Baban nasıl tradutor Português
786 parallel translation
Baban nasıl?
Como está o seu pai?
- Baban nasıl?
- Como está o teu pai?
- Baban nasıl birine benziyordu?
- Como é que é o teu pai?
Baban nasıl?
Como está o teu pai?
- Baban nasıl?
- Como está o seu pai?
Kay? - Baban nasıl?
- Como está o seu pai?
Şu harika üvey baban nasıl?
- Como vai o teu lindo padrasto?
Baban nasıl?
Como está o teu papá?
Baban nasıl bir adamdı?
Como era o teu pai?
Baban nasıl?
Como é que está o teu pai?
Senin baban nasıl?
Como está o teu pai?
Baban nasıl yapıldığını bilir mi?
Ele sabe como é?
- Baban nasıl?
Como é que ele está?
Baban nasıl?
E o seu pai?
Jake, baban nasıl?
- Jake, como vai o teu pai?
- Güzel. Baban nasıl?
- Bom, como está o teu pai?
- Baban nasıl?
Nada. Como é que está o teu pai?
- Baban nasıl?
Como está o teu pai? Está muito bem.
Baban nasıl oluyor da toplantılara hiç gelmiyor?
Então, porque é que o teu pai nunca vem aos encontros contigo?
Baban birini sırtında taşımak nasıl olur hiç bilmiyormuş.
O teu pai não percebe nada de cavalitas.
10 Kolay Ders ile Nasıl Dedektif Olunur sayfa 47'de şemalarla gösteriliyor ve babanız bana içki ikram etti.
Vem junto a diagramas na pág. 47 de "Como Ser Detective em Dez Lições Fáceis" e o seu pai ofereceu-me de beber...
Babanı ne kadar sevdiğimi, mutlu olmasını nasıl istediğimi bilirsin.
Sabes o quanto amo o teu pai e como quero que seja feliz.
Şehvetinin nasıl doymak bilmez olduğunu, şehirdeki kadınları nasıl kirlettiğini, en ufak bir hatada bile ne kadar acımasız olduğunu, kendi gayri meşruluğunu, babanız Fransa'dayken annenizin ona gebe kaldığını, zaten görünüşte de Düke hiç benzemediğini, hepsini söyledim.
a voracidade insaciável de seu desejo, e suas violências sobre as mulheres da cidade. sua tirania por coisas sem valia, ele próprio ser bastardo, pois concebido foi estando vosso pai na França, e ainda seu semblante não se parecer com o Duque.
Daha sonra sözü size getirdim. Sizin nasıl hem çehreniz, hem de asil karakterinizle babanızın tıpatıp bir kopyası olduğunuzu belirttim.
Entretanto, mencionei vossas feições, que de vosso pai são fiel retrato, não só na aparência como na nobreza do espírito.
Bu günlerde babanız nasıl?
E como vai a artrite de seu pai?
Bir kamp dolusu hödük madencinin ve senden nefret eden bir babanın arasında yalnız kalmak nasıl bir şeydir, biliyor musun? Çünkü sen onun hep beklediği oğlu değilsin.
Não sabe o que é sentir-se só... num campo de mineiros grosseiros, com um pai que a odeia... porque não fui o filho que desejava.
Marcello, baban kötü. Nasıl?
- Marcello, o teu pai não está bem.
Enayi baban öder parasını, nasıl olsa.
Depois, o teu pai passa por lá e paga.
Babanın işleri nasıl?
Como vai o seu pai?
- Baban nasıl oldu, Col?
- Como vai o teu pai?
Jason, Saul'u ya da babanı etrafta istemeyecektir. Suyu nasıl aldığı konusunda ifade vermesinler diye.
Temo que o Jason não queira que o Saul ou o teu pai possam testemunhar como obteve a água.
Babanın pilav kasesinin nasıl çatladığıyla ilgilenmiyorum!
Não quero saber o quanto a tigela dele está rachada!
Baban hiç sana işlerin nasıl yürüdüğü hakkında bilgi verdi mi?
O seu pai alguma vez lhe contou alguma coisa sobre a operação... Como funcionava?
Babanın Bahriyesi nasıl?
Que tal "A Marinha do Papai"?
O adamın baban olduğunu... o günlükten nasıl anlamış olabilirsin ki?
Como podia saber através desse diário... que o homem era o seu pai?
Kubo'nun sana nasıl baktığını gördüm. Baban haklı. Ama ben de Amerikalıyım.
Vi como o Kubo olha para ti, o teu pai tem razão, mas... sou americano, é impossível.
- Yentl, baban nasıl?
- Yentl, como está o Papá?
Nasıl iki baban olabilir ki?
- Como podes ter dois pais?
Baban döndüğünde bunu nasıl açıklayacaksın?
O que vais explicar ao teu pai, quando ele voltar?
Bana babanın pınarını nasıl çaldıklarını anlat.
E gostaria muito de saber como roubaram a água de seu pai.
Graphite. Ben gidip babanızın nasıl olduğuna bakacağım.
- Kelly, não caias na fonte das moedas!
Babanız size bu iş nasıl yapılıyor göstersin.
O pai mostra-vos como é.
Eğer baban izin vermiyorsa, nasıl bir temsilde rol alırsın?
Como podes entrar na peça, se o teu pai não deixar?
Bağırmayı kesin yoksa babanız size nasıl bağırıldığını gösterir.
Parem de gritar ou o pai dá-lhes motivos para gritar.
Ama anlatmadıysan o zaman nasıl ben tam o polisin kız arkadaşını vuracakken birden ortaya çıkıverdi? Bak Angel, baban benim arkadaşımdı.
Mas se você não então, como vêm O Flash mostrou-se antes que eu tiro policial e da namorada?
Babanın nasıl öldüğünü anlat.
Vamos falar de como o seu pai morreu.
Ama senin bu yarışmaya katılabilmen için babanın parayı nasıl bulduğunu biliyor musun?
Mas sabes como é que o teu pai arranjou o dinheiro para te inscrever?
Seni gerçekten sevecek biri, senin için sen olduğun için babanın milyonları için değil. Seninle nasıl ilgileneceğini bilen biri.
Alguém que te queira de verdade, por ti mesma, por... pela tua maneira de ser... não pelos milhões do teu pai... alguém que saiba cuidar de ti...
Evet, babanı nasıl kaybettin?
Como perdeu o seu pai?
Baban nasıl biri?
Como ê ele?
Harika, o zaman gidip Oprah'ya babanın bir hafta sonu Holiday lnn'e giderek... hayatını nasıl mahvettiğini anlatırsın!
Já podes contar à Oprah como o teu pai te arruinou a vida indo passar um fim-de-semana no Holiday Inn!
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701