Belki sonra tradutor Espanhol
5,390 parallel translation
Ama şu an okula gidemem. Belki sonra...
Pero la universidad no es para mí en este momento.
Hatta belki sonra da okyanus üzerinden geri gitmeyi de düşünebilirsin?
Y luego prepárate para seguir regresando al océano.
Bu adamın kendine güvenmesini sağlıyor belki sonra bir hamlede bulunur.
Si hace que este tipo confíe en ella, quizás el haga algo.
Belki sonra.
Quizás más tarde.
Belki sonra hapse gidersin, belki Juarez'deysen görmezden gelirler.
Entonces tal vez irías a la cárcel. Puede ser, estando en Juárez, mirarían para otro lado.
Belki sonra gelsek iyi olur.
Tal vez tengamos que volver.
Yok, belki sonra...
- ¿ Quieres...? - No, quizás luego.
Belki sonra.
Tal vez más tarde.
Belki, dışarıda seyircilerle ve Olivia'nın yanında başlayabilirim... Bilirsin, tam orada kendi işime bakarım, ve sonra belki "Trouble Is" için sahneye fırlayabilirim.
Quizá comience en el público con Olivia, estando por ahí, pensando en mis cosas, y entonces saltar con "Trouble is".
Belki beş yıl sonra.
Quizás dentro de cinco años.
Belki de zıt frekanslar statik bir alan oluşmasına neden olup bilemiyorum, sonra da yok olmuş olabilir mi?
Tal vez frecuencias opuestas crearon un campo estático comprimido, y luego, no sé, ¿ se esfumó?
Sonra da belki yarın sakin bir kahvaltı yapıp bulmaca çözeriz.
Y entonces tal vez mañana podamos tener un almuerzo tranquilo, hacer el crucigrama.
- Sonra yerim belki.
Bueno, no lo sé. Puede que guarde algo para más tarde.
Bak, düşünüyorum da tüm bunlar geçtikten sonra belki biraz izin yaparız, ne bileyim...
Escucha, he estado pensando, cuando esto termine... Tal vez podamos cogernos tiempo libre, ir a algún sitio. ¿ Ir a algún sitio?
Belki çok az da olsa size değer kazandırabilirim tabii sizi dilim dilim doğradıktan sonra.
Quizá puede recuperar un poco de su valor cundo estén en pedezos.
Belki de 50 yıldan sonra biri demeç veriyordur.
Quizá después de 50 años alguien esté haciendo una declaración.
Belki daha sonra film izleriz?
Tal vez más tarde podríamos ver una película.
Belki bu Rüya Perisi'nin çoooook uzun bir ziyaret... listesi vardır. Benimle işi bittikten sonra.
Quizás este espíritu de pesadilla tenga una larga lista de gente a la que hacer una visita después de que acabe conmigo.
Annene böyle desen sonra da memelerinin morgluk olduğunu söylesen belki o zaman bu yalanla yaşayabilirim.
Quizá si le dijeras eso a tu madre y le dijeras que sus tetas pertenecen a una morgue, entonces quizá de alguna manera pueda vivir con esta mentira.
- Belki daha sonra!
- Quizás más tarde. - Te lo haré cumplir.
Belki bir yüzyıl daha sonra iki tane siktiriboktan kuaför işletirsin.
Quiero decir, quizá en otro siglo... podrías tener dos peluquerías de mierda.
... ama belki babamızı öldürmek ve seni vampir yapmak üstüne onunla ilgili gelen tüm o olaylar beni insanlardan beslenip, sonra kafalarını koparan bir vampir hâline getirmiştir.
- Verdad. Pero quizás haber matado a nuestro padre y haberme convertido en vampiro y todo el trauma que conlleva eso es lo que me ha hecho convertirme en un vampiro que se alimenta de gente y después les arranca la cabeza,
Belki ateş edeni gördükten sonra olayı kavramıştır.
Quizás lo dedujo después de que vio al tirador. De cualquier manera...
Ve sonra "İyiyim ya ben." Belki de benimle takılmak istiyordur dedim.
Y luego pensé : "Soy bastante guay. Puede que quiera pasar el rato conmigo".
Belki... Bu Hatecore fanlar biri, müzik kadar pompalanır, gider Padia sonra, öldürür onu ve örtbas etmek için yangın başlar.
Entonces quizá... uno de los fans de esta banda animado por la música, fue a por Padia, le mató y prendió el fuego para encubrirlo.
Belki de birden çok kişi çaldı ve sonra kavga ettiler.
¿ Tal vez había más de uno? ¿ Se pelearon?
Belki o zaman senden ücret alabilirim ama onu sonra konuşuruz.
