Konuşuyorlar tradutor Espanhol
1,613 parallel translation
- Kimin hakkında konuşuyorlar?
- ¿ De quién están hablando?
Benim hakkımda mı konuşuyorlar?
¿ Están hablando de mí?
Çocukla konuşuyorlar.
Están hablando con el chico.
Hâlâ konuşuyorlar, dediklerini anlamıyorum, Don.
Todavía están hablando, no les entiendo, Don.
Ne konuşuyorlar dersin?
¿ De qué crees que están hablando?
Benim hakkımda konuşuyorlar galiba.
¡ Creo que están hablando de mi!
[İÇERİDE KONUŞUYORLAR] - Asiye Hanım'a tenceresini verdin mi?
- ¿ Le llevaste a la señora Asiye su sopera?
[İÇERİDE KONUŞUYORLAR] - Emine'ye uğradın mı?
- ¿ Fuiste a ver a Emine?
- İyi bak! [İÇERİDE KONUŞUYORLAR] Yok!
¡ Ninguno!
[RESEPSİYONDA KONUŞUYORLAR] - Boş odanız var mı? - Var.
- ¿ Tiene habitaciones?
[RESEPSİYONDA KONUŞUYORLAR] İki tane oda.
- Dos individuales por favor. - Aquí tiene las llaves.
- Çok konuşuyorlar.
- Si. - Demasiadas palabras.
Bugün, onlar ilk kez bir rüyayı kendilerine ait bir evi konuşuyorlar...
Hoy discuten el sueño de poseer sus propios hogares por primera vez.
Her sabah konuşuyorlar.
Pero si hablan todos los días.
Hükümete karşı durmadan her gün konuşuyorlar.
Critican al gobierno a diario.
- İnsanlar konuşuyorlar.
- La gente habla.
- Konuşuyorlar diye...
- Eso no quiere decir que...
Bütün öğlen yemeği boyunca o sinir bozucu, hormonal, aptal arkadaşlarıyla bunu konuşuyorlar.
¡ Es de lo único que hablan él y sus irritantes, hormonales y estúpidos amigos cada maldito día durante el almuerzo!
Şu anda dışarıda, detektif Crews ile bu konu hakkında konuşuyorlar.
De eso es lo que está hablando con el Detective Crews en este momento.
Gerçi hala konuşuyorlar.
Están todavía hablando.
Ronald Reagan şöyle dedi ; "Bu gençler biraraya geliyorlar, kitap okuyorlar, esrar içiyorlar ve konuşuyorlar."
Ronald Reagan dijo : jóvenes, se juntan, leen, fuman mota y hablan.
Birbirleriyle notlar yazarak konuşuyorlar.
¡ Se comunican escribiéndose!
Şimdiden senin cesaretini konuşuyorlar.
Ya están contando tú hazaña.
Ne konuşuyorlar?
¿ Qué están diciendo?
Konuşuyorlar mı?
¿ Están diciendo algo?
Zamanları var, azimliler, hastanın gözünün içine bakıyorlar, bazen bir hastayla bir saat boyunca konuşuyorlar, yani bunlar iyi insanlar.
Ellos tienen tiempo, tienen compasión, miran los paciente en los ojos... Son buenas personas.
Ana dilleri gibi İbranice konuşuyorlar.
Hablan hebreo como si hubieran nacido allí.
Konuşuyorlar.
están charlando.
Ve senin hakkında da konuşuyorlar.
Y muchos hablan de ti, también.
- Orada hangi dili konuşuyorlar?
- ¿ Qué idioma hablan allá?
Hala konuşuyorlar mı?
¿ SIGUEN HABLANDO?
- Konuşuyorlar, Şeytanlar, Konuşuyorlar!
- caminen, diablos, caminen!
Deli gibi konuşuyorlar.
Dicen locuras.
Değil! Senelerdir konuşuyorlar ama değişen bir şey olmuyor.
Hablamos un rato durante la mudanza, nada mucho de verdad.
Peki ben burada değilken ne konuşuyorlar?
¿ De qué hablan cuando yo no estoy?
- Montreal iyidir. - Dostum, adamlar Fransızca konuşuyorlar.
- Montreal es fabuloso.
Amy, sen KarAdamların dillerini biliyorsun. Ne konuşuyorlar?
Amy, tú hablas yeti. ¿ Qué dicen?
Bugün Crystal ile konuşuyorlar.
Llamaron a Crystal.
Birşey konuşuyorlar.
Están hablando algo.
Öyle bir duygu ki, sanki benim hakkımda konuşuyorlar benimle dalga geçiyorlar.
Es como si sintiera que están hablando de mí, como... si se estuvieran riendo de mí.
"Ne konuşuyorlar acaba?" diye.
"Sobre qué hablaron ellas?"
Konuşuyorlar ama yok.
Hablan sobre eso, hablan, pero no hay nada.
Daha ilk gece işini halledemeden kabul törenini konuşuyorlar. Gelinin arkadaşları beni daha görmediler ki. Orada beni isteyen olmaz ki.
Todavía no he tenido mi primera noche y ya están hablando del banquete... los amigos de la novia no van a ser vistos tampoco... quién me guiará hasta la habitación...
Telefonda nasıl konuşuyorlar?
¿ Cómo hablan por teléfono?
[İÇERİDE KONUŞUYORLAR]
- ¡ Ni uno!
Artık konuşuyorlar.
Ahora lo están.
- Ne konuşuyorlar? - Duyamıyorum.
- Que no les puedo oír, Ángela.
Amina, insanlar sadece seni değil, anneni de konuşuyorlar.
La gente... la gente habla de ella, no solamente de ti.
- Neden Rusça konuşuyorlar?
- ¿ De qué están hablando en ruso?
- Hala konuşuyorlar.
Todavía están hablando.
Sıkıcı parti işlerini konuşuyorlar.
Me llamo Azalia., Azalia Ivanova.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16