Ama öyle tradutor Espanhol
21,293 parallel translation
Ama öyle olan bir tane bulduğunu gördüğüme sevindim.
Pero me alegro de ver que has encontrado el que es.
- Ama öyle.
- Me temo que sí.
Pek kısa konuşamam ama öyle olsun.
En realidad no es mi fuerte, pero está bien.
Ama öyle değildi.
No lo es.
Ama öyle gözükmeyecek. Öyle hissettirmeyecek. Bir hadım gibi karısının önünde eğilen bir amip olacağım.
Así me sentiré, un eunuco, una ameba inclinándose ante su esposa.
Bir şey yapmam gerekiyor ama öyle bir şey ki, hiçbir şey yapmamış olmalıyım.
Tengo que hacer algo, pero la cosa es que, no debo hacer nada.
Ama öyle olmadı.
No fue así.
"... kesin sinsi herifin teki " diyorlar ama öyle değil hiç de bile.
Debe ser un cerdo. " Pero no es así... en absoluto.
Ama öyle olduğunu düşünebilirsin.
Pero puede sentirse seguro que como lo hace.
Neden bilmiyorum ama öyle.
No sé por qué, pero es así.
Ama haayır, artık seni kukla gibi oynatan küçük orospu bir kız arkadaşın var. Lütfen ona öyle deme, Butters. Ondan gerçekten hoşlanıyorum.
pero, noo... tu puta novia te manipula ahora porfavor no la llames asi, Butters me gusta ella
Öyle dedin ama, sadece komik olsun diye trollediğim için söyledin.
Dijiste que lo era, a pesar de todo, porque yo sólo troleé por ser gracioso.
Ah, yapma! Öyle ama! Tamam... peki, bekle.
asi es espera vamos si tu haces una cosa ofensiva e indignante con una atitud positiva, eres un satirico pero si eres cinico haciendolo, eres un nihilista?
Yani eğer çok acımasızca, saldırgan bir şeyi, iyi tutumla yaparsan iğneleyici, ama alaycı bir şekilde yaparsan nihilist oluyorsun, öyle mi? Bu çok saçma amına koyayım. Sen insanların savaş açıp, birbirlerini öldürmesini izlemek istiyorsun.
eso es jodidament + ridiculo estas provocando que las personas vayan a la guerra y se maten entre ellas quizas esta es la nueva era post-graciosa de la satira
Yumruklarla ilgili ilginç bir şey vardır. Herkese bir yumruk çakılır. Ama kullanım kılavuzunu öyle herkes çakamaz.
Algo gracioso sobre los puños es que todos los reciben, pero no a todos les dan el manual de instrucciones.
Öyle, ama her şey tahmini.
Sí, pero todo es un estimado.
Ama kalbin hala sıcak ve öyle tuttuğumuz sürece hayatta kalacaksın.
Pero tu corazón aún está caliente, y te mantendrás bien siempre y cuando lo mantengamos caliente.
Ama gerçek şu ki biz kendimizle savaşıyoruz. - Bu bir tür özür mü? - Hiç öyle değil gibi.
Es más fácil culpar a América que aceptar que luchamos entre nosotros.
- Ama kocan öyle?
- ¿ Pero su esposo sí?
Kadınlar çok severmiş ama bence bu erkekler için de öyle olmalı.
Dicen que les gusta a las mujeres, debe ser cierto también para uds.
Ben de öyle düşünüyordum, ama Marcus onun merkeze uğradığını ve ne istediğini söylemediğini söyledi.
Ah, también lo hacía yo, pero luego dijo Marcus ella vino por el día 11, no diría lo que quería,
Yani, burnunu kırıp onu hastanelik ettin ama cinayete dur dedin öyle mi?
Por lo tanto, se va a romper la nariz, la puso en la sala de emergencias, pero se traza la línea en el asesinato?
Ama arzuların öyle güçlüydü ki kendine hakim olamadım.
Pero el ansia es tan fuerte, que no has podido evitarlo.
Ama sen öyle seviyordun. "MM var sizde değil mi?" diye sormuştun.
