Başka tradutor Russo
116,912 parallel translation
Başka ne olabilir ki?
А какие ещё могут быть причины?
Başka yerlerimiz de var.
У нас есть и другие убежища.
Nasıl olacak, dışarıya çıkacağız ve başka birini mi yakalayacağız?
Ну что, идем наружу и ловим кого-нибудь?
Anne, yapılacak başka ne var bilmiyorum.
Я не знаю, что еще нам делать.
Yapılacak başka birşey yok.
У нас нет выбора.
Eğer aşağıda ilk komutanın, küllerinden başka şeyler de varsa.
Гробница тоже, если в ней нет ничего, кроме праха.
Buraya bir sebep için getirildik gaia, düşün, başka bir anahtar var mı?
Мы не просто так сюда пришли. Подумай.
Başka bir şey.
Кое-что другое.
Seni sorgulamak yerine başka bir şey yapmak isterdim.
Да я бы лучше делал что угодно, чем допрашивал тебя.
Başka seçeneğimiz yok.
У нас нет выбора.
Aynen, o da bana işkence ederken... -... başka seçeneği olmadığını söyledi.
Да, он только что прочитал мне лекцию, что у него не было выбора, пытать меня или нет.
Başka bir konu.
Другое дело.
- Başka diyecek bir şey yok.
– Нам больше нечего предложить.
Başka bir yol bulmalıyız.
Нужен другой способ предотвратить взрыв.
Başka bir şey yaparsanız kız ölür.
В любом другом случае она умрёт.
Patlayıcı olabilir. Başka bir şey hatırlıyor musun?
Помнишь что-нибудь ещё?
Kurt bu noktada başka şansımız var mı?
Слушай, Курт, а какой у нас ещё есть выбор?
Başka şansım var değildi...
У меня так-то не было выбора...
Başka bir sorun mu var?
Дело в чём-то другом?
Belki de başka bir köstebek var? - Belki de sadece...
Может, есть ещё один крот?
Haftasonu için başka biri olmak zevkliydi ama artık mesai zamanı.
Было весело в выходные притвориться кем-то другим, но сейчас мне надо работать.
Formül, hangi noktada lityumun, gidip başka bir ülkeyi işgal edip lityumunu almaktan daha pahalı olduğunu belirlemek için ayarlanmıştı.
Я прав. Эта формула была изменена, чтобы определить, в какой момент литий станет настолько дорогим, что более рентабельно будет просто вторгнуться в другую страну и забрать его у них.
Daedalus'da başka kime bakmamız gerektiği konusunda şiirsel konuşmaya başla.
Давай-ка, как соловушка, пропой нам, к кому из "Дедала" мы должны присмотреться.
Daedalus'da başka bilmemiz gereken kişi var mı?
Есть ещё кто-то из "Дедала", о ком мы должны знать?
Ben... eğer bu başka bir beni geri kazanma planınsa yemin ederim...
Если это очередной твой план, чтобы меня вернуть, клянусь...
Başka bir yolu olabilir. Gel.
Возможно, есть другой вход.
Zach savaş başlatacak bir saldırı planla - mıyorsa bile buradaki başka biri planlıyor.
Даже если Зак Райли не планирует атаку Штатов, чтобы начать войну, то кто-то тут планирует.
Başka insanların sorunlarına aldırmaz.
Его не колышат чужие проблемы.
Başka bir mesaj daha atıyor.
Он снова пишет сообщение.
Patterson, başka kimin dahil olduğunu anlayana kadar bölge polisinin The Labyrinth'i kapatmamıza yardım etmesini sağla.
Петерсон, задействуй полицию, пусть закроют "Лабиринт", пока мы не выясним, кто ещё причастен.
Başka bir dövmeyi çözmenizi sağlasam?
А если я скажу, что могу помочь вам разгадать ещё одну тату?
- İçeriye başka bir yol var mı?
- Туда есть другой вход?
Demek ki birkaç adam ayarlayıp, bu akşam bir başka kamyonu ele geçireceğim.
Я прихвачу парочку ребят, и сегодня вечером мы захватим ещё один грузовик.
Başka ne bilmeliyim?
Что ещё мне нужно знать?
Mesela başka kural var mı?
Может, какие-то правила?
Daha başka ne hatırlıyorsun söyle bana.
Расскажи, что ещё ты помнишь.
Ölüm yatağımda bile küçümsemelerin sıkıntıdan başka bir şey değil.
Даже на смертном одре твоя мелочность вызывает лишь раздражение.
Hadi! Burada başka pislik yok.
Там больше нет пожирателей.
Dikkatli olmaktan başka bir şey planlamıyordum.
Я и не планировал делать ничего неосторожного.
Yani demem o ki, senin gibi birisinin benimle yatmasını başka türlü anlayamam...
Я... просто я не могу до конца понять, как такой как ты станет спасть с такой как я, так что...
Başka tarafa bak.
Посмотрите сюда.
Başka bir şey mi yoksa?
Что-то ещё?
Sadece biz ne zaman bir tartışma yapsak, stresten başım dönmeye başlıyor, alışveriş listesini yaparken ya da başka bir şeyi tartıştığımız anlarda.
список покупок или, да любой разговор если уж на то пошло.
Bu konuşmayı başka bir zaman bitiririz, tamam mı?
Мы... закончим нашу беседу в другой раз, ладно?
Başka bir adam olabilir miyim acaba diye düşünürdüm.
Думал, смогу заставить себя стать другим человеком.
"Hükümranlıkları bittiğinde krallar, güneşli bir günde kusursuz bir gölgeden başka nedirler ki?"
Но что такое короли без власти? Лишь тени в ясный день.
Muhtemelen çok gelmek istemişlerdir, ama erteleyemeyecekleri başka işleri çıkmıştır.
Они наверняка хотели прийти, но у них просто были срочные дела, которые нельзя отложить.
Yani demem o ki, o çocuk bir başka.
замечательный человечек.
Başka bir hayatta, biliyorsun zaten o zaman daha çocuktuk.
В совсем другой жизни, и, знаешь, мы были... мы были детьми.
Bırak yatağını başka birisi yapsın.
Пусть кто-то другой заправляет твою кровать.
- Başka şansı yoktu.
– У него не было выбора.
başka bir isteğiniz var mı 22
başkan 645
başkanı 24
başka bir gün 31
başkan yardımcısı 27
başka zaman 121
başka biri mi var 22
başka yok 64
başkanım 138
başka bir şey yok 82
başkan 645
başkanı 24
başka bir gün 31
başkan yardımcısı 27
başka zaman 121
başka biri mi var 22
başka yok 64
başkanım 138
başka bir şey yok 82