Başkanım tradutor Russo
4,427 parallel translation
Çok yüksek sesliydi, sık sık başkanımızın sözünü kesiyordu,... çayı dökmeyi reddetti ve çok fazla içti.
Она была слишком громкой... все время перебивала нашего руководителя, отказалась разлить чай и слишком много пила.
Ben başkanım.
И я их священник.
Başkanımız, babanızla olan ilişkilerimizi devam ettirme niyetinize çok sevinecek.
Предводитель будет рад услышать что вы хотите продолжить дружбу, которая нас связывала с вашим отцом.
O benim Başkanım'dı.
Он мой президент.
Başkanım, Jake, Komutan. Hepsi sizi seviyor
Мой президент, Джейк, командующий - они все вас любят.
Başkanım, Jake, Komutan hepsi seni seviyor.
Мой президент, Джейк, командующий - они все вас любят.
Ben Başkanım.
- Президент.
Ben Başkanım.
Я президент.
Sen gerçekten... Başkanım, oğlunuz mağazada.
Ты серьёз... в одном из отделов ваш сын.
Başkanım, çok havalısınız!
вы супер!
Başkanım, neden bu işi sessizce halledip gitmesine izin vermiyoruz?
не поднимая шума?
O zaman, müsaadenizi isteyeyim, Başkanım.
госпожа директор.
- İyi misiniz, Başkanım?
вы в порядке?
Başkanım! Başkanım, bir problemimiz var.
у нас проблема!
Seni seviyorum ~ Başkanım! Başkanım!
♬ Я люблю тебя. ♬ ПРЕЗИДЕНТ!
Başkanım.
Президент.
Başkanım?
Президент?
Kimsenin özel ofisi yok, kurucumuz ve başkanımız Jules Ostin'in bile. Kendisi şu tarafta.
Ни у кого нет отдельного кабинета, даже у нашего основателя и директора, Джулс Остин, которую вы увидите вон там.
Cömert yönetim kurulu başkanımıza.
Щедрой покровительнице нашего аукциона! Сэр?
Başkanımız Waldheim'ın Nazi geçmişini ortaya çıkaran bir yazı yazdığımda markette, adamın biri gelip yüzüme tükürdü. Bana "hain" dedi.
Когда я написал статью о нацистском прошлом нашего президента Вальдхайма в супермаркете ко мне подошел человек и плюнул в лицо назвав предателем.
Başka sorum yok başkanım.
Господин председатель, у меня нет вопросов к свидетелю.
Bir zamanlar aracımı, Stockton California'ya sürdüm... ve Birleşik Devletler Başkanı'nı kafasından vurdum.
Однажды, я поехал в Стоктон, Калифорния, и выстрелил в голову президенту США.
Pozisyonumu geri alabilmek için Başkanı... keman çalar gibi oynattım.
Я вертел президентом как хотел, чтобы заполучить тебя.
Bu miras, kocamın da korumak isteyeceği bir miras olup... Eski Başkan'ımızın askeri konulardaki uzun... süreli bağlılıklar konusuna destek vermektedir.
Наследие, которое с гордостью поддерживает мой муж, особенно с учетом давней приверженности бывшего президента к нашей армии.
Elimden geleni yaparım Sayın Başkan.
Постараюсь, господин Президент.
Anlatırım belki Belediye Başkanı'na.
Может и спрошу... обо всём у мэра.
Başkan Raiko'yu arayacağım.
- Я свяжусь с президентом Райко.
Az önce Başkan Raiko'yla yaptığım görüşmede Hava Tapınağı Adası'nda olduğunu öğrendim.
Мне сообщили, что Президент Райко на острове Храма Воздуха.
Kulağımıza gelen dedikodulara göre Başkan Grant... yerini dolduracak bir adayı çoktan belirledi.
Ходят слухи, что у президента уже есть кандидат, которого он поддержит.
Zamanım genelde Başkan'ı korumak için... çevrey gözlemlemek ve araştırmakla geçerdi.
Обычно я работаю, сканирую периметр, защищая президента, как надо.
Pekâlâ Başkan hanım bugünü "Perileri Serbest Bırakma Günü" ilan etmeye hazır mısın?
Ну что, госпожа мэр, готовы внести в праздники "День освобождения фей"?
Siz benim arkadaşım değisiniz Sayın Başkan.
А вы мне не друг, господин Президент.
Cumhuriyetçi Ulusal Komite'nin kadın başkanıyım.
Я женщина – председатель национального комитета республиканцев.
Yasaları ihlal ettiğim ve Başkanı zor durumda bıraktığım için çok özür diliyorum.
Я могу извиниться за то, что нарушил закон. Могу извиниться за то, что опозорил президента.
Başkan olman için hile yapmana yardım ettim ben.
Ты стала президентом без всяких усилий.
Ama sonra ipoteği ben devralırım, sonra kiralayacak bir animasyon başkan yardımcısı bulurum... Ama bunlara kalkışmak istemiyorum!
Но тогда мне придётся выплачивать за тебя ипотеку, сдавать его какому-нибудь вице-президенту анимационной компании, а мне ни хрена неохота этим заниматься!
Ama Reagan başkan olduğundan beri sarhoş olmadım. Ben içiyorum.
Я пью.
- Chicago'daki Bulgaristan Konsolosluğu'ndan, bize şüpheli olabilecek bir takım kişilerin listesi gönderildi, şeye tehdit oluşturabilecek, Başkan pla...
- Болгарское консульство в Чикаго прислало список психов, посылавших угрозы президенту Плэй-но...
Başkanın oğlu damadım mı olacak?
Сын хозяйки универмага мой зять?
Başkanım!
ПРЕЗИДЕНТ!
- Akşam yemeğine yine Başkan mı geliyor?
- Может, на ужин снова заявится президент? - Нет.
Sadece Başkan Kemeza'dan ne istediğinizi anlayamadım.
Я просто не уверен, что вы хотите от ректора Кемезы.
Ben o zamanlar başkan olsaydım haberim olurdu.
Если бы я был президентом тогда, я бы знал.
Bir yerde belediye başkanı sayılırım.
Я тут практически мэр.
Başkan bu gece hazır olmam gerektiğini söyledi, ancak yarım bira içebilirim.
Мне сегодня нельзя расслабляться - максимум полбутылки пива.
Şirketimin başkanıyım. İstediğim zaman tatile çıkarım.
Я президент своей компании, я беру отпуск, когда хочется.
Dex One'da başkan yardımcısıydım.
Я был вице-президентом Dex One.
Hayır, belediye başkanının çocuğunu yaktım.
Нет. Я подожгла сына мэра.
Başkan mı burada?
К нам, что президент приехал?
Porselen bebek koleksiyonu yapıyorum. Ames Bahçe Kulübünün başkan yardımcısıyım.
Я собирать фарфоровые куклы... и я вице-президент Ames Garden Club.
- Güzel. Ayrıca lisedeyken o kulüplerin başkanı olmadığımı da söylemeliyim.
Я так же должна признаться, что не была председателем всех школьных клубов.
başka 730
başka bir isteğiniz var mı 22
başkan 645
başkanı 24
başka bir gün 31
başkan yardımcısı 27
başka zaman 121
başka biri mi var 22
başka yok 64
başka bir şey yok 82
başka bir isteğiniz var mı 22
başkan 645
başkanı 24
başka bir gün 31
başkan yardımcısı 27
başka zaman 121
başka biri mi var 22
başka yok 64
başka bir şey yok 82