Öyle diyorsan öyledir tradutor Francês
190 parallel translation
- Ne kadar güzelsin. - Öyle diyorsan öyledir sevgilim.
- Tu es très belle, n'est-ce pas?
Öyle diyorsan öyledir. Değil diyorsan değil.
Si vous dites que c'est faux, c'est faux.
- Öyle diyorsan öyledir.
- Si elles te plaisent.
Sen öyle diyorsan öyledir.
J'imagine que non, si vous le dites.
Öyle diyorsan öyledir. - Eski Katolik ve Mason ailelerin tercihi. - Yeter ama.
- On ne le boit que dans les vieilles familles clermontoises, catholiques et franc-maçonnes.
Pek âlâ. Öyle diyorsan öyledir.
Trés bien, s'il en est ainsi.
Yönümü biliyorum. Öyle diyorsan öyledir Larry.
C'est toi le navigateur, Larry.
- Öyle diyorsan öyledir.
Mais oui, maman.
- Öyle diyorsan öyledir.
- Si vous l'affirmez.
Öyle diyorsan öyledir, Doc.
C'est vous qui décidez, Doc.
Öyle diyorsan öyledir anne.
Si tu le dis, maman.
Öyle diyorsan öyledir. Bundan pek memnun gibi görünmüyorsun. Bilakis.
- Si, puisque tu le dis, mais ça n'a pas l'air de t'enchanter.
- Öyle diyorsan öyledir.
Si vous le dites
Öyle diyorsan öyledir. Ben orada değildim.
Si vous le dites, je n'étais pas là.
Öyle diyorsan öyledir.
- Vous connaissez le jargon.
Öyle diyorsan öyledir. Ama katil o değilse, hedeflerden biri o olacaktır.
Mais dans ce cas, elle est une cible.
- Öyle diyorsan öyledir.
Dis ce que tu veux.
Oh, evet, öyle diyorsan öyledir.
Si vous le dites.
- Öyle diyorsan öyledir.
- Situ le dis, - Vraiment.
Öyle diyorsan öyledir.
Si tu le dis, c'est que c'est vrai.
- Öyle diyorsan öyledir.
- Si vous le dites.
Öyle diyorsan öyledir.
C'est toi qui le dis.
Sen öyle diyorsan öyledir.
C'est magique. Si tu le dis.
Evet. Öyle diyorsan öyledir, Ralph.
T'as raison, Ralph.
- Öyle diyorsan öyledir.
- Je te crois.
- Öyle diyorsan öyledir.
- Si tu le dis. - Qu'est-ce que tu veux?
Sen öyle diyorsan öyledir.
Si tu le dis.
Öyle diyorsan öyledir Grace.
Si tu le dis, Grace.
- Öyle diyorsanız öyledir.
Exact? Si vous le dites.
Öyle diyorsan öyledir.
Possible.
Öyle diyorsan öyledir Joe.
C'est comme tu dis, Joe.
Öyle diyorsan, öyledir Şerif.
Si vous le dites
Siz öyle diyorsanız öyledir.
Je vous crois sur parole.
Öyle diyorsanız öyledir.
Je vous crois sur parole.
Öyle diyorsanız öyledir.
- Si vous le dites...
Öyle diyorsan öyledir.
Si vous le dites.
Eğer öyle diyorsanız öyledir.
- Puisque vous le dites.
Öyle diyorsanız öyledir, Bay Bond.
Si vous le dites, M. Bond.
Sen öyle diyorsan öyledir, büyükanne.
S-si tu le dis, grand-mère.
Öyle diyorsanız öyledir Bay Bates.
Si vous le dites, M. Bates.
-... kirli. - Öyle diyorsanız öyledir...
Pas de souci.
Öyle diyorsan öyledir.
Ravi.
oyle diyorsan oyledir, universite cocugu.
Sans doute, monsieur l'étudiant.
- Siz öyle diyorsanız, öyledir. - DNA gibi.
- L'ADN par exemple.
Sen öyle diyorsan öyledir.
C'est pas sûr du tout.
- Öyle diyorsan öyledir.
Si tu Ie dis.
Sen öyle diyorsan, öyledir.
Si tu dis que c'est pour moi, c'est pour moi.
Öyle diyorsanız öyledir.
Si vous voulez.
- Öyle diyorsan, öyledir!
Si vous le dites.
Öyle diyorsan öyledir.
- Si tu le dis.
Hayır! Sonra genç kadını suda ölüme terk ettin. Öyle diyorsanız öyledir.
Vous avez un rapport soi-disant consensuel... et vous la laissez mourir toute seule dans l'eau.
öyle diyorsan 76
öyle diyorsanız 22
öyledir 296
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle diyorsanız 22
öyledir 296
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle bir şey yok 92
öyle işte 113
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle işte 113
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle deme 154