Işte bu yüzden buradayım tradutor Espanhol
135 parallel translation
Doğru ve Charlie bana orada bir takım karışıklıklar olduğundan bahsetti ve işte bu yüzden buradayım.
Exacto, y Charlie mencionó que había alguna confusión, y ésa es la razón por la que estoy aquí.
evet, Dan, işte bu yüzden buradayım.
Sí, Dan, por eso estoy aquí.
Evet, nerede olduğunu bilmiyorum ama, işte bu yüzden buradayım.
Sí, no sé donde está, por eso fue que vine aquí.
Ve Peter gibi bir adam hakkında tek bir şey söylemek gerekirse o asla karşılık beklemeyen biridir işte bu yüzden buradayım.
Lo que tiene Peter es que nunca pide nada a cambio, y por eso estoy aquí.
İşte bu yüzden buradayım.
Por eso intervine en esta lucha.
İşte o zamanı beklediğim için ölüme karşı durdum ve buradayım... ve sen de bu yüzden buraya getirildin.
Por ese momento evité la muerte y estoy aquí... y por eso se le trajo a usted.
İşte bu yüzden buradayım.
Por eso he venido hasta aquí.
İşte bu yüzden buradayım ben.
Para eso estoy yo aquí.
Bana adınızı verdiler bu yüzden buradayım işte.
- Me dieron sus datos, y por eso he venido.
Bana daima, bir çocuğun yeri annesinin yanıdır, denmisti, bu yüzden işte buradayım.
Siempre me habían dicho que el mejor amigo de un chico era su madre, así que aquí estoy.
Sorun onun beni artık sevmemesi İşte bu yüzden buradayım.
Mire, el problema es que... ella ya no me quiere.
İşte bu yüzden buradayım.
Por eso vine.
İşte bu yüzden buradayım.
Por eso estoy aquí.
İşte bu yüzden buradayım.
A eso he venido. A ver qué es lo que huele.
İşte bu yüzden buradayım.
Y por eso estoy aquí ahora.
İşte bu yüzden buradayım.
Precisamente.
İşte bu yüzden buradayım.
Es por eso que estoy aquí.
İşte bugün bu yüzden buradayım.
Es por eso que estoy aquí hoy.
İşte bu yüzden buradayım.
- Gabrielle sabía que volverías. - Es por eso que estoy aquí.
bu benim moralimi bozamaz İşte bu yüzden buradayım.
No me deprime. Para eso estoy aquí.
İşte bu yüzden buradayım!
¡ Por eso estoy aquí!
- İşte bu yüzden buradayım.
- Es por lo que estoy aquí.
İşte bu yüzden buradayım - sizi uyarmak için.
Por eso estoy aquí, para prevenirles.
İşte bu yüzden buradayım.
Así que aquí estoy.
İşte bu yüzden buradayım, böylece Bobby Jones ve Walter Hagen'i yenebilirsin.
Por eso he venido, para que derrote a Jones y a Hagen.
- İşte ben de bu yüzden buradayım.
- Por eso vine.
İşte bu yüzden çok seyahat ediyorum. Eğlendirmek ve bilgilendirmek için buradayım.
¡ Vengo a entretener e informar!
Ve işte bu yüzden bugün buradayız. Bize verdiğinin yanında, bizim ondan aldıklarımızın az kaldığı o eşsiz yaşamı anmak için.
Por eso estamos reunidos aquí, para honrar esa vida única que no nos ha sido arrebatada, sino ofrecida.
- İşte bu yüzden buradayım.
- Lo que me lleva a mi visita.
İşte bu yüzden buradayım, Bay O'Callaghan.
Por eso estoy aquí, Sr. O'Callaghan.
- İşte bu yüzden buradayım. - Ne yüzden vurdun?
¿ Por qué me pegas?
İşte bu yüzden buradayım, bayan...
Por eso estoy aquí, Señora.
Bu kadar işte. Bu yüzden buradayım.
Bien, entonces por eso lo hago.
İşte bu yüzden buradayım, aşkta ve savaşta dengeleri sağlamak için.
Por eso estoy aquí, para asegurarme que todo es igual en el amor y en la guerra.
işte ben de bu yüzden buradayım.
Por eso estoy aquí.
İşte bu yüzden buradayım.
Por eso es que vine hasta aquí
Babam annemi becerdi. İşte bu yüzden buradayım.
Porque mi papá golpeaba a mi mamá.
İşte bende bu yüzden buradayım Smallville...
Para eso estoy aquí, Smallville.
İşte bu yüzden buradayım seni alıştırmak için.
Es por eso que estoy aquí para ayudarte a adaptarte.
İşte bu yüzden buradayım
Por eso estoy aquí.
İşte bu yüzden hala buradayım.
Por eso todavía estoy aquí.
- İşte ben bu yüzden buradayım.
- Por eso me mude aquí.
Bu yüzden buradayım işte.
Por eso estoy acá ahora.
İşte bu yüzden buradayım. Seni incitmek istemem, Johnny.
Por eso no quiero herirte, Johnny.
İşte bu yüzden şimdi buradayım.
Y... por eso estoy aquí.
Randevum yok ama Teksas'ta kısa bir süre önce Bay Halbert ile tanıştığımda, bana özellikle New York'a uğradığımda kendisini görmemi söylemişti, işte bu yüzden şu anda buradayım.
No tengo cita pero Me encontré con el señor Harbert en Texas hace poco tiempo y me dijo que viniera a verlo si pasaba por Nueva York y por eso estoy aquí ahora y estoy seguro de que se sile dice que Jason Street quiere verlo, estoy seguro que me recibirá.
İşte bu yüzden buradayım.
Eso es exactamente por qué.
İşte bu yüzden buradayım.
He llegado en buen momento, pues.
İşte bugün bu yüzden buradayım.
Y es por eso que hoy estoy aquí.
Bu kahramanım Cary Grant'te her zaman işe yarardı. İşte bu yüzden buradayım.
Siempre me pareció trabajar para mi héroe, Cary Grant, y por eso estoy aquí.
İşte bu yüzden buradayım size yardım etmek için susuzluğunuzu gideriyorum, size hayatın en önemli hediyesini suyla veriyorum.
Es por lo que estoy aquí ahora, para ofreceros ayuda, saciar vuestra sed y daros el regalo de la vida, a través del agua.
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buradasın 421
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buradasın 421
işte buyrun 44
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte bu harika 123
işte bütün mesele bu 21
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte bu harika 123
işte bütün mesele bu 21