English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ B ] / Başına

Başına tradutor Russo

26,153 parallel translation
Ya da Mike'a başarısız olursa başına gelecekleri göstermek istedi.
Или хотел показать, что будет, если Майк не справится.
Eğer içeride onun başına bir şey gelirse seni asla affetmem.
Если с ним что-то случится, я тебя никогда не прощу.
Aslında, şansımı bayağı seviyorum çünkü seni burada yalnız başına buldum.
Но для меня большая удача найти тебя совсем одного.
Peki Harvey başına kakmayı bıraktım.
Хорошо, я завязываю с подначками.
Aklını başına toplaması bir an meselesi sandım ama... hiç de öyle olmadı.
Я думал, она скоро одумается, но этого не случилось.
Yani artık bunu kendi başına halletmenin vaktinin geldiğini düşünüyorum.
Так что тебе пора позаботиться о себе самому.
Başına korkunç bir şey geldi, biliyorum.
С ней точно случилось что-то ужасное.
Tek başına göçük altında kalan biri olarak önemli bir dünya rekoru kırdı.
Он побил все рекорды по пребыванию под завалами в одиночестве.
- Kendi başına mı onarıyorsun?
Собираешься сам его ремонтировать?
Jöleli şeker sevdiğin zaman başına bu gelir...
Вот что бывает от любви к мармеладкам...
Tek başına değil.
- Не в одиночку.
Eğer gerçek bir alkolikse içkiyi kendi başına da bulur.
Настоящий алкоголик сам найдёт себе выпивку.
Kendi başına olmaz, gidemezsin.
Я пойду. - Не одна же.
Başına dikkat et.
Пригнись.
Önümüzdeki 24 saat içinde May'in başına da gelecek olan şey oldu.
То, что произойдёт с Мэй в течение следующих 24 часов.
Geceleri hep dışarıda, her zaman tek başına.
Знаешь, он всегда уходит по ночам, всегда один.
Joe kendi başına madde üretmeye mi çalışıyor?
Джо пытается создать материю сам?
Fitz ve takımın başına gelenlere çok üzüldük.
Мы глубоко огорчены тем, что случилось с Фитцем и командой.
Şimdi orada bir yerde tek başına ve ben de yokum.
Теперь она где-то там, одна, и меня, возможно, скоро вовсе не станет.
Onu da kendi başına mı yaptın?
Вы и здесь действовали один?
Hatta bundan gayet memnunlar. Bu onların başına gelen en iyi şey.
Это лучшее, что случалось с ними в жизни.
Ama yarın güneşle birikte kalkıp radyonun başına geçmeliyim.
Но мне завтра надо рано вставать и вернуться в радиостанции.
Başına dikkatini çekerim.
Сегодня ожидается от 10 до 15 градусов тепла.
Yani kendi başına onları soruşturuyordu.
Он искал их самостоятельно.
Bu saldırı altı ölüye ve düzinelerce yaralıya sebep oldu. Buna ek olarak da El Hamadi'yi... hükümetimin en çok arananlar listesinin başına çıkarttı.
Взрыв убил шестерых, ещё многие были ранены, и аль-Хамад продвинулся на вершину списка самых разыскиваемых людей британского правительства.
Salataya koyabilirsin ya da tek başına yiyebilirsin.
Их можно положить в салат или просто так съесть.
Orada tek başına oturmasına gönlüm razı gelmiyor.
Мне кажется, это неправильно - оставлять её там одну.
Bak kahramanların başına ne geliyor?
Ты хочешь стать героем? Знаешь, что случается с героями?
Hadi iş başına.
А теперь за работу.
Çıkınca kendi başına halledecekmiş.
Хочет сам этим заняться, когда встанет на ноги.
Bu senin başına gelen en büyük olay ve bunu tek başına atlatmak zorunda olmamalısın.
Это самое большое событие, которое когда-либо случалось с тобой, и ты не должна проходить через это в одиночку.
