Ne yapacağınızı biliyorsunuz tradutor Português
193 parallel translation
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Agora já sabe o que tem a fazer.
Sonrasında ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Sabem o que têm de fazer depois.
- Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
- Já sabem o que têm a fazer.
Mavi Lider'den Jones'a. Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Blue Leader para Jones.
Devam edin, takım! Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Vai Jim, sabes o que fazer.
- Tamam, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
- Pronto, ambos sabem o que fazer.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
- Sabem o que fazer. Rápido.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Já sabes o que há a fazer.
Baylar, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Senhores, sabem o que fazer.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Façam o que devem fazer!
Tamam, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Sabem como actuar.
Adamı bulduğunuzda ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Ótimo. Quando os encontrar, sabe o que fazer.
Eğer 15 dakikada burda olmazsam, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Se eu não estiver lá daqui a 15 minutos, sabe o que deve fazer.
- Öyleyse hepiniz ne yapacağınızı biliyorsunuz, değil mi?
- Então todas sabem o que fazer, certo?
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Já sabe o que fazer.
Bip sesinden sonra ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Depois do toque, sabe o que deve fazer.
Bip sesinden sonra ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Depois do sinal, sabe o que tem de fazer.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Sabem o que fazer.
Hepiniz ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Todos sabem o que fazer.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz, değil mi?
Sabem o que têm a fazer?
Ne yapacağınızı biliyorsunuz. Prue, ben Phoebe. Telefonu aç.
Prue, é a Phoebe, atende!
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Sabe o que fazer.
Tamam, çocuklar, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Crianças, sabem o que têm a fazer.
Bu Elmo McElroy'un telefonu. O evde değil. Ne zaman ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Ligou para o telefone do Elmo McEroy mas ele não está em casa você sabe o que fazer e quando fazê-lo...
Pekala bayım, sanırım ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Muito bem, o senhor sabe como agir.
Peki çocuklar, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Tudo pronto, malta, voçês sabem o que têm a fazer.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Já sabe como é.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Sabes o que fazer.
Yoksa, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Se não, já sabe o que tem a fazer.
Koruda yabancı görürseniz ne yapacağınızı biliyorsunuz.
- Tuck... Se virem alguém no bosque a aproximar-se de mais, sabem o que têm a fazer.
Selam. Telefona bakamıyoruz, ama ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Não podemos atender, mas já sabem como é.
Bir, iki, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Um, dois Sabem o que fazer
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Já sabem como é. Para a linha de partida.
Hadi, hepiniz ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Todos sabem o que isto é.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Sabem o que têm a fazer?
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Já sabem o que têm a fazer.
- Tamam, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
- OK, já sabe como é a rotina.
Yerinizde kalmak istiyorsanız, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Se querem ficar por cá, sabem o que têm a fazer.
Ne yapacağınızı iyi biliyorsunuz, değil mi? Öyle olmalı.
Já sabem tudo o que têm de fazer?
Hepiniz ne yapacağınızı... ve randevu yerini biliyorsunuz.
Todos sabem o que devem fazer... e onde é o ponto de encontro.
Siz ev kadınları artık güve yediğinde halılarınızı ne yapacağınızı artık biliyorsunuz.
Agora vocês, donas de casa, já sabeis o que fazer com os vossos tapetes quando as traças os comem.
- Ne yapacağınızı, nereye gideceğinizi biliyorsunuz?
- Sabes onde ir e o que fazer?
Bip sesinden sonra ne yapacağınızı biliyorsunuz
Aí vem o sinal. Sabe o que tem de fazer.
- Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
- Sabe o que fazer.
- Ne yapacağınızı biliyorsunuz
Vamos embora!
Selam, evde değiliz. Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
" Olá, não estamos em casa.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
- Sabem o que fazer.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
É isso que o torna fixe.
Hepiniz biliyorsunuz ki gün şeytani takım Kaplan Pençesi'ne karşı yapacağımız büyük soft ball maçının günüdür arkadaşlar.
Como todos sabem... hoje é o dia do jogo culminante e climático contra os malvados do Campo Tiger Claw.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Sabem o que têm a fazer.
- Yararı olurmu bilmiyorum ama Onun ne yaptığı değil sizin ne yapacağınız önemli çocuklar. Biliyorsunuz.
Pode não fazer sentido, mas... em vez de pensarem sobre o que ele fez... tentem pensar no que ele fez por vocês.
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
biliyorsunuz 744
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapıyorsun ya 16
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622