English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yï

tradutor Português

39,284 parallel translation
50 poundluk teklif İngiltere'yi terk etmesi koşuluyla olmalı.
A oferta de cinquenta libras deve estar condicionada a que ele abandone Inglaterra.
Çünkü İngiltere'yi terk etmezse onu öldüreceğim.
Porque caso não saia de Inglaterra, matá-lo-ei.
Sen gideli 10 yıldan fazla oldu. O zamanlar İngiltere'yi ikimizin iyiliği için terk etmeye karar verdiğinde sevinmiştim.
Faz mais de dez anos desde que te foste embora, e, naquela altura, estava grata por teres decidido deixar a Inglaterra, pelo nosso bem.
Londra'yı, İngiltere'yi ardımda bırakıp hür olacağım bir yere seyahat ediyorum.
Londres e a Inglaterra para trás. Viajarei para onde serei livre.
Sonra da Zilpha Geary'yi ziyaret etmek niyetindeyim.
E logo depois tenciono visitar a Zilpha Geary.
- James Delaney'yi tanıyorsun değil mi?
É verdade que conheces o James Delaney?
- Candie'yi adamla birlikte hemen buraya gönder.
Warrick? Mande a Candie para aqui, com ele, já.
Bobby'yi arasana. Shell?
Porque é que não telefonas ao Bobby?
Ben de Billy'yi senin kadar bulmak istiyorum ama gündüz gözüyle yola çıksak olmaz mı?
Quero encontrar o Billy, tal como tu, mas... não podemos começar ao amanhecer?
- Dün gece rüyamda Billy'yi gördüm.
Audrey.
Billy'yi son gören kişi oymuş. Ama ben o kadınla aynı odada olmaya bile tahammül edemiyorum.
Ela foi a última pessoa a ver o Billy, e eu não aguento estar na mesma sala que ela.
Güya Billy'yi en son o görmüş. Ama Chuck da kaçığın teki. Onun dediğine de güven olmaz yani.
Supostamente, foi a última a ver o Billy, mas eu acho que o Chuck é doente mental, por isso não podemos confiar nele.
Billy'yi en son görenin Tina olduğunu Chuck mı söyledi sana?
O Chuck disse-te que a Tina foi a última pessoa a ver o Billy?
Billy'yi aramışlar ve sanırım Billy de aracını geri alınca suçlamayı geri çekmiş.
Telefonaram ao Billy, e suponho que o Billy recuperou a camionete e recusou apresentar queixa.
Evet, Chuck bana Billy'yi son gören kişinin sen olabileceğini söyledi. Doğru mu bu?
O Chuck disse-me que talvez possas ter sido a última pessoa a ver o Billy.
Yoksa güzel sekreteri Betty'yi mi istersin?
Ou melhor dizendo, a sua bonita secretária, Betty?
Dougie'yi zehirlemeye kalktım.
Tentei envenenar o Dougie.
Dün gece de rüyamda yine Monica Bellucci'yi gördüm.
E na noite passada, tive outro sonho com a Monica Bellucci.
Billy'yi gördün mü?
Viste o Billy?
Billy'yi son gören kişi senmişsin diye duydum.
Ouvi dizer que foste a última pessoa a ver o Billy.
Camda Billy'yi gördük.
Sabes, pela janela, vimos o Billy.
Irak'taki özel harekâtları yönetirken gösterdiği başarılar bir yana, sanırım çoğumuz General McMahon'ı el-Zervaki'yi öldürüp el-Kaide'yi tepeleyen adam olarak tanıyoruz.
Apesar das muitas proezas dele a liderar as operações especiais no Iraque, creio que a maioria de nós conhece o general McMahon como o homem que matou o al-Zarwaqi e deu um chuto nos tomates da Al-Qaeda.
- Patron, Başkan Karzai'yi ziyaret ediyor.
- O chefe vai visitar o Presidente Karzai.
Cory'yi tanıyorsun.
Já o conheces.
- Chloe'yi Amabella'nın doğum günü partisine davet etmen çok hoş.
Foste uma querida em convidar a Chloe para a festa da Amabella.
