Ama ne tradutor Russo
25,188 parallel translation
Üstleri yapmış ama ne fark eder ki?
Что решало начальство, но какая разница?
Ama ne yaparsak yapalım önce dinlemesini sağlamazsak konuşmasını hiç sağlayamayız.
Я позвонил тебе первой. Потому что план не сработает, если она откажется его слушать.
Bunu yapmak acı veriyor ama ne yazık ki Florence erzağı çalarken yakalandı.
Мне горько это совершать, но, к несчастью, Флоренс застукали за кражей припасов.
Evet, ama ne kadar sürecek?
Да, но надолго ли?
Buldun ama ne kadar sürdü?
Как давно ты нас пасёшь?
Üzgünüm. Shellby, sana söylemedik ama ne var biliyor musun?
Прости, что не рассказал тебе, Шелби.
Ama ne ceset ne de büyük bir ateşin varlığına dair kanıt bulunamamış.
Но тела и остатков огромного костра не нашли.
Evet, kaçtı ama ne kadar sürer, kim bilir.
.. - Она убежала, но бог знает, надолго ли.
Ama ne kadar az kişi bilirse o kadar iyi.
Но чем меньше людей, которые знают об этом, тем лучше.
Ama ne diye birisi mührü almak için Rey'i öldürür sonra da Densham'ın evinde onu bırakır ki?
Но зачем кому-то убивать Рэя, чтобы получить Печать, а потом оставлять её на месте убийства Дэншама?
Ne söyleyeceğini biliyorum ama Mike bizim için kendini hapse soktu şimdi de benim içeri tıktığım biri yüzünden tehlikede.
И я знаю, что ты скажешь, но Майк сел в тюрьму, чтобы спасти нас, а теперь ему угрожает человек, которого я посадил.
Peki, ama yarın ilk iş oraya gidiyorum ve ne dersen de beni durduramazsın.
Ладно, но я поеду туда утром, и ты меня не остановишь.
Kupalar senin, canın ne isterse yap. Ama ben onlara hayatta dokunmam.
Это твои кружки, делай, что хочешь, но я и на километр к ним не подойду.
Sen bana hep ne kadar güzel olduğumu söylüyorsun ama ben sana hiç ne kadar yakışıklı olduğunu söyleyemiyorum.
Ты всегда говоришь мне, как я красива. И никогда не даешь мне возможности сказать, какой красивый ты.
Hadi ama elimi havada bırakma. - Ne...
Ну же, бро, не заставляй ждать.
Ama benim ne yaptığımı boş ver.
Но я не хочу говорить о себе.
Sağ ol Harvey ama bu sırada ben ne bok yiyeceğim?
Спасибо, Харви, но что мне делать до этого?
Nathan olamaz çünkü pislik olabilirmiş ama ona göre sözünü ne olursa olsun tutarmış.
Возможно, он козёл, но, как он любит повторять, его слово нерушимо.
- Evet okuyabiliyorum ama burada hepimiz senin gibi sahte avukat değiliz bu yüzden neden bana ne okuduğumu açıklamıyorsun?
Да, умею, но мы же не липовые адвокаты вроде тебя, так, может, скажешь на что я смотрю?
Elbette, ama benim ne yapmam gerekiyor?
Естественно, но что нужно от меня?
- Leonard Bailey davası hakkında ne kadar istekli olduğunu biliyorum ama az önce Masumlar Projesi'nden bir telefon geldi. Korkarım dava gerekli şartlara sahip değil.
– Я знаю, как ты загорелась делом Леонарда Бейли, но мне звонили из проекта "Невиновность", и... боюсь, оно не подходит.
Teşekkür ederim ama bunun benimle ne ilgisi var?
Я это ценю, но я тут при чём?
Göndermişsin ama hemen geri geldi. - Ne?
Да, и оно сразу вернулось назад.
Sana güvenmem için atıp tutuyorsun ama bu güven ne anlama geliyor?
Знаете что? Вы всё говорите о доверии, но что оно включает?
Ama bu it herifin ne yaptığını bilmek iyi olurdu. Mike'ı onunla aynı hücreye göndermeden önce.
Было бы неплохо знать статью этого придурка, прежде чем возвращать Майка в одну с ним камеру.
... ve ben de ona ne olursa olsun yaklaşmam. Çok temiz bir numaraydı, William,... ama bu mahkeme celbini durdurmayacak.
Это милый фокус, Уильям, но он не остановит повестку.
Ama ayrıca şunu biliyordum, eğer işler kötü bir noktaya gelirse, Mike'ı dışarı çıkarmak için ne yapmam gerekirse yapacaktım... ve ben bununla barışıktım.
Но я также понимал, что, если прижмёт, я сделаю всё, чтобы вытащить Майка.
- Bunu bilemezsin. İkimizden biri onu ele verirse ne olacağını biliyorum ama.
