English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Ben aslında

Ben aslında tradutor Português

5,673 parallel translation
- Çünkü ben aslında böyle düşünerek dar bir fikre saplanıyorum. - Evet.
Porque sou de mente retrógrada presumir o que quer que seja.
Biliyor musun ben aslında akademisyen olup kariyer yapacaktım.
Sabes que era para ter feito carreira na academia?
Ben aslında düşündüğün kişi değilim.
Não sou quem tu pensas que sou.
Ben aslında yokum.
Eu nem sequer estou aqui.
Ben aslında burayı kiraya vermeyi düşünüyorum.
- Bem, na realidade, eu estava a pensar em arrendá-la.
Ben aslında...
Na verdade...
Ben aslında Guinevere değilim.
Não sou realmente a Guinevere.
Ben aslında Frodo Baggins gibiyim.
Sou como Frodo Baggins.
Bence bu... Ben aslında... Aslında mekanik bir şeylerle uğraşmakta baya iyiyimdir.
Tenho muito jeito para coisas mecânicas.
- Aslında ben sana bir soru sorayım önce.
Deixe-me perguntar uma coisa a você primeiro.
Seyircileri düşünmek bile istemiyorum, aslında istiyorum hele de olaya Ben Gibbard girerse, kim bilebilir ki?
Não quero pensar no público. Mas eu quero. Se Ben Gibbard começou assim, quem sabe?
Aslında siz nakit olarak verin ben ikisine bölüştürürüm.
Dá-me o dinheiro. Eu distribuo.
Aslında ev ziyaretleri yapmıyorum ben normalde ama küçük Annie'yi çok sevdim. Bazen neden bu işe girdiğimi bile unutuyorum.
Sabe, eu geralmente não faço visitas ao site, mas tenho tomado tal gosto pela jovem Annie... que esqueço-me às vezes, sabe, por que entrei nessa.
Hayır aslında o teslimatı ben ayarladım.
Eu autorizei essa encomenda.
Aslında ben jet çantasını tercih ederim.
Acho que preferia uma mochila de jacto, por favor.
- Hayır, aslında ben polis değilim.
Não sou realmente polícia.
Yani aslında ben dünyada ki en sıradışı lanetli evleri bulmak istiyorum.
Bem, o objetivo é encontrar a mais assustadora casa assombrada do mundo.
- Aslında çantanın bedelini ben ödedim.
- Na verdade, eu paguei a mochila.
- Aslında ben ona yemek yaptım.
Na verdade, fui eu que lhe fiz o jantar.
Aslında ben değilim.
Pois... eu não estou.
Donnie ve ben bu partiyi düzenlemeye karar verdiğimizde aslında bir bakıma da onlara teşekkür etmek istedik.
Quando decidimos vir a esta festa, foi realmente uma maneira de agradecer aos nossos pais.
Aslında ben değildim.
Não realmente.
Aslında, ben de tam bu yüzden buradayım.
Na realidade, é por isso que aqui estou.
- Hayır, Ced, aslında ben, Dom ile konuşuy...
- Não, Ced, estava a falar com o Do...
Aslında Kermit, ben Dominic'in fikrini soruyordum.
Sabes, Cocas, estava a perguntar ao Dominic o que acha.
Normalde ev ilaçlanmıştı. Ben ilaçlamıştım aslında ama... Buzdolabının arkasındaki duvardaki delikten geliyorlardı...
Ainda não tinha espalhado pela casa, mas agora que já se espalhou, mas... tem esse buraco na parede atrás do frigorífico, é por isso...
Aslında sadece konuşmak istemiştim ben.
Podemos apenas falar. Só queria... Que tal assim?
Ben bir şey söylemedim ama aslında o senin, sana özel dondurmalı tatlındı.
Céus, eu não ia dizer nada, mas era o teu sundae especial.
Aslında, bu gece ben de yalnız kalmak istemiyorum.
Além disso, não quero ficar sozinho esta noite.
Aslında ben...
Bem, eu...
Aslında... Ben ne olduğunu gerçekten bilmiyorum.
Bem... realmente não sei o que está acontecer.
Aslında... Ben... Ben...
E eu não...
Aslında ben bu akşam...
Não pensei que eu ia conseguir, sabes
Aslında, Mohini Ben yeşil odaya gitmeliyim.
Na verdade, Mohini... Preciso de usar este camarim.
Bazı şeyler- - Bilemiyorum, aslında hiçbir şey yazmam ben.
Fiz algumas... Não sei. Não escrevo nada.
Aslında ben de hiçbir zaman annen olmak istemedim.
Eu nunca quis ser mãe.
Ben ona insanların bildiği şekilde tecavüz etmedim aslında bu daha çok vahşi bir cinsel ilişkiydi. Ve bedelini ödedim.
Eu não a violei dessa forma como muitas pessoas definem nesse termo, mas foi um... abuso sexual muito cruel, e eu paguei o preço.
Bugün dışında. Bu ilk gün aslında ben nefes almalıyım
Excepto hoje... foi o primeiro dia em que de facto pude respirar.
Hayır, aslında ben Charlotte'daki, Old North Tech'e gidiyorum.
Não, na verdade, vou a Old North Tech, em Charlotte.
Aslında ben de yeni sayılırım.
Na verdade, eu também sou novo.
Oh, hayır, aslında, hayır. Ben...
Não, na verdade, não.
Ben de kendime bunu soruyorum ama aslında bu sorunun cevabı intihar etme cesaretimin olmamasıdır.
Digo-me que é para ser testemunha de tudo, mas a verdadeira resposta é a minha programação. Não tenho estrutura para cometer suicídio.
Aslında Josh, pardon, ama ben de ne yaptığını merak ediyorum.
Na verdade, Josh, desculpa, mas na verdade o que eu gostava de saber, é o que raio estás tu a fazer.
Ben de aslında onu konuşmak için...
Era exactamente por isso que eu queria...
O, ben gibi davrandı ve sen de aslında benim yerime Ethan'la seviştin.
E numa estranha distorção de eventos, fingiu que era eu. Por isso, dormiste com o Ethan e não comigo.
- Biliyorsun aslında bu ben gay olduğum için.
- Sabe, é porque sou gay.
Aslında, ben geride kalsam da olur.
Na verdade, fico muito bem se esperar aqui.
Ben de öyle, aslında futbolu hiç sevmem.
Eu também. E detesto futebol!
Ben o şarkıyı severim aslında.
Eu até gosto da música.
Ben de kolumu kesmek zorunda kaldım ama yani kolum aslında...
Eles tinham deixado um tesouro de moedas e... - Algum de vocês foi mordido? - Fomos todos.
Evet, doğru. Ben de seninle bu konuda konuşmak istiyordum aslında Aidan.
Sim, claro. tenho andado para falar contigo sobre isso, Aidan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]