Bu da demektir ki tradutor Português
627 parallel translation
Bu da demektir ki, başka birisi o siparişi aldı, ve yerine bu boncukları gönderdi.
Isso significa que alguém interceptou esse pedido e mandou essas pedras.
Bu da demektir ki... -... hepimiz nükleer enerji üretiminde çalışacağız, değil mi, Carlson?
Hmm, isso põe-nos a todos... na produção de energia nuclear, não é assim, Carlson?
Bu da demektir ki, lojistik sorunumuz yok.
O que significa que não temos problemas de logística.
Bu da demektir ki, alt beyin zarı boşluğuna ( subaraknoit kavite ) doğru gidiyoruz.
o que significa que podemos nos dirigir à cavidade subaracnóidea.
Bu da demektir ki... parmak izi de bırakmadıklarından emin olabiliriz.
O que significa que... pode apostar que também não deixaram impressões digitais.
Bu da demektir ki, fazladan iki atım var.
O que significa que tenho dois cavalos a mais.
- Bu da demektir ki artık ordunun bir parçası olarak resmen varlığımızı sürdüremeyiz, ama burada nereye baksam her yerde silahlı adamlar görüyorum.
Isso significa que oficialmente já não existimos como exército.
Bu da demektir ki, orada daha önce olmalıydın.
Tinha de ter estado lá anteriormente.
Kampınızın ününe kara çaldı. Bu da demektir ki, bu kadın Japon Ordusunun âlicenap niyetini, tehlikeye attı.
Colocando em perigo... a generosa intenção... imposta pelo Exército Imperial Japonês
Bu da demektir ki kimseye isim takmaca, kavga etmece, el sakasi yapmaca yok. Anlasildi mi?
Nada de chamar nomes, lutar, e nada de provocações.
Nehir denize ulaşıyor olmalı, bu da demektir ki kraterin altında, koya giden bir geçit var.
O rio deve correr para o mar. Deve haver uma passagem do fundo da cratera até à baía.
En azından 9 hafta. Ama bu da demektir ki... yeniden ekin ekebilmek iki ay daha alacaktır.
9 semanas no mínimo, mas seriam precisos pelo menos mais 2 meses, antes de podermos começar a colher.
Bu da demektir ki en iyilerini alıp kalanını bırakacağız.
Agora conhecê-mo-los, ao passo que eles não sabem de nada...
Doğu yönünden geldik bu da demektir ki o taraf yanlış yön.
Vièmos do leste e sabemos que è a direcção errada.
25 dolar tarla ilaçlamak için, ama senin tarlan yok çünkü sen çiftçi değilsin bu da demektir ki sen fakir değilsin ve bence sen bir sapıksın!
25 dòIares p'ra fumigar um campo, mas nâo tem nenhum, porque nâo è agricultor, o que significa que nâo è pobre e acho que è um pervertido!
Bu da demektir ki... eğer bu maliyetleri 7 yıldan sonra lisans ücretinden düşeceksek... gelirimiz hesaplamış olduğumuzdan daha az olacaktır.
O que significa que... se fossemos deduzir esses custos ao aluguer ao fim de 7 anos... o nosso lucro seria menor do que o suposto.
Bize geri ödeme yapmasını sağlayabileceğinden emin değilsin bu da demektir ki ödeme alacağından emin değilsin.
Como não tem a certeza se conseguirá que ele nos pague, isso significa que não sabe se será pago ou não.
Bu da demektir ki, ormanda yolumu asla kaybetmem.
Que nunca me deixa perder o caminho no bosque.
Bu da demektir ki ; yeni kurbanları tanımamız imkansız olacak.
Teria sentido se não encontrássemos novas vítimas.
Sofu vejetaryen insanları eğlendireceğiz Balders. - Bu da demektir ki et yok.
Recebemos puritanos vegetarianos, nada de carne hoje, Balders.
Bu da demektir ki 9 - topta şans önemli rol oynar.
Quero com isto dizer que a sorte tem um papel importante no pool bola 9.
Bu da demektir ki ben de onu görmeliydim.
O que significa que eu a conseguia ver também.
Demek, on dakika içinde havalanıp, yirmi dakika havada kalacağız. Bu da demektir ki, ona yirmi beş kala ölmüş olmamız gerekiyor.
Então, levantamos voo dentro de dez minutos, estamos no ar vinte minutos, o que significa que devemos estar mortos ás nove e trinta e cinco.
Bu da demektir ki bundan sonra olacaklara göğüs gerecektim ta sonuna kadar, her ne olursa olsun.
Quer dizer que estou metido nisto até ao pescoço, até ao fim da linha, onde quer que seja.
Bu da demektir ki 10 kilometrelik bir yarıçap söz konusu.
Isso dá-nos um raio de 10 km.
Bu da demektir ki, bu turne benden sorulur yani, bir hata yaparsanız benim itibarımı zedelersiniz, anladınız mı?
Significa que o meu nome estará nessa coisa... o que significa que quando errarem alguma coisa... estragam a minha boa reputação, entendem?
- Bu da demektir ki peşimizde.
Isso quer dizer que está atrás de nós.
Bu da demektir ki - -
Isso quer dizer...
Bunun içinden geçecek kadar şansızsak, ve bu da zamanda bir yırtık ise, bu da demektir ki, artık biz kendi zamanımızda değiliz, bayanlar baylar.
Se tivemos o azar de entrar nela, e era uma fenda no tempo... não estamos mais no nosso próprio tempo.
