Geç kaldık tradutor Espanhol
2,097 parallel translation
Kusura bakmayın, geç kaldık.
Lamentamos llegar tarde.
Kusura bakmayın.. yemeğe geç kaldık
Lo siento No es atuendo apropiado para la cena
Olamaz, çok geç kaldık.
Lo encontré. - Sí.
Çocuklar, şu an 7.dakikadayız. 57, 58, 59, derse girmeye 8 dakika geç kaldık.
Chicos, llegamos 7 minutos - 57, 58, 59 - 8 minutos tarde a la presentación.
Geç kaldık, geç kaldık, geç kaldık!
Llegamos tarde, llegamos tarde, ¡ llegamos tarde!
Ama geç kaldık.
Pero llegamos tarde.
- Zaten geç kaldık.
- Ya vamos tarde.
Pardon, geç kaldık!
Lo siento estamos tarde!
Bebeğim, geç kaldık.
Cariño, estamos atrasados.
Çok geç kaldık.
Llegamos tarde.
Aman Tanrı'm, geç kaldık.
Dios mío, es tarde.
Mali, geç kaldık.
Mali, llegamos tarde.
Lanet olsun! Çok geç kaldık.
¡ Malditos los desgraciados!
Geç kaldık zaten.
Vamos tarde.
çok geç kaldık.
Estamos muy atrasados!
Hadi, hadi, yürü. Geç kaldık.
Vamos, llegamos tarde.
- -Belki de çok geç kaldık.
- Tal vez llegamos tarde.
Her neyse, geç kaldık.
Um, de todos modos, es tarde.
Bu sabah geç kaldık.
Es que realmente estamos atrasados.
Geç kaldık. Hepsi gitmiş.
Demasiado tarde.
- Özür dileriz geç kaldık!
¡ Hola! Sentimos llegar tarde.
Evet, zaten geç kaldık.
Ya vamos con retraso.
Sanırım çok geç kaldık.
Creo que llegamos demasiado tarde.
Üzgünüm, geç kaldık.
Lo sentimos por tardar.
Ne için geç kaldık?
¿ Tarde para qué?
Sanırım yemek rezervasyonumuza geç kaldık.
Creo que perdimos la reservación de la cena.
Çok geç kaldık.
Llegamos tarde. Percibo que siguen aquí.
Bilmiyorum. Geç kaldık, hadi gelin.
LLegamos tarde, vamos.
Cadılar Bayramı partisine geç kaldık. Hadi gidelim.
Estamos retrasados para la fiesta de Halloween.
Birazcık geç kaldık değil mi?
- ¡ Es un poco tarde, ¿ no? !
Çok geç kaldık.
Llegamos demasiado tarde.
Geç kaldın, kız çoktan uyudu.
- Llegas tarde. Ya está acostada.
Üzgünüm, geç kaldık.
Lamentamos llegar tarde.
- Geç mi kaldık?
¿ Llegamos tarde?
- İçmek için geç mi kaldık?
- ¿ Es tarde para un trago?
Geç kaldık.
Llegamos tarde.
- Anne, geç kaldım. Çıkıyorum.
- Mamá, está siendo tarde.
Bence, bunun için biraz geç kaldık.
- Dime exactamente donde estamos - ¿ No crees que ya es tarde?
Çok geç kaldık.
Es demasiado tarde.
Uyuyakaldık, okula geç kaldınız.
Estamos llegando tarde a la escuela. Tenemos cinco minutos.
Geç kaldık!
Vamos con retraso.
Futbol antrenmanına geç kaldık.
Estamos retrasados para el entrenamiento de fútbol.
- Kızlar geç kaldınız. Neredeydiniz?
Las dos llegan tarde, ¿ dónde estaban?
Belki de çok geç kaldık.
Pero podría ser demasiado tarde.
Steroitler için geç mi kaldık?
¿ Es demasiado tarde para los esteroides?
Geç kaldığım için üzgünüm kızlar. Biraz meşguldüm.
Lamento llegar tarde, chicas.
Ne yazık ki, seninle takılamayacağım, çünkü üç saat geç kaldın ve benim, öğlen yemeği için Brooke'la buluşmam gerekiyor. Hadi ama.
Por desgracia, no puedo quedarme, porque llegaste tres horas tarde, y tengo que verme con Brooke para almorzar.
Bağışlanmış organ bulmalıyız, bunun için geç bile kaldık.
- Necesitamos un donante. - Lo necesitamos desde ayer.
Haydi. Onları almak için geç kaldık.
Estamos retrasados para ir a buscarlos.
- Geç kaldık.
Es muy tarde
Çık yataktan, işe geç kaldın.
Fuera de la cama. Se hace tarde para el trabajo.