Ben yalnızca tradutor Russo
1,017 parallel translation
Ben yalnızca ödedim...
- Я только платил?
Ben yalnızca düştüm.
Я просто упала.
Şey, ben yalnızca...
Я просто...
Ama ben yalnızca güldüm ve devam etsinler diye yalvardım!
Тыкали в меня шипами от кактуса, но я только смеялся и просил, чтобы они продолжали.
Ben yalnızca bir kadınla yapabilecek erkeklerden değilim. Öyle mi?
Я не из тех, кто всю жизнь верен одной женшине.
Hayır, ben yalnızca bildiklerimi söylüyorum.
Я повторяю, я знаю, что говорю!
Ben yalnızca bir yok ediciyim.
Я всего лишь Уничтожитель.
Madam, saygıda kusur etmek istemem ama... ben yalnızca Leydi Hazretlerinden talimat alırım.
Мадам, с величайшим уважением.. ... но я следую указаниям только Её милости.
Şey, ben yalnızca... nedenler hakkında fikir yürütebilirim.
Я могу лишь... предполагать, догадываться...
Ben yalnızca karımdan söz etmiyorum ki, hayatımdan söz ediyorum!
Я говорю не о жене, а о своей жизни.
Evet Bay McMurphy, ben yalnızca üç oy sayıyorum. Bu da koğuş düzenini değiştirmek için yeterli değil.
Что ж, мистер МакМэрфи, три голоса недостаточно, чтобы изменить установленные правила.
Ben yalnızca dokuz oy saydım Bay McMurphy.
Мистер МакМэрфи, я насчитала девять голосов.
Ben yalnızca durdurmayı?
Просто я хочу, чтобы твой ноябрь кончился.
Ben yalnızca deneyeceğim. - Hayır, hayır.
Нет, Нет.
Ben yalnızca altı şişesini satmak istiyorum.
- O, я хотел продать только шесть.
Ben yalnızca sizin Kesakiçi'nin şarkı söylemesini taklit ediyordum.
Я просто напевал песню, которую пел Кеса.
Evet, fakat... ben yalnızca bekliyorum.
Да. Но для меня это только состояние ожидания.
Ben yalnızca senin en son zaferinim.
Я только твоя очередная победа.
Ben yalnızca gerçeklerden sonuç çıkarırım.
я делаю выводы только на основании фактов.
Ben yalnızca...
Просто...
Biliyorum çok hızlı gelişti, ama ben yalnızca senin yükünü hafifletmek için buradayım.
Конечно, Фрэнк, это всё так внезапно, но ты же понимаешь, моя задача только немного тебя разгрузить.
Ben yalnızca hayaletim!
! А мне откуда знать. Я всего лишь призрак!
Aslında iki kişilik yer var, ama ben yalnızca senin için durdum.
Здесь хватит места для двоих, но я остановился только из-за нее.
Ben yalnızca bunlar kanıtsa eğer, şerife vermemiz gerekmez mi?
Я... просто... думаю... Я думаю, если это доказательство, разве не следует отдать его шерифу?
Ben olsam mucize demezdim. Yalnızca gazların değiş-tokuşu. 500 milyon yıllık evrimin son ürünü.
Я бы не сказал, что это чудо, просто газообмен, результат полумиллиарда лет эволюции.
Hayır, ben yalnızca benim.
Нет, я - это просто я.
Ben... Hayat ve ölüm arasında yalnızca beynim vardı.
Я был... всего лишь мозгом, находился между жизнью и смертью
Yalnızca işimi yapıyorum ben.
Я просто выполняю свою работу. Ты должен ценить это.
Ben de sağ koluyum, yalnızca bir tamirci.
Он начальник. Я заместитель.
# Ben yalnızca senin galerinde Oyuncak bir bebeğim # # Bugüne kadar bende ne gördün ki?
Для тебя я всего лишь кукла.
Burada olanlardan yalnızca ben sorumluyum.
Еще бы. Я один в ответе за все, что здесь происходит.
