English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ K ] / Konuşmak mı istiyorsun

Konuşmak mı istiyorsun tradutor Espanhol

513 parallel translation
İş konuşmak mı istiyorsun?
¿ Quieres hablar de negocios?
- Onunla konuşmak mı istiyorsun?
- ¿ Quieres hablar con ella?
Konuşmak mı istiyorsun?
¿ Prefiere conversar?
Konuşmak mı istiyorsun?
¿ Quieres verme un momento?
- Benimle konuşmak mı istiyorsun?
¿ Quiere hablar conmigo? No.
Benle gerçekten konuşmak mı istiyorsun?
¿ En verdad quiere hablarme?
- Benimle bir şey hakkında konuşmak mı istiyorsun?
- ¿ Quiere conversar conmigo sobre algo?
- Konuşmak mı istiyorsun?
- ¿ Quieres hablar?
Konuşmak mı istiyorsun?
¿ Quieres hablar conmigo?
Bir şeyi yok. Konuşmak mı istiyorsun?
Quieres que hable con él?
Benimle bir şeyler konuşmak mı istiyorsun?
¿ Querías hablarme de algo?
Konuşmak mı istiyorsun, iddia mı istiyorsun?
¿ Quieres hablar o apostar?
Tanrı'yla konuşmak mı istiyorsun?
¿ Quieres hablar con Dios?
Konuşmak mı istiyorsun?
Quieres hablar, pues habla con mi abogado.
- Tamam Miguel, açık konuşmak mı istiyorsun?
- Bueno, Miguel, ¿ te digo la verdad?
Tamam, konuşmak mı istiyorsun? Konuşmak mı istiyorsun, seni yalancı o. çocuğu?
Ok. ¿ Quieres hablar, mentiroso hijo de puta?
Konuşmak mı istiyorsun?
¿ Quiere hablar?
Konuşmak mı istiyorsun?
¿ Quieres hablar?
Konuşmak mı istiyorsun? Hadi konuşalım.
¿ Quieres hablar ahora?
Onunla konuşmak mı istiyorsun?
¿ Quieres hablar con ella?
Konuşmak mı istiyorsun? Hadi, konuş.
¿ Ahora, quieres un discurso?
Biriyle konuşmak mı istiyorsun?
¿ Quieres hablar con alguien?
Yoksa konuşmak mı istiyorsun?
¿ O tienes deseos de hablar?
Konuşmak mı istiyorsun? Konuş o zaman.
¿ Queréis hablar?
Konuşmak mı istiyorsun?
Desea hablar.
- Sadece bir saniye. Konuşmak mı istiyorsun?
Solo un segundo.
Konuşmak mı istiyorsun?
¿ Querías hablar tú?
- Başkanla mı konuşmak istiyorsun?
- ¿ Quiere hablar con el Presidente?
Penelope hakkında mı konuşmak istiyorsun?
Quieres hablar de Penelope.
Kaçınılmaz misillemeler hakkında mı konuşmak istiyorsun?
¿ Para decirme qué? ¿ Para anunciarme la inevitable represalia?
Ne istiyorsun? - Konuşmak da mı yasak?
¿ Es que no puedo hablar a los presentes?
- Konuşmak mı, oyun oynamak mı istiyorsun?
- ¿ Quieres hablar o jugar?
Sanırım iş konuşmak istiyorsun.
Supongo que quieres hablar de negocios.
Gerçekten bacaklar hakkında mı konuşmak istiyorsun?
- ¿ Quieres seguir hablando de piernas?
Havanın durumu hakkında mı konuşmak istiyorsun?
¿ Quieres hablar sobre el clima?
Konuşmak mı istiyorsun, iddia mı istiyorsun?
- ¿ Apostamos o qué?
- Onunla mı konuşmak istiyorsun? - Evet.
- ¿ Quieres hablarle?
Onunla mı konuşmak istiyorsun?
Quieres hablar con ella?
Güneş hakkında mı konuşmak istiyorsun?
¿ Quieres hablar del Sol?
Hayali ilişkimiz hakkında mı konuşmak istiyorsun?
? Quieres hablar de nuestra aventura imaginaria?
- Anladım, avukatınla konuşmak istiyorsun.
Comprendo, quieres hablar con tu abogada.
Konuşmak istiyorsun madem, konuşalım.
De acuerdo. Si deseas hablar, entonces hablemos.
Şimdi, şu anda Sean hakkında mı konuşmak istiyorsun?
Aquí, ahora, ¿ quieres hablar de Sean?
Oh, bundan mı konuşmak istiyorsun yani?
Quieres hablar sobre eso, ¿ no?
Sadakat hakkında mı konuşmak istiyorsun?
¿ Quieres hablar de lealtad, de honor?
Dizi hakkında mı konuşmak istiyorsun?
¿ Quería hablarme del programa?
- Sen Seema hakkında mı konuşmak istiyorsun?
- ¿ Usted quiere decir sobre Seema?
O zaman benim varsayımım doğruydu, gerçekten de annenden konuşmak istiyorsun.
Mi suposición entonces era correcta. Desea hablar de su madre.
Ben'göz kamaştırıcı'bir kadın bahsediyorum sen ise Hera hakkında mı konuşmak istiyorsun? - Evet. - Oh, hadi!
Estamos hablando de una mujer preciosa, y ¿ tú quieres hablar sobre Hera?
Hugh, standart dışı teçhizat hakkında mı konuşmak istiyorsun?
Hugh, ¿ quieres hablar de equipamiento defectuoso?
- Bak, boks yapmak mı istiyorsun yoksa konuşmak mı?
¿ Vas a boxear o vas a hablar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]