Ben götürürüm tradutor Espanhol
1,114 parallel translation
Ben götürürüm.
Yo navegaré.
Ben götürürüm.
Yo les llevaré.
Seni ben götürürüm.
Te llevaré.
Onu ben götürürüm.
Yo lo llevaré.
Kazanırsam onu ben götürürüm.
Si gano, me la llevo a casa.
Ben götürürüm Baba.
Yo lo llevaré, papá.
Ben götürürüm.
Lo soportaré.
- Seni ben götürürüm.
Las llevo.
Sizi ben götürürüm.
Las llevaré.
- Ben götürürüm.
- Sí, sí, lo haré.
"'Ben götürürüm'dedi kertal.
"'Yo lo llevaré', dijo Pájaru.
- "'Ben götürürüm'dedi kartal. "
- "'Yo lo llevaré', dijo Pájaro. "
- Bunu ben götürürüm. Tamam mı?
- Llevaré esto por usted.
Hayır, yarın onu ben götürürüm. Görüşürüz.
No, mañana... de acuerdo le llevaré yo.
- Ben götürürüm, Bay Spica.
- La llevaré yo.
Bugün onu ben götürürüm.
Yo la llevaré hoy.
Ben götürürüm.
Lo llevo yo.
- Pekala, ben götürürüm.
- Está bien. Yo se lo llevo.
Ben götürürüm.
Yo le llevaré.
Bir yere gitmek istediğinde seni ben götürürüm. Eğlenceli olur.
Cuando quieras ir a algún sitio, te llevaré yo.
- Ben götürürüm. Çok çalışıyor.
No, trabaja mucho.
- Hastaneye birlikte gideriz. Ben götürürüm.
- Yo manejo hasta el hospital.
- Ben götürürüm.
- Yo se la Llevaré.
Diyorum ki, Shelly genellikle kontratları bankaya ben götürürüm ama dün gece götürmedim.
Te digo esto, Shelly... suelo llevar los contratos al banco, anoche no lo hice.
- Hayır ben götürürüm.
- No, ya está.
- Kusura bakmayın. - Sizi ben götürürüm. - Olmaz.
- Le ruego que me disculpe.
- Seni ben götürürüm. - Evet.
- Yo conduciré.
- Tamam, ben götürürüm.
- Esta bien, yo lo tomaré.
- Büyüdüğümde ben seni götürürüm.
- Te llevaré cuando seas grande.
Ben sadece götürürüm efendim. Tamir etmem.
Yo sólo lo remolco, no lo reparo.
Ben sizi götürürüm.
Las llevaré yo.
Ve eğer gelmezsen ben buraya gelirim... ve seni saçından sürükleyip götürürüm.
Si no estás allí, vendré aquí y te sacaré a rastras.
Ben de onları K.C.'ye götürürüm.
Simplemente se las llevaré a K.C.
Tamam o zaman Bayan Davies. Bunları ofise götürürüm ben.
Muy bien, señora Davies, ya me encargo yo.
- Onu ben götürürüm..
- Lo llevaré de regreso.
Ben seni Londra'ya götürürüm.
- Yo puedo llevarle en mi coche.
Bakın ne diyeceğim ; ben sizi kampa götürürüm, çocuklar.
Les diré algo. Yo los llevaré, compañeritos.
Ben kendim götürürüm.
Se la llevaré yo mismo.
Onu ben eve götürürüm.
Yo lo llevaré a casa.
Ben çalışanları kasaya götürürüm, sen de dikkat edersin.
Me llevo a los dos empleados para que abran la caja fuerte y tú vigilas.
Bu ikisini büyük yatak odasına götür. Ben kendiminkini kulübeye götürürüm.
Ponga esas dos en el cuarto principal y yo llevaré la mía a la cabaña.
- Seni ben götürürüm.
- Le traeré una lata.
Mayonez.. Kalmamış sanırım. Ben de salam götürürüm.
La mayonesa mayonesa no hay, le llevo salame.
- Bu komik, Deborah. Ben seni götürürüm.
- Yo te llevo.
- Hayır. Ben seni götürürüm!
Si quieres te llevo.
Yani, ben sizi götürürüm.
Yo conduciré.
- Parayı ona ben götürürüm.
¿ Qué dirán tus padres?
Ben onu karakola götürürüm.
Yo le llevaré a la comisaría.
- Ben onu götürürüm.
¿ Para él? Le acompañaré.
Kalbinden bıçaklanmaktan kaçınabilirsen, bu kez, ki ben bundan şüpheliyim, seni şimdiki zaman olarak düşündüğün şeye geri götürürüm. Hayatına gerçek bir kalple devam edersin.
Si esta vez evita ser apuñalado, cosa que dudo, le llevaré de vuelta al presente y seguirá con su vida, pero con un corazón real.
- Ben de seni götürürüm, Jeff.
Yo te llevo a ti.
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35