Bekleyelim tradutor Francês
1,557 parallel translation
Lütfen Paul, kızlar. Birazcık bekleyelim.
Attendons encore un peu.
Onu içeride bekleyelim.
On l'attendra à l'intérieur.
O zaman, annen ve ben, o gelene kadar burada bekleyelim. Görmüş oluruz.
Alors, on va l'attendre, pour voir la tête qu'il a.
Bekleyelim, o halde.
Attendons alors!
Onu bekleyelim.
Attendons-la!
Beraber bekleyelim.
On va l'attendre ensemble.
Sinyal var. Haz-Mat'ı bekleyelim mi?
On attend l'équipe anti-contamination?
Yani burada oturup etrafımızı çevirmelerini mi bekleyelim?
Donc nous attendons qu'ils nous encerclent?
Gerçek bir olay olana kadar bekleyelim bence.
Mais on attend qu'il se passe quelque chose.
Bence bekleyelim.
J'en dis qu'on attend.
- Peki, neden bekleyelim?
- Pourquoi attendre?
L Yani, neden bekleyelim?
Pourquoi attendre?
Bu mesele hallolana kadar bekleyelim.
On va attendre que toute cette histoire se tasse.
O yüzden, her konuda anlaşıncaya kadar... birkaç ay bekleyelim istiyorum.
C'est pour ça que je veux attendre, pour mieux nous comprendre.
- Peki. Birkaç hafta bekleyelim o zaman.
Attendons 15 jours, ça ira mieux.
Yarına kadar bekleyelim.
Attendons à demain.
Hadi dışarıda bekleyelim.
Attendons dehors.
Arabanın içinde bekleyelim.
Attendons dans la voiture.
Ölene kadar bekleyelim!
Attends qu'on soit mort!
Para el değiştirene dek bekleyelim mi?
On attend que la maille change de main?
Çeviri : zemzeme Tuvalete oturasıya kadar bekleyelim.
Attendons qu'il installe ses fesses insouciantes sur le siège des toilettes...
Kurtarma ekiplerini bekleyelim.
Attendons l'équipe de secours.
Bir dakika bekleyelim de iyice uyuşsun.
Je rigole! Je vous ai bien eu.
O yüzden bekleyelim. Neler olacağını görelim.
Alors, attendons de voir ce qui va se passer.
Ne için bekleyelim?
Attendre quoi?
Ne? - Sadece bekleyelim.
Quoi?
Barış konuşmacılarını bekleyelim.
Attendons les hommes de paix.
Karanlığı bekleyelim.
Attendons la nuit.
Onu içeride bekleyelim. Haydi.
Attendons-le à l'intérieur.
- Biraz daha bekleyelim.
Attends une minute.
Silahlanıp onları bekleyelim.
Préparez vos armes!
Bir iki gün bekleyelim, tamam mı?
Reste tranquille un jour ou deux.
Evet, bekleyelim.
Attendons.
Bitene kadar Oz'da bekleyelim mi?
Tu veux qu'on attende chez Oz?
Uyumasını bekleyelim
Nous pouvons l'attraper quand il dort.
Hayır, sadece oturup bekleyelim. Bu arada insanlar... onun hakkında konuşup tanıtımını yapsın.
Non, on va attendre que les gens en parlent et... leur laisser faire le travail.
Bu sefer biraz daha bekleyelim.
Attends un peu plus longtemps.
- Burada bekleyelim dedik.
J'ai décidé d'attendre ici.
Sadece bekleyeceğiz. Roark dördüncü kurbanını öldürürken elimiz kolumuz bağlı bekleyelim.
On va attendre les bras croisés, que le fils Roark fasse ses saletés.
Hadi, Jack. Bekleyelim.
Jack, on va juste attendre.
Bekleyelim, bakalım kendileri gelecek mi?
Attendons pour voir s'ils viennent d'eux-mêmes.
Bir 15 saniye daha bekleyelim.
Attendons encore 15 secondes.
- O tarafta bekleyelim. O tarafa.
On va attendre par là.
Karanlığın çökmesini niye bekleyelim ki?
Pourquoi devrais-je attendre la nuit?
Bu bokkafayı bekleyelim, sonra gidip ona soralım.
on attend que ce con se pointe et on lui demande.
Denemek için, birinin aramasını bekleyelim.
Pour essayer, pour voir si on me téléphone.
Biraz burada bekleyelim.
Restons là un instant.
Birinin bizi bulmasını bekleyelim.
Attendons que quelqu'un nous retrouve.
Burada bekleyelim ve rüzgardan kaçalım.
Attendons ici, à l'abri du vent.
Büyüyene kadar bekleyelim.
Attendons que nous grandissions.
- Gelecek haftayı bekleyelim.
Attendons une semaine.
bekle 9205
bekleyin 1931
beklemek 37
beklerim 153
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
bekleyin 1931
beklemek 37
beklerim 153
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167