Digo, yo podría comenzar a cobrarte, pero hablaremos de eso más tarde.
Belki de zırhını çorba kâsesine çevirdikten sonra olabilir!
Quizá, ¡ después de que convierta tu armadura en una lata de sopa!
Sanırım babam senin şablonunu bulmuş olabilir.. Belki Abby öldükten sonra.
Creo que mi padre había encontrado el mismo patrón que vosotros... quizás después que Abby muriese.
Düşünüyordum da... Belki... kütüphaneden sonra... sen ve ben, bir şeyler yiyip, bir filme gideriz, yada, başka birşey belki..
Bueno... estaba pensando... que quizás, después de la biblioteca... tú y yo podríamos ir a comer algo, ver una peli tal vez, o hacer algo.
Şey, yemekten sonra belki.
O tal vez después del postre.
- 10, belki 12 saat sonra.
- En 10 horas, tal vez 12.
Ayrıca belki, bir umut her zamanki gibi yemekten sonra uğramaktansa bu sene beni noel yemeğine davet ederler.
Tal vez, solo tal vez, me invitarán a pasar la Navidad con ellos este año... en vez de visitarlos luego de la cena.
Belki de 50 yıldan sonra biri açıklama yapıyordur.
Puede que luego de 50 años alguien esté haciendo una declaración de principios.
Kehanete göre, eğer inek israilde kurban edilirse, o zaman belki dünyaya barış gelebilir. Möööö! Bunca yıllık kutsal kin ve savaşlardan sonra, ortadoğuda barış şansı var.
Si la vaca es sacrificada en Israel, de acuerdo a la profecía, entonces tal vez podría traer la paz.
Belki ben de biraz delirdim ama bunu daha sonra düşüneceğim.
Y quizás me esté volviendo un poco loca, pero pensaré en ello más tarde.
Evet, belki biz bunu daha sonra konuşabiliriz.
Bien, bueno, tal vez podamos... Podemos hablar de esto luego.
Belki şu kadar... ya da... sonra da şeyi ekledim
Quizás solo... o... y luego añadí...
Bir kaç yıl önce, belki değil, ama sonra sokaklarda her gün, her zaman siyah ve beyaz değil.
Hace un par de años, quizá no, pero después de estar todos los días en la calle, no siempre es blanco o negro.
Belki daha sonra, Moscha da evlendiğinde.
Quizá más tarde, cuando Moscha también se case.
- Belki de partiden ayrıldıktan sonra- -
- Entonces cuando dejó la fiesta...
Şey, yılda iki tane yapıyorum, yani belki altı yıl sonra.
Bueno, hago dos por año, así que quizás en seis años.
Şey, belki sakladı ve sonra geri gelip kılıcı aldı.
Bueno, puede que la escondiera y después volviera a buscarla.
Daha sonra belki.
Entonces haz que sea posible.
Belki iyi olursan... Yatma saatinden sonra ayakta kalırsan izin veririm.
Puede que si eres buena te deje estar despierta después de tu hora de dormir.
Belki ondan sonra söyleyebilirdin?
¿ Quizá podrías habérmelo contado entonces?
Kim bilir, belki bugünden birkaç Şükran Günü sonra etrafımızda dolaşan birkaç Benny olur.
Quizás dentro de algunos años... tendremos un par de Benny propios dando vueltas.
Onlar onu hastaneye aldıktan sonra, belki ne olup bittiğini buluruz.
Cuando le lleven al hospital quizá sepamos lo que pasa.
Gösteri başlayana kadar değil şey açılana kadar... yani sürdüğü zaman, 3-4 ay sürüyor... ondan sonra ayakları yere değer, belki.
No hasta que se estrene la obra, no hasta que esté... si resulta la obra, funciona por, como, tres o cuatro meses quizás, luego va a volver a la tierra, tal vez.
Belki biraz sonra.
Quizá dentro de un rato.
Belki de bu şekilde yararımıza oldu, daha sonra daha büyük bir suçunu aramamız gerekebilirdi.
Quizá fue de utilidad así que debería ignorar su mayor crimen.
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra gel 22
sonra sen 24
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonraki soru 17
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra gel 22
sonra sen 24
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonraki soru 17
sonra ben 38
sonra gelirim 43
sonra ne oluyor 32
sonra da 378
sonraki durak 25
sonra dedim ki 21
sonra ne oldu 346
sonra ne yapacaksın 26
sonra dedi ki 26
sonra ne olacak 126
sonra gelirim 43
sonra ne oluyor 32
sonra da 378
sonraki durak 25
sonra dedim ki 21
sonra ne oldu 346
sonra ne yapacaksın 26
sonra dedi ki 26
sonra ne olacak 126