Başkanı tradutor Russo
23,782 parallel translation
Kendisi arkadaşım, hastanenin psikiyatri bölüm başkanı.
Это мой друг и руководитель психиатрического отделения этой больницы.
Böyle olabilirim ama koskocaman bir şirketin başkanıyım ben!
я все-таки директор огромной корпорации.
Başkanım. Güvenlik kameraları kesildi.
камеры выведены из строя!
Başkanım size bunu vermemi istedi.
Директор просил передать вам это.
Evet, Başkanım.
директор.
Teşekkürler Başkanım. Bizi de kurtardığınız için.
что спасли нас всех.
Peki, Başkanım.
директор.
Sahibi yakın bir kişisel arkadaş olduğundan Belediye başkanının, o zamana kadar.
- С того, что владелец - близкий друг мэра.
Sınıf başkanı, kafayı mı yedin? Ölmek mi istiyorsun? !
надоело.
Sınıf başkanıyım ben.
Я староста класса.
Bu arada Chunwoo Grup'un başkanı Başkan Yoon ile ne gibi bir bağınız var?
Кем вы приходитесь председателю Юну из "Чону групп"?
Afrika Federasyonu Başkanı için ayrılmış bir ziyafet salonu var.
Зал зарезервирован для президента Африканской Федерации.
Birisi başkanın görevlisi ile temasa geçti.
Свяжитесь с президентской охраной.
Belediye başkanı, dur!
Майор, остановись!
O Hanka Robotik Bölümü başkanıydı.
Он был главой отдела в "Ханка Роботикс".
CIA başkanının dünyayı yok etmeye çalıştığını yıllardır söylüyorum.
Я говорил, что директор ЦРУ годами пытается уничтожить мир.
Yarın ABD Başkanı resmi bir ziyaret amacıyla büyükelçilikte olacak.
Завтра президент США прибудет в посольство с официальным визитом.
Başkan personel ile selamlaşırken, 150 kiloluk bir temizlikçi olarak gizlenmiş Greta Bengsdotter, Başkanın ensesine şişme koltukaltında gizli bir bölmede sakladığı çok tehlikeli yeni bir ilaç enjekte edecek.
Во время приветствия президента и работников посольства, Грета Бенгсдоттер, переодетая в костюм уборщицы, вколет президенту в шею опасный новый препарат, который спрятан в потайном кармане у нее в подмышке.
Bu ilaç Başkanı yeni sahibine yani James Moriarty'ye tamamen teslim edecek.
Этот препарат сделает президента восприимчивым - к воле нового хозяина, которым является Джеймс Мориарти.
Moriarty ardından Başkanı piyon olarak kullanarak nükleeri önleme anlaşmasına imza atmak üzere olan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nu karıştırarak Rusya'ya karşı ilk vuruş politikası lehine dengeyi değitirecek.
Мориарти использует президента как приманку, чтобы дестабилизировать Генеральную Ассамблею ООН, которая должна поддержать, согласно договору о нераспространении ядерного оружия, идею атаковать первыми против России.
Turuncu olandan önce siyahi bir başkanımız olmuştu.
У нас был чёрный президент, ещё до оранжевого.
Şimdi bana başkanı getirin!
Так что зовите мэра!
Şefim, başkanı güvenli bir yere götürün.
Шеф, доставьте мэра в безопасное место.
Belediye Başkanı falan gelmiş.
Мэр и другие. Смотри.
Şu an Kevin, Belediye Başkanı'nın yanında stajyer, Becca da Tıp Fakültesi'nde.
Теперь Кевин работает стажёром в офисе мэра, а Бекка в медуниверситете.
Bir de Sung Gyu ne dedi, duydun mu? Vekil Bey gerçekten başkan olursa o zaman cidden -
что сказал Сонгю? мы все...
Tüm yaşamını başkan olmanın hayalini kurarak geçirdikten sonra bir gün aniden ellerinde ölse biraz garip olmaz mıydı?
Пост президента - мечта всей жизни Пак Квансу. не будет ли это странным?
Başkan Choi'ye ulaşamıyorum.
Я не могу связаться с директором Чхве.
Başkan'ın ofisini, evini, yazlığını ara!
дом и виллу!
Başkan'ı yakalarlarsa Cloud Nine'a gelebileceklerini söyle.
если поймают директора Чхве.
Merhum Başkan'ın yaşadığı eve dalmaya nasıl cüret eder?
Как ты посмела ворваться в дом директора?
JSS Koruma Kontratı Feshi Başkan Choi Sung Won sizi JB Grup'un güvenliğinden kovdu.
[Расторжение охранного контракта с JSS] из JB Групп.
Telefonu Başkan Choi'ye veriyorum.
Я передаю трубку директору Чхве.
- Başkan Choi'ye güveniyor musun?
Ты доверяешь директору Чхве? Пока не уверена.
İkinci olarak : Buraya birlikte gelmedik. Başkan'ın emri üzerine sizi izliyordum.
а лишь слежу за вами.
Başkan mısınız siz?
Вы - председатель?
Başkan, öz torunu ; üçüncü nesil zengin.
наследник.
Üzerinde yazıyor ya. Başkan Yoo Shin.
- Там написано : председатель Ю Син У.
O adam bu başkan ile samimi olduklarını mı söyledi?
что знаком с ним?
Başkan katılamadığı için elbette üzüntü duyuyor ancak Pekin'de acil bir işi çıktı.
Советник сожалеет, что не может присутствовать, но у него срочное совещание в Пекине.
Başkan bizzat gelip sizi hastaneye yatırdı.
Он лично позаботился о вас.
Başkan Yoo.
Председатель Юн!
Alo, Başkan Yoo? Benim.
это я.
Başkan'a cidden ama cidden minnettar olduğumu bildirin lütfen.
что я очень-очень благодарна.
- Başkan Harrison tarafından gönderildim.
- Меня направил президент Гаррисон.
Başkan ona bir madalya vermişti.
Президент вручал медаль.
Başkan'la konuşmalıyım.
Свяжите с президентом.
Eğer başkan, şehrin teslimiyet pazarlığını yapmak üzere beş dakikaya buraya gelmezse o zaman Gotham Şehri'ni yok ederim.
Если через пять минут мэр не явится обговорить условия сдачи города, я уничтожу Готэм-сити!
Şu anda başkan paketi uçuruluyor.
Мэр почти на месте.
Başkan paketi delikten indiriliyor.
Опускаем мэра в разлом.
Başkan Bush zafer ilan etti.
Президент Буш объявил о победе
başkanım 138
başka 730
başka bir isteğiniz var mı 22
başkan 645
başka bir gün 31
başkan yardımcısı 27
başka zaman 121
başka biri mi var 22
başka yok 64
başka bir şey yok 82
başka 730
başka bir isteğiniz var mı 22
başkan 645
başka bir gün 31
başkan yardımcısı 27
başka zaman 121
başka biri mi var 22
başka yok 64
başka bir şey yok 82