- Anladım. Sanırım Chloe'yi doğum günü partisine göndersen daha iyi olur.
Mas prefiro que deixes a Chloe ir à festa de anos.
Bana kalırsa Bonnie'yi karşı iyi davranıyor. Veya şartlar elverdiği kadar iyi olmaya uğraşıyor.
Acho que ela tem sido simpática com a Bonnie, ou que pelo menos tenta, tendo em conta as circunstâncias.
TANRI AMERİKA'YI KORUSUN
DEUS SALVE A AMÉRICA
Bendeniz Ed McMahon, yanımda Doc Severinsen ve NBC Orkestrası ile size Johnny'yi ve konuklarını takdim ederiz...
Sou o Ed McMahon com Doc Severinsen e a Orquestra da NBC. Queiram juntar-se ao Johnny e aos convidados dele,
Danny'yi sormak için Waters'ı aradım.
Liguei ao Waters à procura do Danny.
"Ana Kraliçe Baahubali'yi kral ilan etti." 'Mahishmati halkı çok mutluydu.' 'Ve kralın taç giymesini bekliyordu.'
Magizhmadhi estava repleta de felicidade antecipando o dia da coroação todo o reino esperava pela coroação.
O Baahubali'yi emzirdiğinde. O zaman ilk kez...
Essa foi a primeira vez que eu quis matá-la.
Ana Kraliçe, Baahubali'yi taç giymesine karar verdi.... Gelecek Vijaydashmi festivalinden sonra. Kraliçe ilk sizi davet etmek istiyor.
A rainha Sivagami decidiu coroar Baahubali como rei no décimo dia de Dussehra a rainha mãe queria que fosse o primeiro a saber desta notícia.
Baahubali'yi öldür.
Você aceita esse juramento? Sem dúvidas.
Günah işlediğine inanarak Baahubali'yi öldürttün.
Você comandou a sua morte acreditando que ele pecou
Shivgami'yi ve ellerindeki bebeği öldürün! Benimle gelin Kraliçe Ana.
Matem Sivagami e o bebé nas mãos dela.
Baahubali'yi öldürdüğün gibi oğlunun defterini kapat.
Da mesma forma que matou Baahubali acabe com o seu filho da mesma maneira.
25 yıl önce... Kraliçe Ana, Mahendra Baahubali'yi kralımız ilan etti.
Há 25 anos a rainha mãe proclamou Mahendra Baahubali como nosso rei.
Bir Banshee'yi almazlar.
Eles não levam uma Banshee.
Dorothy'yi yakında bulacağız, söz veriyorum.
Vamos encontrar a Dorothy em breve, prometo.
Sylvie'yi bulmalıyız.
Temos de encontrar a Sylvie.
LT'yi ziyaret etmeliyim.
Tenho de ir visitar o LT.
LA-15-7-MARY-3 ve 4, kırmızı bir Ferrari'yi takip ediyoruz.
LA-15-7-MARY-3 e 4, estamos a perseguir um Ferrari vermelho.
Spor salonunda Bonnie'yi ziyaret ettin demek.
Então, foste visitar a Bonnie ao estúdio dela?
Benim için okul çıkışı Ziggy'yi alır mısın?
Importas-te de ir buscar o Ziggy?
Bundan sonra bu Betty'yi kullanacaksın.
Vais conduzir a Betty, daqui em diante.
Evet ama senin için çalışmak istemiyorum "Lucy'yi Severim".
Sim, mas eu não quero trabalhar para si, I Love Lucy.
- "Lucy'yi Severim" benimle konuştu.
- I Love Lucy falou comigo.
Sana Billy'yi tarif edeyim mi?
Posso dar-lhe uma descrição do Billy?
Sunny'yi tekrar almak tek yapmak istediğim şeydi, onu geri alıp annesinin kollarına vermek ama buna gücümüz yetmedi.
Tudo o que eu queria era recuperá-la e trazê-la de volta aos braços dela, mas não tínhamos força para isso.
Aslında Andy'yi biraz tanırım.
Na verdade, conheço menos mal o Andy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]