Kıpırdamadan dur tradutor Português
68 parallel translation
Şimdi kıpırdamadan dur durabilirsen.
Não te mexas, se sabes o que isso significa.
Kolu çevirmeye başladığımda biraz kıpırdamadan dur, sonra yavaşça bana doğru dön. Bana bak.
Quando eu começar, sustenha uns minutos, e depois vire-se suavemente pra mim.
Gogarty, sen kıpırdamadan dur ve her şeyi bana bırak.
Gogarty, deixe-se estar que eu trato de tudo.
Eğer şunu bağlamamı istiyorsan kıpırdamadan dur.
Não se mexa, se quiser que eu Ihe dê este nó.
- Kıpırdamadan dur, Bayan Jenny.
Pára quieta, Miss Jenny.
Kıpırdamadan dur.
Fica quieto.
Kımıldama, kıpırdamadan dur.
Não te mexas, fica quieto.
Haydi, kıpırdamadan dur!
Vamos, com calma!
Kıpırdamadan dur.
Mantêm-te quieto.
Chorgan, hiç kıpırdamadan dur.
Chorgan, fique onde está.
Kıpırdamadan dur!
Mantenha-se firme.
Kıpırdamadan dur, kızım.
Pare quieta, menina.
Kıpırdamadan dur.
Quieta.
En iyisi kıpırdamadan dur, gerçekle yüzleş, elinde olanlarla uğraş ve en iyisini yap. Evet.
Mais vale ficarmos atentos, enfrentarmos a realidade, lidarmos com aquilo que temos e darmos o nosso melhor.
Şimdi, kıpırdamadan dur!
- Fique quieto.
- Biraz kıpırdamadan dur.
- Portanto, tenta ficar quieto.
- Kıpırdamadan dur yoksa bağlayacağım.
- Fique quieto, ou terei de o amarrar.
- Kıpırdamadan dur.
Não te mexas.
Bir dakika kıpırdamadan dur çünkü bu biraz yakabilir, tamam mı?
Fica quieta um minuto porque esta pode arder um bocado, okay?
Hadi, kıpırdamadan dur!
Anda, aguenta firme!
Kıpırdamadan dur.
Segura-te com força.
- Evet ama kıpırdamadan dur lütfen.
Mantém-no quieto, por favor? Está bem. Posso ouvir o teu colar?
Tamam sadece kıpırdamadan dur.
Fica quieto!
Fu-fu! Hiç zahmet etme Donald. Annenin hatrına kıpırdamadan dur.
Fufu, não chateies o Donnal, fica quieta... pela mamã.
Hiç kıpırdamadan dur.
Não te mexas. Não te mexas.
Şimdi kıpırdamadan dur tatlım.
Não te mexas, querido.
- Biliyorum. Bekle. Kıpırdamadan dur.
- Eu sei, apenas aguenta-te.
Bir süre kıpırdamadan dur, lütfen!
Mas por favor, fique quieta um pouco.
Kıpırdamadan dur!
Fica quieta!
- Kıpırdamadan dur.
- Permaneça perfeitamente imóvel.
Tamam, şimdi kıpırdamadan dur tatlım.
Está bem, espera um pouco, querida.
Kıpırdamadan dur lütfen.
Só preciso que fique calma e imóvel.
Hiç kıpırdamadan dur.
Permanece bem quieto.
Kıpırdamadan dur.
Fique quieto.
- Kıpırdamadan dur.
- Fica quieto, onde estás.
Ne olursa olsun kıpırdamadan dur.
O que quer que aconteça, não mexas nem um músculo.
Hey, hey, hey, kıpırdamadan dur!
Então, então! Tem calma!
Tamam, kıpırdamadan dur.
Vais ficar bem.
Sessiz ol ve kıpırdamadan dur.
Baixa-te e não te mexas.
Hiç ama hiç kıpırdamadan dur ve nefesini tut.
Fica muito quietinha.
Kıpırdamadan dur. Bir şeyi kontrol etmek istiyorum.
Não te mexas, quero ver uma coisa.
- Hiç kıpırdamadan dur.
- Mantém-te absolutamente quieto.
- Hunter, kıpırdamadan dur, olur mu?
Hunter, tens de ficar quieto, está bem?
- Tamam, kıpırdamadan dur.
Fica quieto.
Hiç kıpırdamadan dur öyle.
Fique imóvel.
Ben dur deyinceye dek devam et, sonra kıpırdamadan kal.
Espere até eu dizer que não se mexa e tente manter essa pose.
kıpırdamadan dur.
Está quieta.
Kıpırdamadan dik dur!
Mete-te direita!
Kıpırdamadan dur!
Fica quieto.
Kıpırdamadan dur.
Para o manter.
Kıpırdamadan uslu dur.
Fica parado.
duruyor 34
dur bekle 38
dur bi dakika 17
dur bakalım 715
dürüstlük 41
durdu 87
durdur 139
dur bi 18
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
dur bekle 38
dur bi dakika 17
dur bakalım 715
dürüstlük 41
durdu 87
durdur 139
dur bi 18
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
durum nedir 160
dürüst olmak gerekirse 240
dürüst ol 95
durduk 23
durumu iyi 83
durdum 42
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum şu 37
dürüst olmak gerekirse 240
dürüst ol 95
durduk 23
durumu iyi 83
durdum 42
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum şu 37