English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ K ] / Kabul et

Kabul et tradutor Espanhol

4,471 parallel translation
Yer ve gök, kabul et beni!
¡ Oh cielo y tierra! ¡ Tomadme!
Butchy, kabul et artık.
Butchy, afróntalo.
Kabul et, Dexter.
Admítelo, Dexter.
Kabul et, Bobby.
Afrontémoslo, Bobby.
Ladurée'den aldığım Fransız lavantalı badem kurabiyesini lütfen özür olarak kabul et.
A modo de disculpa, por favor acepta estos macaroons de lavanda francesa de Ladure.
Kabul et.
Aprovéchalo.
Anlaşmayı kabul et her şey sona ersin.
Tú lo retiraste. Vuelve a poner el acuerdo sobre la mesa, y todo esto terminará ahora.
Kabul et.
Acéptalo.
Saklamaya çalışabilirsin, ama kabul et ki sen bir nefret insanısın.
Puedes intentar ocultarlo, pero acéptalo ; te gusta meterte con la gente.
İster bize yardım etmeyi kabul et, ister etme seni bu trenden canlı kurtaracağım.
No digas eso. Si decides ayudarnos o no, voy a sacarte de este tren con vida.
Kabul et Al, sen Jane'ye almamasını söylediğim kameradan da fazla odağını kaybediyorsun.
Vamos, asúmelo, Al. Pierdes el foco más a menudo... que la cámara que le dije a Jane que no comprara.
Gey olduğunu kabul et.
Asume de una vez que eres gay.
Kabul et... o seni yendi, Cyrus.
Admítelo, te ha vencido, Cyrus.
Lütfen kabul et.
Por favor no se niegue, Guruji.
Adamları sen gönderdin, erkek ol ve bunu kabul et.
Usted envió a los matones, sea hombre y acéptalo.
Bunu uyarı olarak kabul et.
Ve directo al grano
Bunu kabul et.
Manéjalo.
Sana teklifi kabul et dedim.
Te dije que aceptaras el trato.
Bu iş bittiğinde istifamı kabul et.
Cuando todo esto termine, presentaré la dimisión.
Bu gerçeği bir an önce kabul et.
Los números no mienten. ¡ Esto no puede pasar!
LANA KABUL ET-REDDET
Lana, escucha.
"O halde" yi tek kelime olarak kabul et.
Tendrá que permitirme que la contracción cuente como una.
Aptal olduğunu kabul et.
Que admitas que eres estúpido.
Sana borçlu olduğumuz, bize lütfettiğin nimetleri ve yetenekleri sana geri ödeyemeyeceğimizi biliyoruz. Bizi çocukların olarak kabul et.
Y que debemos 10.000 talentos no tenemos dinero para pagar, por lo que no somos dignos de ser llamados tus hijos.
Bize cenneti göster ve dualarımızı kabul et.
Tampoco somos dignos de levantar los ojos al cielo para ofrecer nuestras oraciones.
Kabul et yoksa akşama kadar devam ederim.
Lo voy a hacer todo el día.
Kabul et, o sensin.
Admítelo, eres tú.
Kabul et.
Admítelo.
En iyisi vazgeç ve kaybettiğini kabul et Rhodey! Geride kalıyorsun.
¡ Será mejor que te rindas y admitas la derrota, Rhodey!
Kabul et Doktor, hiç umudun yok.
Admítelo, doc, no tienes esperanza.
Sadece bir kez soracağım, kabul et yada reddet.
Una oferta única, lo tomas o lo dejas.
Daha fazla pazarlık yok. Ya kabul et ya etme.
No hay más negociación, lo aceptas o no.
- Yapma. Kabul et evde oturup seni üzen bir film seyretmekten daha iyidir.
- Tienes que reconocer que... es más divertido que quedarse viendo una película deprimente.
Bir an için o sandın, kabul et.
- Pensaste que era él. Admítelo.
Kabul et baba, artık çocuk değilim.
Acéptalo, papá, ya no soy un niño.
Tanrı'yı kabul et!
¡ Reciban al Señor!
Bunun ehemmiyetini katı bir gerçek olarak kabul et lütfen.
Por favor, acéptalo y no preguntes.
Cinayetten en az 20 yıl hüküm giyip de hayatını mahvetme. Şu teklifi kabul et ve bütün her şeyi kaçırmak yerine 6 yıl ile kurtul ve en azından çocuğunun okulu bitirdiğini gör.
Te puede caer perpetua, con un mínimo de 20 años por asesinato, o aceptar la oferta, cumplir seis años y ver a tu hijo acabar la escuela, en vez de perdértelo todo.
Bunu kabul et. Huzur içinde yatmasına izin ver.
Aceptarlo y dejar que descanse en paz.
Kabul et.
Afróntalo.
Tomas'la evlenmeyi kabul et diye zorlarsa diye, ve Francis'i bırakmak istemedin?
Lo digo en serio. María está celebrando su compromiso sin su prometido, la reina Catalina estaba demasiado ocupada para dejar Francia y asistir y tú estás recibiendo a la corte con una mujer abandonada
İster kabul et, ister etme.
Tómala o déjala.
Çünkü kabul et.
Porque aceptémoslo.
Kabul et, evlat.
Afróntalo, chico.
- Kabul et! Kendimi çok kötü hissediyorum.
- Venga, me siento fatal.
- İyi dileklerimi kabul et.
- Te deseo lo mejor. - Igualmente...
Lütfen kabul et.
Por favor, haz esto.
Lütfen, lütfen. Kabul et.
Por favor, por favor.
Ama Maria'dan kabul edemiyorsan benden et.
Pero si no puedes aceptarlo de María, acéptalo de mí.
Çocuk bezi giymiş olman iyi bir şey dostum çünkü Notre Dame'a kim kabul edildi tahmin et.
Qué bueno que te pusiste esos pañales, amigo, porque adivina a quién acaban de aceptar en Notre Dame.
- Hadi kabul et.
¡ Vamos, admite que sí!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]