Geç kalıyorum tradutor Espanhol
756 parallel translation
Okula geç kalıyorum.
Tengo que ir al Liceo.
- Albay, düğüne geç kalıyorum.
- Coronel, se me hace tarde para la boda.
Gitsem iyi olacak. Geç kalıyorum.
Será mejor que me vaya o llegaré tarde.
- Saraya geç kalıyorum.
- Llego tarde a palacio.
Geç kalıyorum.
- Ya es un poco tarde.
Hep geç kalıyorum, unutuyorum.
Siempre llego tarde.
Geç kalıyorum.
Voy tarde.
Gösterime geç kalıyorum.
Tengo que actuar.
İzninizle doktor, geç kalıyorum da.
Perdone pero me esperan.
Geç kalıyorum.
¡ Voy a llegar tarde!
Çok geç kalıyorum!
¡ Voy a llegar demasiado tarde!
Belki de öyle yapmalıyım ama... geç kalıyorum.
Quizá debería, pero... Se está haciendo tarde...
- Bay Macey, köpek maması toplantısına geç kalıyorum.
- Tengo la reunión del alimento canino.
- Temsile geç kalıyorum!
- Llegaré tarde a mi actuación.
Okula geç kalıyorum.
Llego tarde a la escuela.
- Acele edelim, geç kalıyorum.
- Dense prisa, voy a llegar tarde.
Senin yüzünden hep geç kalıyorum.
Vives haciéndome llegar tarde.
Geç kalıyorum.
Lo siento.
Geç kalıyorum.
Voy a llegar tarde al trabajo.
Geç kalıyorum!
¡ Voy a llegar tarde!
Geç kalıyorum.
Vamos estoy apurado
Annecim! Geç kalıyorum.
Mamá, que ya llego tarde.
Geç kalıyorum.
Llego tarde, llego tarde.
Her zaman geç kalıyorum.
Siempre tarde.
Her zaman geç kalıyorum.
- Siempre llego tarde.
Benimle tartışma, haydi, geç kalıyorum.
Vamos que llego tarde.
- Geç kalıyorum. Gitmeliyim.
- Llego tarde, debo irme.
Sınava geç kalıyorum.
Voy tarde a la audición,
Richard geç kalıyorum.
Richard, voy a llegar tarde.
- Geç kalıyorum.
- Tengo prisa.
Uçağa geç kalıyorum.
Tengo que coger el avión.
- Geç kalıyorum.
- Estoy atrasada.
Geç kalıyorum.
He llegado tarde.
Geç kalıyorum, defol!
¡ Llegaré tarde al trabajo!
Geç kalıyorum.
Se me ha hecho tarde.
Geç kalıyorum.
Estoy retrasado.
Geç kalıyorum.
Se me hace tarde.
Dans sınıfıma geç kalıyorum.
Llegaré tarde a mi clase de baile.
Yapamayacağım. Geç kalıyorum.
No puedo, ya se me hizo tarde.
Geç kalıyorum.
Voy a llegar tarde.
- Bak, geç kalıyorum, bu yüzden...
- Escuche, amigo.
Geç kalıyorum.
Bien, ya es tarde.
Geç kalıyorum.
Últimamente siempre llego tarde a casa.
Bu toplantının riskli olduğuna inanmıyorum, riski gizlemek başka bir şey - - risk sadece yardım etmekte çok geç kalınması.
No creo en el riesgo de esta reunión, el riesgo está en otra cosa que sea demasiado tarde para ayudar.
- Liste çok uzun. Geç, kalıyorum. - Ne?
- La lista es larga.
Geç kalırsam diye, anahtarlarımı Bayan Margherita'ya bırakıyorum.
Dejo las llaves con la Señorita Margherita, por si me retraso.
Hep yemeğe geç kalıyorsun dersiniz. Altıya kadar çalışıyorum, yetişemiyorum.
Decís que llego tarde y eso que sabéis que trabajo hasta las seis.
Geç kalıyorum.
Es tarde.
Trene geç kalıyorum.
- Voy a perder el tren.
İşe geç kalıyorum.
Llego tarde al trabajo.
Geç kalıyorum.
No importa.
kalıyorum 109
geç kaldığım için özür dilerim 34
geç kaldım 322
geç kaldın 297
geç kalma 88
geç kaldı 43
geç kalmayın 19
geç kalacağım 36
geç kaldık 134
geç kalıyoruz 101
geç kaldığım için özür dilerim 34
geç kaldım 322
geç kaldın 297
geç kalma 88
geç kaldı 43
geç kalmayın 19
geç kalacağım 36
geç kaldık 134
geç kalıyoruz 101