Başına gelenlerden sonra.
После всего, через что ты прошёл.
Bunu kendi başına deneyimlemen gerek.
И ты должна испытать это на себе.
Pekala millet, bayram tatili bitmiştir, herkes işinin başına.
Итак, народ, праздники кончились, возвращаемся к работе.
Kaçırıldıktan 20 yıl sonra annenin kalıntıları yeni bulundu ve bu korkunç. Ayrıca o beni de büyüttü sayılır. Bunların hiçbirini tek başına yüklenmek zorunda değilsin.
Только что нашли останки твоей матери, спустя 20лет как она пропала, это ужасно, а эта женщина и меня практически вырастила, и ты не должна справляться со всем этим одна.
Ben... Acaba... - Onun aklını başına getirebilir misin?
Я не.. может.... может ты сможешь его образумить?
Her şeyi tek başına yapmıyorsun.
Я больше не занимаюсь этим.
Başına bir şey gelse, perişan olurum.
Если с ним что-нибудь случится, я себе этого не прощу.
Yatak başına mikrodalga fırın mı?
Микроволновка, встроенная в изголовье кровати?
Yumurtlamanın kendi başına gerçekleştiği keşfedilince bedeli birkaç milyar kadın orgazmı oldu.
Но потом обнаружили, что овуляция спонтанна, и это стоило нескольких миллиардов женских оргазмов.
Öyleyse bu mesajı iletmeye neden tek başına geliyorsun?
Тогда почему ты пришла с этим посланием в одиночку? А?
Bu öğlen Jacobson Kearney'daki bir arkadaşımı arayıp müvekkilleri hakkındaki birleşme pazarlıklarını basına vermelerini istemekten başka bir şey yapmadım.
Я всего лишь позвонила днём своему другу в "Джейкобсон Кирни" и попросила выпустить пресс-релиз о том, что их клиент ведет переговоры по слиянию.
Yakında bir davan olduğunu ve yeni bir temsilci aradığını da biliyorum çünkü aklı başında olan hiçbir avukat senin yakınına dahi yaklaşamaz.
Я также знаю, что вам светит обвинение, и вы ищете адвокатов, потому что никто в здравом уме не подойдёт к вам и на километр.
Başının altına koymak için küçük bir şey.
Надо держать голову на весу.
Onları kara kutunun arkasına tak ve küçük düğmelerin hepsine bas.
Воткни их в чёрный ящик, и нажми все маленькие кнопочки!
Nainsanlar üzerinde baş bilimsel yetkili olduğun için yüksek kademelerdeki insanlar senin uzmanlığına ihtiyaç duyuyor.
Только то, что вас, как главного эксперта по Нелюдям попросили помочь люди с очень высоким положением.
O bina iskelesi yıkılmamış olsaydı ne yapıyor olurdum diye O'na serzenişte bulundum ve aklım başımdan gitti.
Я спрашиваю его, что бы я делал, если бы строительные леса не упали, разбив мне голову.
Görünen o ki bu sabahki basına göre konuşmayı okumaması gereken tek kişi benmişim.
Только вот пресса не в восторге от того, кто её произнёс.
Ayağına basıp üç parmağını kırmıştım.
Я наступила ему на ногу и сломала три пальца.
Eğil ve ellerini başının arkasına koy.
Ж : Опуститесь на землю и руки за голову.
Apep'in Saf Kötülük'ü serbest bırakmasına engel olmanın anahtarını o elinde tutuyor. Ama tek başıma gidiyorum. Çünkü olanlardan sonra seni ve diğer Kütüphanecileri daha büyük bir tehlikeye atmak istemiyorum.
У неё есть ключ, который поможет остановить Апопа и не дать ему выпустить чистое зло, но я иду один потому что после всего, что произошло я отказываюсь подвергать тебя или других Библиотекарей такому риску.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]