English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Ben geldim

Ben geldim tradutor Espanhol

7,257 parallel translation
Selam, baba, ben geldim.
Hola, papá, estoy aquí.
Ben geldim Mito-san!
Mito-san!
Ben geldim!
¡ He vuelto!
Ben geldim ve Tardis'i göremiyor... - Oha. - Oha tabii.
Estoy aquí y no puedo ver... Sí.
Ben geldim.
Estoy aquí...
Bu hafta hep ilk ben geldim, aslında.
He sido el primero en llegar toda esta semana, en realidad.
Ben geldim şanslıyım.
Tengo suerte de que hayas venido.
Geçmene izin verirdim ama ilk önce ben geldim.
Te dejaría pasar, pero he llegado antes.
Lacey, ben geldim.
Lacey, llegué.
Gamakichi! bu yüzden ben geldim.
¡ Eres Gamakichi! Mi padre está ocupado peleando, he venido yo en su lugar.
Tamam millet, ben geldim, ve dosyalamaya hazırım.
Bueno, gente, estoy aquí, y estoy listo para declarar.
Ben seni düzeltmeye geldim.
Estoy aquí para arreglarte.
Ben sadece ona antipsikotiklerini getirmeye geldim.
Solo he venido a traerla sus anti-psicóticos.
Ben de eski dostum Suyin'i aramaya buraya geldim ona bir kaç fikir verdim ve işte!
Así que busqué a mi vieja amiga Suyin le di algunas ideas, ¡ y bam!
Binayı boşaltmaya devam ettiğimize göre neden bu seçenekleri bir davranış bilimleri uzmanına danışmıyoruz? Ben çocuklara yardım etmeye geldim.
Mientras estamos evacuando el edificio, ¿ por qué no evalúa las opciones un profesional de las ciencias de la conducta? He venido a ayudar a los niños después del trance.
Ama ben zaten Busan'dan geldim.
Pero si yo vine a Seúl de Busan.
Buraya gelmemi istedin. Ben de geldim.
Me pediste que viniese y aquí estoy.
Borcuma karşılık 50.000'i de alabilirsin, ama burası bir kumarhane. Ben de oynamaya geldim.
Puedo quedarme con los 50 mil, pero esta es una casa de apuestas y no puedo dejar de jugar.
Romantik bir ilişkiye başlama umuduyla buraya geldim ben de.
Vine... con la esperanza de iniciar una relación romántica.
- Ben konuşmaya geldim.
He venido a hablar.
Ben adadan geldim, ama sen, sen bir adasın.
Yo soy de una isla, pero tú, tú eres una isla.
Onlara göre ben buraya lanet olası teyzemi ziyarete geldim.
Creen que estoy visitando a mi jodida tía.
Ben bunu kolaylaştırmaya geldim.
Y... estoy aquí para facilitártelo.
Ben seni eve götürmeye geldim.
Y estoy aquí para llevarte a casa.
Sen benim kardeşimsin. Ben seni eve götürmeye geldim.
Eres mi hermano, y estoy aquí para llevarte a casa.
Bana bir şey anlatmaya çalışıyordu ama ben onu görmezden geldim.
Tiene razón. Estaba intentando decirme algo y la ignoré.
Buraya lekros oynamaya geldim ben.
Vine aquí a jugar lacrosse.
Ben sadece iyi maçlar demek için geldim.
Solo quería decir que tengas un buen juego.
Ben de o yüzden geldim.
Por eso vine.
- Buraya nasıl geldim ben?
- ¿ Cómo llegué aquí?
Burada olmam istendi ve ben de geldim.
Me solicitaron que viniera, y vine.
Ben size beni annemle görüştürmeniz için geldim.
Vine para ponerme en contacto con mi madre.
Ben buraya müzakerelerde sana yardımcı olmak için geldim.
Vine para ayudarte en estas negociaciones.
Ben de sizin ortaya çıkacağınızı umarak buraya geri geldim.
Así que regresé aquí, esperando que ustedes aparecieran.
- Ben daha yeni geldim.
Acabo de llegar.
Ben asla geldim gerekir.
Nunca debería haber venido.
Onu her yerde aradım. Ben de yeni geldim.
La busqué por todos lados.
Ben de seni aramaya geldim.
Y yo vine para estar contigo.
Onu bir daha gördüğümde onunla şirkete gelmemi istedi ben de geldim, hepsi bu kadar.
Y después, la siguiente vez que lo vi, quiso que fuese con él al bufete, y lo hice, y eso es todo.
Kredi kartı şirketi burada bir oda tuttuğunu söyledi ben de Ohio'dan buraya geldim.
La compañía de tarjeta de crédito dijo que reservó una habitación aquí, así que volé desde Ohio.
Ben buraya bilim ve matematik yapmak için geldim. Arada da halüsinasyon görmeye.
Estoy aquí para hacer ciencia y matemática... y ocasionalmente alucinar.
Yeni geldim ben de.
Acabo de entrar.
Ayrıca ben aslında buraya kitaplarım hakkında konuşmak için geldim.
Y de hecho... vine a hablar de mis libros.
Ben buraya istediğin şeyi vermeye geldim.
Bueno, he venido a darte lo que has estado pidiendo.
- Hayir, ben seni gormeye geldim.
No, vine a verte.
Ben alkolizmden kurtulmak için denize geldim.
Yo me eché al mar porque soy un alcohólico rehabilitado.
Zaten ben de bu yüzden geldim.
Por la que, por cierto, estoy aquí.
Ben bu yüzden geldim, ya sen?
Por eso estoy aquí, pero, ¿ por qué estás tú?
Ben trenle geldim.
Tomé el tren.
Hiçbir şey ben sadece... Sana yardım etmeye geldim.
Solo... vine aquí para ayudarte.
Ben, bütün gece ayaktaydım. Titremeleri durdurmak için sıcak duş yaptım. Ve kusmak için tuvalete gidip geldim.
Estuve despierta toda la noche, no paré de darme duchas calientes para detener los escalofríos y abrazada a la taza del váter, vomitando mis tripas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]