English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Beni dinleyin

Beni dinleyin tradutor Espanhol

3,931 parallel translation
Beni dinleyin, Global.
Escuchad, Global.
Beni dinleyin, hemen benden uzaklaşın!
Escuche, usted debe conseguir que todos se alejen de mí.
Bay Milsap, beni dinleyin.
, vale. Mr. Milsap, escúchame.
- Beni dinleyin.
Escúchame.
Beni dinleyin, kurtçuklar!
¡ Escuchad, gusanos!
Beni dinleyin ve kaçıp, canınızı kurtarın.
Escúchame, y corre para salvar tu vida.
Beni dinleyin lütfen.
¿ Pueden prestarme atención, por favor?
Beni dinleyin yahu!
¡ Escúchame!
Lütfen beni dinleyin.
Por favor, escúcheme.
Beni dinleyin!
Escuchen.
Şimdi beni dinleyin.
Escúchame ahora.
Biraz beni dinleyin lütfen çünkü ilginç bir sey buldum.
Solo quédate conmigo durante un ratito, porque he encontrado algo interesante.
- Beni dinleyin.
- Chicos, escuchen.
- Beni dinleyin.
- Escuchen.
- Sizi ilgilendirmez dediğimde beni dinleyin.
Créame si le digo que no es asunto suyo.
Beni dinleyin.
Espera, échale un vistazo.
Müfettiş Mhatre, lütfen beni dinleyin.
Inspector Mhatre, por favor, escúcheme.
Lütfen beni dinleyin.
Todos bien, su atención por favor.
Beni dinleyin, lütfen.
Escúchame, por favor.
Beni dinleyin lütfen.
Escúchame...
Bakın, beni dinleyin, ortağım McQuaid da öldü, unuttunuz mu?
Mire, olvidan que mi compañero, McQuaid, está muerto, ¿ de acuerdo?
Beni dinleyin.
Escuchadme.
Beni dinleyin, burada oturup gelmeyecek tekneyi beklediğimiz her dakika babamı ölü ya da diri bulmamıza neden olabilir.
Escuchadme. Cada minuto que malgastamos aquí sentados, esperando un barco que nunca va a llegar puede ser la diferencia entre encontrar a mi padre vivo o muerto.
Peki. Beni dinleyin. Joey Sava'yı arıyoruz.
De acuerdo, escuchen, estamos buscando a un tal Joe Sava.
Beni dinleyin...
Escucha...
Beni dinleyin hanımlar, saygısızlık etmek istemem ama şirket işlerini yönetim kurulu toplantıları dışında konuşmamam yönünde talimat aldım.
Escuchas, señoritas, con el debido respeto, he sido educado para no discutir ningún asunto de la compañía fuera de la junta.
Pekâlâ, beni dinleyin.
Vale. Escúchame una cosa.
Bay Bohm, durun ve beni dinleyin.
Sr. Bohm, pare. Escúcheme.
Lütfen sakin olup beni dinleyin.
Por favor calmense y escuchenme. ¡ Por favor escuchenme por un segundo!
Lütfen beni dinleyin.
¡ Se los suplico! ¡ Escuchén lo que tengo que decir!
Beni dinleyin.
¡ Por favor!
- Beni dinleyin, dinleyin.
- Escúchame. Escúchame.
Beni dinleyin, ben hiçbir şey yapmadım
Hombre, escúchame, no he hecho nada.
Hayır, hayır, beni dinleyin.
Sí, no, no, escúchame.
Beni dinleyin!
¡ Escuchadme!
- Beni dinleyin ve bilgeliğinizle beni yargılayın.
- Escúchenme y júzguenme con vuestra sabiduría.
Kardeşlerim, lütfen dinleyin. Herkes, beni dinlesin : Hussain!
Hermanos, por favor, escuchen. ¡ Hussein!
Kardeşlerim, dinleyin beni lütfen.
Hermanos, escúchenme. ¡ Por favor!
Beni çok dikkatli dinleyin.
- Escúcheme cuidadosamente.
beni dikkatle dinleyin.
Escúcheme muy cuidadosamente.
Beni iyi dinleyin.
Escuche con atención.
- Dinleyin beni...
- Escúcheme...
Anlatacaklarımı dinleyin ve sonra Kont beni öldürsün.
Óigame, y que me mate este conde.
Burada ne oldu böyle? Tamam, dinleyin beni.
Vale, escuchame.
Önce beni bir dinleyin, olur mu?
Escúchame, ¿ de acuerdo?
Beni dinleyin, lütfen!
No tiren, escúchenme.
- Beni çok dikkatli dinleyin.
- Escúchenme con mucha atención...
Bana bakın Dr. Holt, dinleyin beni.
Míreme. Dr. Holt, escúcheme, escúcheme.
Dinleyin beni.
Escúcheme.
- Dinleyin, arsız anne Winter beni sikmek istiyor.
- Escuchad, la golfilla sra. Winter quiere follarme.
Hayır, dinleyin beni.
No, escúchenme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]