Но я знаю, что произойдет, если один из нас сдаст его.
Ne zaman söylesem de bilemedim. Ama çok romantik bir jest yaptın. O yüzden sana söylemediğim için kötü hissediyorum.
Или когда, но ты устроил такой романтический вечер, что было бы нечестно молчать дальше.
Ama bunu onlara söylersem ne yaptığımızı öğrenirler.
Но сообщив им об этом, я раскрою все наши карты.
Ama şimdi düşündüm de ne fark eder ki?
Но я подумал, и разве это что-то меняет?
Ama ne olursa olsun, kurbanın babası bana bağırdığında sen benim için geldin. O zaman seni rahat bırakayım.
Я не буду вам мешать.
- Tekerlekli sandalyede, neredeyse kör. - Ne... Ama... onun katil olduğundan şüpheleniyorum.
Но... у меня смутное подозрение, что она наш убийца.
Biliyorum, hayatta ne olacağı belli olmaz. Ama bazen kapıdan çıkıp etrafta otobüs olmadığını ummak lazım.
Я знаю, что жизнь полна неожиданностей, но иногда просто нужно выйти за дверь и надеяться, что тебя не собьёт автобус.
Öyleydi ama artık değil. Nasıl yani, ne oldu ki?
Так и планировалось, но планы поменялись.
Buradaki hayaletlerde ne var bilmiyorum ama bizim peşimizdeki insanlarda AK-47 ve roketatar vardı.
Не знаю, как тут, но там за нами бегали с автоматами и гранатами.
Ama ya şu anda beni dinliyorsan ne yapacağız?
Но что если ты меня слышишь?
Saygisizlik etmek istemem efendim ama is verenlerimin istedigi gibi hareket etmeyi ögrenebilirim ama kimse sahada ne yapacagimi bana ögretemez.
- При всем уважении, сэр, научиться манерам я всегда могу. А моим способностям на поле научить нельзя.
Ama bunu kim veya ne yaptıysa muhtemelen hala bu evdedir.
Но человек или существо, что это сделало, наверняка ещё в доме.
İzinsiz yolcukları ne kadar çok sevdiğini biliyorum ama kriz durumunda burada olmana ihtiyacım var ve şu an bir kriz -
Я знаю, как ты любишь совершать несанкционированные полеты, но ты мне нужен в случае кризиса, и сейчас, как раз, кри...
Yaptığı iş beni aşıyor ama sanırım ne olduğunu öğrenmek vakti geldi.
Его работа была за гранью моего понимания, но Думаю, самое время мне выяснить это.
Ne olduğunu bilmiyorum ama iyi bir şey değil.
Я не имею ни малейшего понятия с кем, но это не хорошо.
Ne olduğunu bilmiyorum ama hepimizin iyiliği için yanlış ellere düşmemesi gerektiğini biliyorum.
Я не знаю, что это, но очевидно, что в наших же лучших интересах не допустить ее попадания ни в те руки.
Ne olduğunu bilmiyoruz ama soğuk kanlı bir katil olduğu kesin.
Мы не уверены, что, черт возьми, он, но мы знаем, что он хладнокровный убийца.
Ne olduğunu bilmiyorum ama kitabın yanlış ellere geçmesine engel olmak hepimizin yararına olacak.
Я не знаю, что это, но я точно знаю, что в наших интересах - чтобы она не попала не в те руки.
Birini kaybetmenin ne demek olduğunu bilirim ama şu ana o duyguyu hissetmiyorum.
Я знаю, что ты чувствуешь, когда теряешь кого-то, и сейчас я этого не ощущаю.
Mükemmel, ama önce bana bu nesnenin ne olduğunu ve onu neden istediğinizi söyleyebilirsiniz.
Но, может быть, сначала вы расскажете мне что это за предмет и зачем он вам?
Biliyorum şeklim bozuk, ya da siz ne diyorsanız, ama bu gerçek. Acı verici bir şey bu.
У меня непропорциональное тело или как там его, и это правда.
Ve sen Laurie, Wendy's'deki hikayene ne demeli? Üzgünüm, ama sanırım biraz çevre düşmanısın.
И Лори, история с "Вэнди" ничего.
Ne büyük şok, değil mi? Jekyll her zaman benden üstün olmaya çalışıyor, ama hiçbir zaman olamıyor.
Крутой поворот, не находишь? Джекил всегда пытается раскрыть во мне все самое лучшее, но у него это никогда не получается.
Ama Bobby, ne kask, ne bir şey...
А что это?
ama neden ben 22
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama neyse 22
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama ne için 23
ama new york 23
ama nerede 60
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama neyse 22
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama ne için 23
ama new york 23
ama nerede 60
ama ne yazık ki 61
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neyi var 56
neon 28
new york times 63
nero 36
new york 2524
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neyi var 56
neon 28
new york times 63
nero 36
new york 2524
nepal 33
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139