English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Onu boş ver

Onu boş ver tradutor Português

514 parallel translation
Onu boş ver!
Que importa? !
Onu boş ver.
Isso não importa.
Onu boş ver, bayanları taklit et.
Não lhe dês ouvidos, faz como fizerem as senhoras.
Şimdi onu boş ver, hadi gidelim!
Esquece-o, vamos.
Sen onu boş ver.
Não importa sobre as tiras castanhas.
- Hayır, onu boş ver.
Não, deixe isso.
Onu boş ver şimdi!
Deixa-te de disso!
- Cesur ve bu amaca sadık biri lazım. - Onu boş ver.
Alguém corajoso e leal à causa.
- Onu boş ver.
- Esquece-a.
Onu boş ver, başka kadınlarla olacağım. " dersiniz.
Que se lixe, vou curtir. "
Onu boş ver. Tam bir baş ağrısı.
Não lhe dê muita atenção.
Onu boş ver.
Deixa-o lá.
- Onu boş ver, bu ne?
- Não interessa. O que foi aquilo?
Onu boş ver, hâlâ ilacın etkisinde.
Deixa, ele ainda está a planar.
Onu boş ver. Çok yakında buradan göndeririz.
Não te preocupes com ela, vamos levá-lo daqui em breve.
Sen onu boş ver şimdi. Tatlım, orada babanın hoşuna gidebileceği bir şey gördün mü?
Amor... viste alguma coisa lá que o papá pudesse apreciar?
- Onu boş ver.
- Não importa.
Sana, onu boş ver dedim.
Esqueça o que ele disse.
- Onu boş ver.
Para vender mais jornais?
Boş ver onu, eğer Bay Candy'nin başına bir şey gelirse, ben...
É uma'suffragette', Srta.
- Boş ver onu.
- Esquece.
Boş ver onu canım.
Não lhe dê ouvidos, minha querida.
- Boş ver. Yine de onu avlayabilirim.
Não, tentamos outra vez.
Boş ver onu.
- Isso não importa.
Boş ver onu.
Deixa-a para lá!
- Boş ver onu.
- Näo importa.
Bos ver onu.
Esquece-a.
Onu boş ver.
- esquece.
Boş ver onu! Hadi!
Agarra-o!
Boş ver onu. Avustralya'da yaşar, kanguru yetiştiririz.
Não lhe dês ouvidos.
Boş ver onu sen.
. Não pensemos nisso para já.
onu öyle severiz ki koşarak geri döneriz... o parayı verir, biz de düdüğü çalarız... şimdilik hoşçakal çok geçmeden döneriz... güle güle, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum güle güle diyorum, elveda değil... fazla oyalanmayın, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın hemen dönün... gidin, ama çabuk dönün gidin ve çok şeyle dönün... para dolu cüzdanlar getirin boş şeylerle uğraşmayın... işi çabuk bitirip hemen geri dönün dolgun cüzdanları alın, boşları değil... bugün zengin olalım, çabuk dönün... cebimize altın bir saat girecek saat başı bizi uyaracak...
gostamos tanto dele que voltaremos depressa ele paga ao gaiteiro e a música é nossa adeusinho, até mais ver, não nos vamos demorar adeusinho e não demorem já sinto saudades vossas como gosto de vocês digo adeusinho e não adeus não demorem, voltem depressa quero vê-los outra vez recordem esta canção e voltem depressa vão e voltem depressa voltem com os bolsos cheios carteiras recheadas, não queremos lixarada façam o trabalho depressa e tragam carteiras cheias enriqueçam esta tarde e voltem depressa temos um relógio de ouro que nos dá as horas certas
- Boş ver. Çantayı odasına geri götüreceğim, sen onu oyala.
Vou colocar a bolsa de volta no quarto dela enquanto você a distrai.
Burada olması uygun olmazdı. bunun için Üzgünüm Boş ver şimdi onu.
Lembrem-se que é mais seguro lá então de que estamos á espera?
Boş ver onu, Anne.
Esqueça mãe.
Boş ver onu. Frankie'yi gözümün önünden ayırmayacağım.
- Esquece-a e concentra-te em Franky, tenho-o ao meu lado.
- Onu da boş ver eski patronum.
- Também não lhe preste atenção.
Boş ver şimdi onu!
Esquece-o!
Yok, boş ver! Bir daha geldiğinizde onu da öğrenirsiniz.
Ora, vocês podem aprender para a próxima vez que vierem.
- Boş ver şimdi onu.
- Não te preocupes com isso.
Neyse boş ver onu biz kendimize bakalım.
Näo vou deixar que ele nos separe.
- Boş ver şimdi onu!
- Deixa isso! Depressa!
- Boş ver onu.
- Ignore-o.
Onu boş ver de başka bir şey anlat dostum. Bu hayatta güvenli olan şey nedir bilmek ister misin?
Queres saber o que é seguro, nesta vida?
- Boş ver onu! - Senin için şans diliyorum!
- Não ligue para ela!
Boş ver onu!
Ele que se lixe.
Önce onu görememiş, ve odanın boş olduğunu sanmış.
Primeiro, não o conseguiu ver, e pensou que o quarto estivesse vazio.
Boş ver onu.
Esqueçamo-lo.
Onu kaçırdım. - Boş ver.
Não se preocupe.
Boş ver onu.
Vai-te lixar.
- Asker orada. - Boş ver onu.
- Olha o soldado, mulher.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]