Seni götürürüm tradutor Espanhol
1,005 parallel translation
Anna, eve gitmek istersen seni götürürüm.
Ana, si quieres ir a casa, te llevo.
Kapa çeneni. Yoksa seni götürürüm.
Cállate o te llevamos.
Tamam, seni götürürüm.
Sí, yo te llevaré.
Briç turnuvalarında bekleme olmaz, biliyorsun! Ben seni götürürüm.
- Los torneos de bridge no esperan.
Ben seni götürürüm.
Yo te llevo.
Ben seni götürürüm.
Te llevo a caballo.
Ben seni götürürüm.
Lo llevaré en mi auto.
- Seni götürürüm.
- Les acompaño yo.
Zazie, eğer gerçek Napolyon'un gerçek mezarını görmek istersen, ben seni götürürüm.
Bueno, Zazie, si de verdad quieres ver los Inválidos y la verdadera tumba de Napoleón, te llevaré.
Ben seni götürürüm. Neredeler?
Yo te acompaño. ¿ Dónde es?
Elbette seni tapınağa götürürüm.
Claro que voy a llevarte al templo.
Eğer seni sonra göremezsem, sanırım öyle olacak... -... yarın beni öğlen yemeğine sen götür. - Götürürüm, Julia teyze.
Si no te veo más tarde, y no creo que así sea llévame a almorzar mañana, cariño.
Seni de götürürüm.
La llevo.
Seni de götürürüm.
Así, sin más.
Sayıyorum, bir, iki, üç... Seni de götürürüm. Yok mu alan?
Un, dos, tres... ¿ Nada?
Uslu durursan, seni King Westley'ye götürürüm.
Si se comporta bien, le ayudaré a reunirse con Westley.
Seni her yere ben götürürüm.
Te llevaré a todos lados.
Gel, ben seni trenine götürürüm. Kahveden sonra.
Ven, te llevaré al tren... después del café.
- Seni ben götürürüm.
- Te llevaré en coche.
Ben seni eve götürürüm.
La llevaré a casa
- O zaman seni Panama'nın Yeri'ne götürürüm.
- No importa. Te voy a llevar donde Panamá.
Seni gösterişli bir mekâna götürürüm.
Te llevaré a un lugar lujoso.
Bir gün seni ormana götürürüm, çiçek toplarız... ve sana Tarzan'ın uyusun diye anneni koyduğu yeri gösteririm.
Un día te llevaré a la selva, recogeremos flores... y te mostraré el lugar donde Tarzán la enterró.
Seni Ballard'a götürürüm.
Te llevaré a Ballard.
Seni Pazar günü pikniğe götürürüm, tabii kendi yiyeceğini getirirsen.
Te llevaré a un picnic el domingo, si traes tu propio almuerzo.
Seni ben götürürüm.
Yo te llevaré.
Sonra da seni alışverişe götürürüm.
Después iremos de compras.
Seni de yanımda götürürüm.
No me importa si tú caes conmigo.
Eğer benimle gelmezsen seni polise götürürüm!
Vienes conmigo,... ¡ O te llevo con la policía! ¡ Silencio!
Eğer bu gece iyi bir uyku çekeceğine söz verirsen, sabah ilk iş seni oraya götürürüm.
Mañana por la mañana te llevaré allí, - si me prometes dormir esta noche.
Havalar ısındığında, seni güzel yerlere götürürüm. Gerçek bir balayı yaşarız.
En cuanto la cosa se calme, iremos a sitios finos.
- Seni arabayla götürürüm ve beklerim.
Conduciré yo y te esperaré.
Sakın beni itme yoksa seni de yanımda götürürüm.
No me tire, que le juro que lo arrastro conmigo. No, si no me caigo con usted.
Pazartesi günü seni alırım ve onunla buluşmaya götürürüm.
El lunes te llamaré e iré a buscarte para que te encuentres con ella.
- Ve? - Seni de yanımda götürürüm ufaklık.
- Y te llevaría conmigo, pequeñaja.
Seni istediğin yere götürürüm, tatlım.
- A la periferia voy a llevarte.
Seni oraya götürürüm, ama önce mesajı iletmeliyim.
Podría llevarte allí, pero antes debo dar este mensaje.
Seni yanımda götürürüm.
- Así que ándate con cuidado.
Batiya giden trene seni bizzat götürürüm.
Yo mismo le acompañaré al tren que va al oeste.
Seni okula kendi arabamla götürürüm.
¿ Quieres que te lleve en coche
Carolyn Teyze'ni ziyaret etmek istiyorsan, yarın sabah ilk iş seni oraya ben arabayla götürürüm.
Si quieres ir por el río hasta casa de tía Carolyn, te llevaré yo por la mañana.
- Seni arabayla götürürüm.
- Te llevaré en coche.
Carolyn, seni Kulübe arabamla götürürüm.
Carolyn, te llevaré al club en mi coche.
Önümüzdeki yıl seni izlemeye götürürüm.
El año que viene te llevaré a verlos.
Belki bir öğleden sonra uğrarım. Seni sinemaya falan götürürüm.
Tal vez pueda pasar una tarde, e ir a disfrutar de una película o algo así.
- Seni balığa yarın götürürüm, tamam mı? - Tamam.
Mañana iremos a pescar, ¿ eh?
Seni San Diego'ya kadar götürürüm.
Le llevaré directamente hasta San Diego.
Seni eve götürürüm.
Te Llevaré a casa.
Seni geri götürürüm.
Te llevaré de vuelta.
Seni oraya şimdi götürürüm.
Le llevaré ahora mismo.
Öz kontrolün yok. Seni nasıl karşıya götürürüm?
No tiene ningún aguante, y todavía quiere ir a la otra orilla.
seni çok seviyorum 321
seni seviyorum 4697
seni çok özledim 187
seni görmek istiyorum 81
seni istiyorum 270
seni anlamıyorum 181
seni seviyorum baba 42
seni gördüğüme sevindim 550
seni seviyorum anne 35
seni bekliyorum 106
seni seviyorum 4697
seni çok özledim 187
seni görmek istiyorum 81
seni istiyorum 270
seni anlamıyorum 181
seni seviyorum baba 42
seni gördüğüme sevindim 550
seni seviyorum anne 35
seni bekliyorum 106
seni çok özlüyorum 22
seni özledim 350
seni seviyorum bebeğim 22
seni hep seveceğim 33
seni öldüreceğim 623
seni çok merak ettim 17
seni seviyorum tatlım 16
seni orospu çocuğu 306
seni tanımıyorum 149
seni görmek çok güzel 160
seni özledim 350
seni seviyorum bebeğim 22
seni hep seveceğim 33
seni öldüreceğim 623
seni çok merak ettim 17
seni seviyorum tatlım 16
seni orospu çocuğu 306
seni tanımıyorum 149
seni görmek çok güzel 160