Kür tradutor Português
24 parallel translation
Olmadı güçlenmeniz için kür uygularız.
Se tudo for bem, fará uma padre reconstituinte, parece-lhe bem?
Yüzyıllardır yaptıkları gibi, kür biçimindeki yuvalarına giden tünellere uzun girişler ekleyerek önlem alıyorlar.
Eles estão se precavendo, acrescentando túneis de entradas longas para seus ninhos redondos, como eles devem ter sido feito por muitos séculos.
İlk sekiz kür sonunda bir grup test daha yapılacak.
Após os primeiros oito ciclos, terá de efectuar outros exames.
Bugün dördüncü kür, üçüncü gün.
Está no quarto ciclo, terceiro dia.
- Sekiz kür heks ve vin, tam doz.
8 ciclos de Hex e Vin com dose total.
Bunun doğal bir kür olduğunu biliyor musun?
Sabias que é um esfoliante natural?
Onu enfeksiyona karşı kür...
Ele não parece bem.
Bir kür hazırlayabilirim.
Quase certeza.
Ana Katratzi'deki tesislerde buna bir kür hazırlama olasılığı çok daha fazla.
Mas provavelmente terão o antídoto em Katratzi. Oh, você não os exporia também, não é?
Önce kür... sonra eğlence.
Brincadeiras depois. Antídoto agora.
Şifacı kür hazırlamak için eldekinden daha çok kaynağa ihtiyaç duyuyor.
Se houver alguma coisa a bordo que possa ajudar...
Ben de en az senin kadar bir kür bulmak istiyorum. Bir kür bulacak ve öncelikle bize vereceksin.
Você vai encontrar o antídoto... nós o teremos primeiro.
Beş büyük ameliyat, kemik iliği nakli... On dört kür, ilaç tedavisi ve ışın tedavisi.
Cinco operações, transplante de medula óssea, 14 sessões de quimioterapia e radiação.
Bir kür üzerinde çalışıyorsunuz, değil mi?
Sim. Está a trabalhar numa cura, certo?
Gözü çıkarttığımız zaman, primer tümörü çıkarma şansımız var. Ve üç kür radyasyondan sonra...
Há hipótese de, retirando o olho, eliminar o tumor primário, e com três séries de radioterapia, pode...
Ceket DolceGabbana, kot pantolon Helmut Lang. Tenine bakılırsa oldukça titiz bir kür uyguluyor.
O casaco é Dolce, as jeans são Helmut Lang e o semblante vem de um regime rígido de faciais.
Kür... - Hayır.
Não.
Tümör çıkarılamayacak kadar beyin köküne yakındı o yüzden birkaç kür radyasyon verdiler.
O tumor estava demasiado próximo do tronco cerebral para ser extraído por isso, fizeram umas quantas sessões de radiação.
Bir kür aldım.
Tentámos a cura.
Fakat bu domuz şişmanlatılıp kesildiğinde ve açık havada kür edildiğinde başka bir domuzdan üstün müdür?
Mas será que o porco, depois de engordado, morto e curado, é superior a qualquer outro porco?
Bütün kür 250 kağıda çıkar.
Os antibióticos todos ficam em 250 dólares.
Ruhlarla iletişim kurup, hastalığı kür etmek.
Comunga com os espíritos. Cura os doentes.
- "Taşak" kür ederim. - Evet.
"Muito lombrigado".
Bir kür hazırlamayı deneyebilirim.
Que faremos então?
kurtuldum 42
kurtuldun 20
kural yok 16
kural bir 16
kurtuldu 29
kurtulduk 149
kurtul 19
kurtulacağız 21
kurtar onu 29
kurtar kendini 35
kurtuldun 20
kural yok 16
kural bir 16
kurtuldu 29
kurtulduk 149
kurtul 19
kurtulacağız 21
kurtar onu 29
kurtar kendini 35
kurtar bizi 23
kurabiye 49
kural bu 26
kurtarın beni 59
kurtlar 40
kurtul ondan 72
kurtul onlardan 17
kurtarın 24
kurtulacaksın 21
kurbağa 119
kurabiye 49
kural bu 26
kurtarın beni 59
kurtlar 40
kurtul ondan 72
kurtul onlardan 17
kurtarın 24
kurtulacaksın 21
kurbağa 119