown away.
Bu çok güzeldi.
Oh, well that's sweet.
Sizinle tanışmak çok güzeldi.
It was great meeting you.
Seninle görüşmek çok güzeldi Kelly.
Well, it was... it was really nice meeting you, Kelly.
Çok güzeldi!
That was a beauty!
Gerçekten çok güzeldi.
That was very nice.
Kalbi de çok güzeldi.
She had a good heart, too.
Aramızda olman çok güzeldi!
Nice having you back.
Bir günlük bile olsa aranızda olmak çok güzeldi.
Oh, it was nice to be back, even if it was just for one day.
Hizmet etmek güzeldi ama evim Teksas'dan çok uzaktı.
Loved to serve, but... sure was a long way from Texas.
Hepsi çok güzeldi.
I went up to the trees, and I did some rice harvesting with my friends!
Sıcak filan değil. - Sonunda yıkanabilmek yeniden temiz ve insan gibi hissetmek güzeldi çünkü çok kirliydim ve...
It felt really good to finally be able to wash myself and feel clean and human again,'cause I was so dirty, and...
Çok güzeldi.
It was pretty sweet.
çok güzeldir 74
güzeldi 214
güzeldir 52
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
güzeldi 214
güzeldir 52
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel oldu 36
çok güzel bir gece 22
çok güzel bir yer 50
çok güzel olacak 59
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel oldu 36
çok güzel bir gece 22
çok güzel bir yer 50
çok güzel olacak 59