Senin tanıdığın Jason Webb ben değilim yani yalnızca yaramaz bir klonuyum.
Выглядит, что я не тот Джейсон Уебб, которого ты знаешь. Только... один проказливы двойник.
Çünkü yalnızca tarihin anlamlı olduğunu savunan hipotez hayatıma devam etmemi sağlıyor. Diyelim ki ben A'yı seçtim, ancak oranı az olmasına rağmen B doğru çıktı.
Тем не менее, я готов поручиться за гипотезу Б, потому, что она единственная, - то есть то, что история имеет смысл, - она единственная, кто позволяет мне жить.
Yalnızca ben ve çocuk dolusu bir otobüs.
Только я и полный автобус детворы.
Sen yalnızca ayağını kaldırıp uzan... ben de sana... bir elli kilo daha limonlu krema getireyim.
Ты просто лежи, сложив ноги, а я принесу тебе ещё один центнер лимонных пирожных.
Yalnızca yemeklerde buradayım ama ben.
Да, но я здесь только на время приёма пищи.
Ben yalnızca daireyi gösterebilirim.
что я могу - это показать квартиру.
Yalnızca sen, ben, Susamuru ve bir kız daha gelir.
Только ты и я. И Выдра с его девочкой.
Şimdi yalnızca birinci dümenci ile ben hayatta kaldık.
На борту в живых остались только я и первый старшина.
Yalnızca sen ve ben bileceğiz kaldığın yeri.
Только ты и я будем знать где ты.
Dinle, benim gibi biriyle olmak senin için zordur. Ancak yalnızca anlatmaya devam etmelisin ve ben dediklerini anlamaya başlayacağım.
Я знаю, что вам нелегко управляться с такой, как я, но вы только говорите мне, что не так, и я буду исправляться.
Kaderin ne garip cilvesidir ki? ...... yalnızca ben hayatta kaldım.
Из-за меня мои верные воины... приняли напрасную смерть.
Seni nasıl unutabilirdim? Ben yalnızca bir çocuktum.
Вы меня помните?
Yalnızca herhangi bir yanılgıya yol açmamak için, bilmelisin ki... Ben Mike'ı seviyorum
Просто чтобы не было недоразумений..., я люблю Майка.
Ben hakim ya da jüri değilim yalnızca mahkemeye görüş bildiren bir doktorum.
Я не судья и не жури. Я всего лишь даю рекомендации суду.
Sonunda yalnızca o ve ben vardık.
Я была одна, когда он испустил дух.
Yalnızca ben ve Deniz sporları dergim.
Только я и мой журнал "Вода и спорт".
Yalnızca dinle. Tacoma Sperm Bankası bağışçılar arıyordu, doğal olarak ben de başvurdum.
Когда банк спермы в Тэйкоме искал доноров, разумеется, я подал заявку.
"Yalnızca sen ve ben."
Лишь ты - и я
Sensiz, ben yalnızca Aladdin'im.
Ал, ты выиграл! С твоей помощью.
Burası benim mekanım, yalnızca ben çalışıyorum.
Это мое место. Кроме меня тут никто не работает.
yalnızca 183
yalnızca bir dakika 19
ben yalnızım 40
ben yoruldum 32
ben yaptım 316
ben yokum 169
ben yanındayım 34
ben yatıyorum 81
ben yokken 23
ben yapabilirim 67
yalnızca bir dakika 19
ben yalnızım 40
ben yoruldum 32
ben yaptım 316
ben yokum 169
ben yanındayım 34
ben yatıyorum 81
ben yokken 23
ben yapabilirim 67
ben yaparım 439
ben yaşıyorum 19
ben yedim 21
ben yapmadım 408
ben yatmaya gidiyorum 66
ben yapamam 117
ben yazdım 32
ben yazarım 25
ben yapayım 56
ben yapmam 40
ben yaşıyorum 19
ben yedim 21
ben yapmadım 408
ben yatmaya gidiyorum 66
ben yapamam 117
ben yazdım 32
ben yazarım 25
ben yapayım 56
ben yapmam 40