Yazdığına göre, Paula Gray 1948'de doğmuş bu da demektir ki, Chaco'nun torunu olan bu kadın, 47 yaşında.
Diz aqui que a Paula Gray nasceu em 1948, o que quer dizer que esta mulher, a neta do Chaco, tinha 47 anos.
Bu da demektir ki oğlumuz ve benim... güvenime dikkat et... gelip seni ziyaret etmemiz için bir mazeretimiz olur.
O meu filho e eu... Para veres que tenho coragem iremos visitar-te.
Birliğimden kovuldun. Anlaşmamızdan kovuldun. Bu da demektir ki çizimler benim oldu.
Está fora da minha unidade, fora da minha tontina e isso significa que os quadros são meus.
Bu da demektir ki, onun atladığı yer, İngiliz ve Çin filolarının arasında, Çin kara suları değil.
Quer dizer que onde ele vai saltar, entre as frotas inglesa e chinesa, tecnicamente não são águas chinesas.
Bir politikacı olarak herkesi memnun etmek isterim bu da demektir ki önce madalyanı takacağım sonra kafana kurşun sıkacağım.
Como político, aprende-se a aceitar compromissos... o que significa que eu lhe devia dar a medalha de honra... e depois devia fuzilá-lo.
... bu da demektir ki, o kadınları öldürmek için veya işe gitmek için ya da her ikisi için de istediği gibi girip çıkabiliyor.
Entra e sai quando lhe apetece. Para matar aquelas mulheres. Ou para manter um emprego.
Bu da demektir ki virüsün videoyla alakası yok.
E isto quer dizer que o vírus não tem nada a ver com a cassete.
Bu da demektir ki, sana zarar veremez.
E isso significa que o podes magoar.
- Eğer burdan veya burdan kaçırıyorsa, ana dengeye yağ kaçırıyor demektir ki bu da her yüzeye çıktığımızda dalarız
E se está a perder aqui ou ali, então está a mandar o óleo para debaixo do lastro principal, o que significa que cada vez que mergulharmos ou viermos á superfície...
Bütün telsizler kesik bu demektir ki, bu kayıtlar gelecektekilerin bilgisi için, tabii eğer bir gelecek varsa.
O contacto via rádio está morto, logo, estes registos são para bem da história futura, se a houver.
Sağı işaret edersem, bu demektir ki dikkatinizi sahnenin sağına yönlendirin.
Se apontar para a direita, quer dizer para o palco da direita concentrar-se mais.
Bu demektir ki, kurban dışında burada üç kişi varmış.
Isso significa que estavam aqui mais duas pessoas além da vítima.
Bu demektir ki, Champollion'dan önceki kaşifler o kadar da yanılmıyorlardı.
Assim se pode ver que os outros intérpretes não estavam totalmente errados.
Şimdi Junebug sizin emrinizde çalıştı bu da demektir ki onun borcu sizin borcunuzdur.
- Vai o soldado e dá-me um tiro! - Ele não disparou em ti. Ele disparou.
Bu demektir ki, çantam eşya dolu dışarıda soğukta dikileceğim.
Terei de ficar na rua, ao frio, com aquilo tudo na minha mala.
Eğer ikinci bir tetikçi varsa... o halde tanımı itibarıyla bir komplo var demektir... ki sanık Clay Shaw'un da bu işin içinde olduğuna inanıyoruz.
E se houve um 2º atirador, então por definição teve de existir conspiração, segundo cremos envolvendo o réu, Clay Shaw.
Bu demektir ki... Diyor ki, "Ya anlaşırsın ya da seni merkeze yollarız."
isso significa que estás sobre... ele diz, "Coopera ou levamos-te para a baixa."
Hastahanedeyim, bu demektir ki ofisimde değilim, ve bu da neler olup bittiğini bilmiyorum demektir.
Estou no hospital, o que quer dizer que não estou no escritório, o que significa que eu não sei o que se passa.
Bütün siparişler benden geçer bu demektir ki hayatımın yarısını burada geçiriyorum.
Todos os pedidos de entrega passam por mim, o que significa que passo metade da minha vida patética aqui.
Vir, deli olmak demek, bu tür şeyleri havadan sudan bahsedermiş gibi konuşmak demektir. Tabii ki biliyorlar.
Vir, quando se é louco para dizer essas coisas... da mesma maneira que eu e tu falamos sobre o tempo, claro que os outros sabem.
Bu demektir ki şeytan ikiz olan hep Bart'tı. Hâlâ da o.
Isso quer dizer que o gémeo mau é, e sempre foi, o Bart.
Bu ilginç çünkü herkes şunu bilir ki sıfır senesi olmadığından milenyum 2001'e kadar başlayamaz bu da senin partinin bir sene geç olması demektir ve bu da ufak bir aksaklık sayılır.
Curioso. Como todos sabem, como não houve ano Zero, o milénio só começa no ano 2001, o que faria com que a tua festa estivesse um ano atrasada e, por isso... uma porcaria.
bu da ne 2329
bu da ne demek 442
bu da senin 34
bu da değil 27
bu da 414
bu daha iyi 394
bu da demek oluyor ki 33
bu daha kötü 16
bu da kim 384
bu da ne demek oluyor 285
bu da ne demek 442
bu da senin 34
bu da değil 27
bu da 414
bu daha iyi 394
bu da demek oluyor ki 33
bu daha kötü 16
bu da kim 384
bu da ne demek oluyor 285