English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ O ] / Onu da getir

Onu da getir tradutor Francês

171 parallel translation
Onu da getir. Masrafları öderiz.
Nous prendrons les frais en charge.
- Onu da getir. - Şimdi mi?
- Billy Hall...
Onu da getir.
Amène-le, ça fait rien.
Onu da getir. Yarışırız.
On fera la course.
Onu da getir.
Amenez-le.
Onu da getir.
Emmène-le.
Bize geldiğinde onu da getir.
Venez prendre un verre.
Onu da getir istersen.
Amenez-la si vous voulez.
Yarın onu da getir ve bir bakalım.
Bon. Amène-le demain. Je le verrai.
- Ya küçük lamba? - Onu da getir.
- Et la petite lampe?
Onu da getir.
Amène-la.
İyi. Bir dahaki sefere onu da getir.
Amenez-la la prochaine fois.
Onu da getir.
Emmène-la.
Onu da getir. Buzumuz bitebilir.
Amenez-le au cas oû on n'ait plus de glaçons.
Onu da getir.
Apporte le chien ici.
- Onu da getir. - Ne?
Viens avec elle.
Onu da getir.
Viens avec elle.
Onu da getir yemeğe.
Amenez-le à dîner.
Onu da getir.
Emmenons-le aussi.
O kadar ters olma, arada bir onu da getir.
Tu devrais la ramener qu'on en profite.
Onu da getir.
Emmenez-la.
Onu da getir.
Amenez-le!
Elinde delil varsa, onu da getir.
Toutes vos preuves, amenez-les.
Gelecek sefere, kutuları dizmesi için onu da getir.
La prochaine fois, amène-Ia. elle nous mettra les conserves.
Onu da getir, mantar çorbası ve rosto yaparım.
Améne-la et je ferai de la soupe aux champignons, un rôti.
- Onu da getir. Beraber gelin.
" Eric, v là mes vieux et ma soeur.
100. günümüzde onu da getir ve ben dersteyken bana bir gül ver.
Apporte-le à notre 100ème jour, et donne-moi une rose pendant mon cours.
Bir dahaki sefere, onu da getir.
La prochaine fois, amène-le.
- Onu da getir.
- Qu'il vienne aussi.
Olur da onu yakalarsan... bu kelepçeleri tak ve bize getir!
Si vous l'attrapez, mettez lui ces menottes et ramenez-le.
Ya onu getir, ya da yerini söyle ben getiririm.
Ramène-le ici ou dis-moi où il est et j'irai le chercher.
O kadını geri getir belki aynı şekilde onu da hatırlarım!
Qu'on la ramène et je m'en souviendrai peut-être.
Onu getir Quarrel ve kamerayı da.
Attrape-la, Quarrel. Avec sa caméra.
İçinde bir ilk yardım çantası var, onu hemen buraya getir. Ve lamba ya da bir meşale getir, ışığa ihtiyacımız olacak.
Je lui ai donné tout le laudanum qu'il y avait.
Onu da buraya getir.
Appelez-le.
Ölü ya da diri onu geri getir!
Ramenez-la morte ou vive!
Onu da yanında getir.
Ramène-le.
- Onu da beraberinde getir. Merak etmeyin, eğer sağ ise onu bulacağım.
Vous en faites pas, s'il est vivant je le trouverai.
- Onu da buraya getir.
- Fais-la entrer.
Onu da getir.
Amène-le avec toi.
- Gemisi Manila'da. - Getir onu, lütfen.
- Son navire est a manille.
Tamam, onu da buraya getir.
Mettez-le à l'intérieur.
Bir dahaki sefere onu da yukarı getir...
Amène-la, la prochaine fois.
Sonra da onu getir.
Et puis vous tirez.
Onu altıda getir, Gil.
18 h, Gil.
Ya onu getir ya da biz gidelim.
Va le chercher, ou nous repartons.
- Onu da getir.
Amène-la.
- Yarın gece saat 6'da onu buraya getir.
- Ramène-la demain à 18 H.
Çıkıyorsan bize biraz patlamış mısır getir. Onu da götür.
Si tu laisses tomber, va faire du pop-corn.
Onu yarın sabah 08 : 00'da getir.
Pas de sucre, il a du diabète. Et pas de sel.
Onu bulunca onu da, tabancayı da Amerika'ya getir, tamam mı?
Ramène-les tous les deux sur notre territoire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]