Ben gördüm tradutor Espanhol
4,423 parallel translation
"Önce ben gördüm onu" derdim.
"Yo la vi primero", le decía.
Ben gördüm.
Yo sí.
- Bekle biraz. Ben gördüm.
Espere un momento, yo conozco su cara.
- Onları ilk ben gördüm. - Seksi İngilozlar mı?
- Yo las vi primero. - ¿ Britanas en forma?
Ben sadece - Ben gördüm kamp ve ben gece diğer çocuk sesler duydum.
Yo sólo, vi las fogatas y escuché las voces de los otros chicos en la noche.
Ben gördüm.
La vi.
- Hayır, vardı. Ben gördüm.
Sí estaba y lo vi.
Ben kapının önüne un serptim ve bu sabah bir ileti yazılmış olduğunu gördüm.
Eché harina delante de tu puerta, y esta mañana había un mensaje escrito.
Ben seni canavar olarak gördüm.
Te he imaginado cómo un monstruo.
Ve ben gerçekten savaşlarda ölen, ve yaralanan çok fazla savaşçı gördüm.
Y conozco a muchos guerreros que realmente mataron, que encabezaron batallas.
Ben yakın zamanda dünyayı gezdim, penisimi büyütmek için sırayla pek çok şey denedim, gördüm...
Fui por todo el mundo. Vi ciertas cosas. Para agrandarme el pene.
Ben sadece bir kere gördüm. Arkasından sessizce sokulmuştum. Üzerinde bir asma kilidi vardı çünkü.
Yo solo tuve la oportunidad de verla una vez, cuando me cole detras de ella, porque la mantenia con candado.
Çünkü ben de bir gece Derek Jeter'ı bir kulüpte gördüm.
Es gracioso que saques a colación a Babe Ruth porque una noche vi a Derek Jeter en un night club.
- Evet, ben de gördüm.
- Sí, también yo.
Ben de bayılmıyorum ama geçen gece Briggs'i gördüm.
A mí tampoco me gusta, pero vi a Briggs anoche.
Şimdi şöyle oluyor, New York Şehri'nin en iyi analistleriyle yıllarca terapi gördüm ben.
Resulta que he tenido años de terapia con el mejor analista de Nueva York.
Sonunda Ruthie, emekli oldu. Ben de vedalaşmaya gittim. Panoya baktım ve yazının hâlâ asılı olduğunu gördüm.
De todos modos, Ruthie se retira y voy a decirle adiós y miro la pizarra y la cita sigue ahí.
Evet. Ben de senin manganı gördüm.
Sí, bueno, he visto tu escuadrón.
İlk turundu, ilk defa şehir dışına çıkmıştın dışarıda seni bekledim sonra da seni gördüm çok güzel görünüyordun ve oradaki herkes çığlıklarla adını haykırıyordu tabii ben de.
Tu primer tour cuando viniste a Mobile. Te esperé en esa entrada, y te vi, estabas tan guapa, todos gritaban tu nombre, y yo también.
Annenden daha kötü binlercesini gördüm ve daha da kötü durumdakileri ve ben diğer taraftan geliyorum.
Haber caído cien veces peor que tu madre, y de sitios más altos, y salí adelante.
- Kabus gördüm. - Paige, uyuyorum ben.
- He tenido una pesadilla.
Eve giderken, yeni bir filmin geldiğini gördüm ama param yoktu. Ben de bedava girebilmek için kadınsı yanlarımı kullandım.
De vuelta a casa, vi que iban a estrenar una nueva película, pero no tenía dinero, así que utilicé mis armas de mujer para conseguir entrar gratis.
Ben de Hagerstown'dan Natesville'e geldim ve onu en son o zaman gördüm.
Así que me fui de Hagerstown en dirección a Natesville, y esa fue la última vez que la vi.
Ben buraya ait değilim ve geçen birkaç günde bunu iyice gördüm.
No pertenezco a este mundo y lo comprobé estos días.
- Ben üç saat önce gördüm.
- Yo la vi hace tres horas.
- Fotoğrafları ben de gördüm değil mi?
- ¡ También voy al cine, sabes!
Haberi ben de gördüm.
Yo también vi la nota.
Ben de gördüm efendim.
- También lo veo, señor.
Ben her şeyi gördüm.
Lo vi todo.
Ben de bir sürü korkutucu şey gördüm.
Mira... Frank, me he enfrentado en mi vida a cosas que dan bastante miedo.
Ben onların bedava yemek yediğini, bedava kuru temizleme yaptırdığını etrafta prens gibi dolaştıklarını gördüm.
Vi'em con las comidas gratis y la limpieza en seco libre corriendo como príncipes de la ciudad.
Merak etmeyin, ben de gördüm.
- Lo he visto.
Ben ne gördüm biliyor musun?
¿ Sabe lo que veo?
Gördüm ben!
¡ Lo he visto!
Göreceğimi gördüm ben.
He visto todo lo que necesitaba.
- Ve onu gördüm ben.
Ya he visto eso.
Ben... Ben onu gördüm.
Yo.. yo lo vi.
Ben... Ben Müfettiş Shine'ın, Çavuş Linklanter'ı öldürdüğünü gördüm.
Yo.. yo vi al Inspector Shine asesinar al Sargento Linklater.
Evet, ben beraber gördüm. Etkinliğe katılan herkes gördü.
Sí, yo los vi juntos, y también todo el mundo que estaba en la fiesta.
- Ben bunları gördüm.
- ¡ Yo estuve allí!
Ben... Ben geleceğimi gördüm, ve eğer şu an üstümüze bir astreoit düşse, bu evde yalnız ölecek olan, tek kişi benim.
Simplemente vi mi futuro y si nos cayera un asteroide ahora mismo, sería la única en esta casa que... muriera sola.
- Pardon, ben odanın önünden geçiyordum ve şu fotoğrafı gördüm.
Pasé por tu habitación y vi esta foto.
Ben de gördüm, sen de gördün.
Yo lo vi y tú lo viste.
Evet ve ben onu gördüm.
Sí, y lo he visto.
Geçen gün ben de gördüm onu.
Sabes.
Ben hayatımda yeterince su gördüm.
Ya tuve suficiente agua para toda la vida.
- Ben orada ticari bir iş gördüm.
- Ví una transacción de negocios.
Ben bu adamı gördüm bir zamanlar bir otel dışında nerede kaldıkları.
Vi a ese tipo fuera de un hotel donde nos alojábamos una vez.
Ve ben kırda gördüm onları
Y los vi en el campo.
- Evet, gördüm ben nasıl verdiğini!
- ¡ Sí, ya lo he visto!
Emma geldiğinde hayatını nasıl değiştirdiğini gördüm ve "ben de bunu yapabilirim!"
Cuando vi lo que hiciste con tu vida cuando Emma entró en ella, pensé "¡ puedo hacerlo!"
gördüm 831
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitmek istiyorum 24
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23