Pero a ti te gustan de esa manera, entonces tú dijiste :
- Herkes öyle düşünüyor ama.
- Todo el mundo cree que sí.
Şu an belki öyle ama gelecekte bunu değiştirmeyi umuyoruz.
Por el momento, quizá ; pero esperamos que eso cambie en el futuro.
Öyle değildi ama şimdi öyle.
Bueno, lo era, pero ya no.
Evet, öyle oldu ama burada değil. Burada değil. Asla burada olmaz.
Pero no aquí, aquí no, aquí nunca.
İnsanlar öyle düşünüyor ama aslında peynir yolda donmuyor.
Eso dice la gente, pero en realidad el queso no se pone duro en el camino.
Ama iş öyle değil çünkü biseksüellik diye bir şey var.
Pero eso no es todo'de fiar bi Causa
Kontrol etmem gerekiyor ama sanırım öyle.
Bueno, tendría que confirmarlo, pero creo que sí.
Max belki negatif görünebilir çünkü öyle. Ama o olsaydın sen de olurdun.
Max puede parecer negativa, porque lo es, pero tú también lo serías, si fueras ella.
Hadi ama! Öyle değil diyorum ya!
Vamos, te estoy diciendo que no es así.
Belki öyle, ama ekstra güvenliği ve önlemleri şiddetle öneriyoruz.
Tal vez, pero aún así, le recomendamos insistentemente que tenga seguridad extra en el estudio y tome algunas precauciones.
Öyle gerçekten ama bence Küba'dan gelen şeylerle daha çok ilgileneceksiniz.
La verdad es que sí. Pero creo que podrían estar mucho más interesados... en lo que ha estado viniendo de Cuba.
Evet, belki resmiyette öyle, ama benim yanlışım Coco'nun ölümüne neden oldu.
Sí, tal vez oficialmente, pero mi fallo en el deber, dio como resultado la muerte de Coco.
Öyle ama cevap vermek zorunda değilsin.
En realidad no tienes que hacerlo.
Evet güneş de öyle ama doğrudan bakamıyorsun.
Sí, igual que el sol, pero no puedes verlo directamente.
Belki öyle belki değil, ama ihtiyacı var.
Quizá sí, quizá no, pero la necesita.
Evet, öyle ama şu da var... Bundan yalnızca o etkilenmeyecek.
Sí, es decisión suya, pero la cuestión es que ella no va a ser la única a la que afecte esto.
Ama ben öyle yaratılmamışım.
- Pero yo no soy así.
Ama anlaşılan öyle değilsin.
Pero supongo que no.
Tam olarak değil ama hazır aramışken öyle olabilir.
No exactamente... pero puede que sí ya que hablamos de ello.
Demek kuzeniniz size paket gönderdi. Ama buraya koşarak geldiniz, öyle mi?
Así que una prima te envió un paquete... pero ¿ ambos vienen corriendo?
Ama sizin için öyle olmayacaktı. Çünkü buradaki karmaşanın kalıcı tek yanı, artık özgürce işleyen bir okul gazetesi olmayacak olması.
Pero no lo harás, porque la única interrupción permanente aquí está dejando la escuela sin un periódico libremente en funcionamiento.
Ama artık öyle düşünmüyorum.
Pero yo no creo eso.
Öyle ama bazen kendin için en iyi olanı bilemiyorsun.
Sí, bueno, a veces no puedo decirte lo que es eso.
Ama sahte FBI olabiliyor öyle mi?
Oh, ¿ y el FBI falso sí?
Ama o kadın öyle.
Ella es.
Öyle. Ama daha kararımı vermedim.
Así es, pero aún no me he decidido.
Öyle çok da örnek bir eş değildi ama... Benim için yeterli biriydi.
No era ni por asomo una esposa modelo, pero era suficiente para mí.
ama öyle değil 51
ama öylesin 16
ama öyleyim 16
ama öyle olmadı 30
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
ama öylesin 16
ama öyleyim 16
ama öyle olmadı 30
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyledir 296
öyleyiz 77
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyledir 296
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyle bir şey yok 92
öyle işte 113
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle bir şey yok 92
öyle işte 113
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500