English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ B ] / Bekleyeceğim

Bekleyeceğim tradutor Russo

1,805 parallel translation
- Burda bekleyeceğim.
- Я здесь подожду.
- Seni bekleyeceğim.
- Я буду ждать тебя.
Seni bir hafta boyunca, her gün sabah güneşinde orada bekleyeceğim.
Каждый день на рассвете я буду ждать тебя там. Неделю.
"Ne kadar sürerse sürsün seni bekleyeceğim."
"Буду ждать тебя столько, сколько придется."
- Hayır, bölge boşalana kadar bekleyeceğim.
Нет, я пока останусь, надо вывести людей.
Dışarıda bekleyeceğim.
Я сама выйду.
Anahtarları versene, arabada bekleyeceğim.
Дай ключи. Я побуду в машине.
İçeri girene kadar bekleyeceğim.
Иди. Я подожду здесь, пока ты не зайдёшь в дом.
Bu seviyede bekleyeceğim ben.
Я дальше этого уровня не пойду.
Bekleyeceğim.
Я подожду.
- Arabada bekleyeceğim.
- Я подожду в машине.
Ben arabada bekleyeceğim.
Я буду в машине.
Seni cehennemde bekleyeceğim,
Я подожду тебя в аду,
Aramanı bekleyeceğim.
Я буду ждать твоего звонка.
Bu evdeki tüm bıçakları, ipleri ve hapları kaldıracağım mecbur kalırsam da yirmi dört saat başında bekleyeceğim.
Я уберу из дома все ножи, веревки и таблетки, и если придется, я буду с тобой круглые сутки.
Seni yatağına götüreceğim ve sen uyuyana kadar yanında bekleyeceğim.
Отделайся от него под любым предлогом и жди меня в ванной. Что?
Hayır! O beni arayana kadar bekleyeceğim.
Я позвоню ей, нет-нет, подожду ее звонка!
Tamam, seni Shenzhen'de bekleyeceğim.
Ладно, тогда я подожду тебя здесь.
Dışarı çıkıp bekleyeceğim.
Я пошёл? .. Там подожду.
Ne kadar sürerse sürsün, bekleyeceğim.
Я буду ждать, независимо от того, сколько времени потребуется.
Anlaştık.İki hafta bekleyeceğim.
Так и быть, две недели.
Aşağıda bekleyeceğim.
Я буду ждать внизу.
Evet, beni oyuna dahil etmesini bekleyeceğim.
- Ага, пока она мне эстафету не передаст.
Almanya'dan döndüğümde masamda birşeyler bekleyeceğim o zaman.
Я буду ожидать что-нибудь у себя на столе, когда вернусь из Германии.
Seni bekleyeceğim.
Я подожду тебя.
Hayır bekleyeceğim, Luke.
Нет, Люк, я буду.
Bu yüzden burada durup onay için bekleyeceğim.
Поэтому я постою и подожду подтверждения.
Ben dışarıda çıkışta bekleyeceğim.
Я подожду снаружи, под навесом.
Cadde'de buluşuruz. Seni bekleyeceğim.
Зачем вы это сделали?
- Teşekkürler ama ayakta bekleyeceğim.
- Ничего-постою. - Хорошо.
Gidip metroyu bekleyeceğim.
Я просто хочу дождаться поезда.
Biraz sessizce bekleyeceğim, tamirhanedeki işe devam ederim.
Притихну на время, опять примусь за руководство моей фирмой.
Karın ortasında ayağımda Blahniklerle pancar erzakları bekleyeceğim, öyle mi?
Чтоб я стояла за свёклой по колено в снегу в туфлях от Бланика?
Geri döndüğümde bu şey bitene kadar başında bekleyeceğim, tamam mı?
А потом я поднимусь к тебе и буду стоять у тебя над душой, пока ты все не сделаешь, понял?
Doğru bir cevap için bir hafta bekleyeceğim, daha sonra cevabın yanlış olduğunu anlayacağım.
Лучше прождать неделю и получить нужный ответ, чем сразу услышать отказ.
Eh, merakla bekleyeceğim.
Ну.. Я с нетерпением жду этого.
Ben arabada bekleyeceğim.
Я подожду в машине.
Arkadaşımın "El Buzzo" plakalı Prius'nda bekleyeceğim.
Да, я буду в Приусе моего друга, эээ, у него номера "el Buzzo"
Ben de içeride bekleyeceğim.
Я буду ждать там.
Sanırım ben akşam yemeğine kadar bekleyeceğim.
Знаешь что? Пожалуй, я дождусь ужина.
Seni bekleyeceğim, söz veriyorum
* Обещаю, я буду ждать тебя *
Bekleyeceğim
* Я буду ждать *
Ama uygun zamanı bekleyeceğim.
Но я подожду.
Beni affetmeye karar verene kadar bu çitin arkasında bekleyeceğim.
Без проблем. Я буду прямо за этим забором, пока ты не будешь готов простить меня.
Diğer haftayı bekleyeceğim.
Подожду еще неделю.
Seni bekleyeceğim. Gelip, beni bul.
Я буду ждать тебя.
- Evet, dışarıda bekleyeceğim.
- Да, я буду ждать снаружи.
Evet, tabii ki, bekleyeceğim.
Конечно, я подожду.
Burada bekleyeceğim.
Я подожду здесь.
O halde, bekleyeceğim.
Они скоро закончат.
Bekleyeceğim.
Конечно.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]