English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ B ] / Bir tek

Bir tek tradutor Russo

31,268 parallel translation
Evet, ama benim gözüm bir tek seni görüyor bebeğim.
Ты же знаешь, для меня существуешь только ты, милый.
Bir tek kendini umursayan.
И крайне эгоцентричен.
Gördüğünüz mobilyalar da dahil. Geriye bir tek taşınmak kalıyor. Amca, ne zaman döndün?
можете въезжать... дядя?
Ancak bir tek bunları görebiliyorsan sen Goblin'in Gelini değilsin.
ты не невеста демона.
Okula bir tek öğle yemeği yemeye falan mı geliyorsun?
Так ты относишься к учебе?
Fırtınanın bir tek Sungbukdong'da kopmuş olması...
В Сонгбук-дон вдруг дождь... пошел.
Hayatınız tek bir yelkenle denize açılan bir tekne gibi.
Твоя жизнь как лодка в океане.
Ne diye bir tek kendi aranızda konuşuyorsunuz?
что ли?
Aslında doğru diyorsun. Güçlerin bir tek yiyip içip eğlenmeye yarıyorlar.
сплошная обыденность.
Elimizde bir tek bu var.
Это всё, что есть.
Ölü numarası yapmayı bir tek sen mi biliyorsun?
Думаешь, только ты можешь прикинуться мёртвым?
İşte bu yüzden bir tek ona paramız yetiyor.
Поэтому он нам по карману.
Şehrin duvarlarından girdikten sonra tek bir yere gidiyorlar.
Оказавшись внутри городских стен, они все направляются в одно место.
Yakın dönemlerdeki en büyük değişimlerden biri 140 yıldan az bir süre önce yapılan tek bir icatla ortaya çıktı.
Одно из самых больших изменений произошло благодаря одному изобретению менее 140 лет назад.
Her an bitebilecek bir oyun. Ve tek yapman gereken Regan şu kahrolası kapıyı açmak.
И всё, что нужно, РИган, это открыть чертову... дверь.
- Yapabileceğimiz tek bir şey var.
Это единственное, что мы можем.
Dünya üzerinde senin için yaratılmış tek bir insan varsa, ve sen onu kaybettiysen, bu hayatının geri kalanını yalnız geçireceğin anlamına mı gelir?
Если тебе предназначен лишь один человек в мире, и ты его потерял, значит ли это, что остаток жизни надо прожить в одиночестве?
Ananızın karnından aklınızda tek bir fikirle çıkıyorsunuz nasıl ölürüm!
Вы появляетесь на свет с одной мыслью... Как умереть!
- Tek bir adam mıymış? - Hayır.
Нет, такой информации не было.
O Rittenhouse'un tek bir adam olduğunu bilmeden önceydi.
Я тогда не знал, что Риттенхаус - один чувак.
Yapmamız gereken tek bir adamı durdurmaksa...
Если достаточно остановить его...
Eğer tek bir hamlemiz yılanın başını koparacaksa, Rittenhouse'u ortadan kaldırıp beni o adamlardan kurtaracaksa, aile mi kurtaracaksa, benim oyum... benim oyum evet.
Если одним ударом можно отсечь голову гидре, уничтожить "Риттенхаус", освободить от них меня и мою семью, тогда я... голосую "за".
Tek bir kişinin saldırısına yenik düşerek acınası halimizi gözler önüne serdik.
Мы все жалко уступили силе одного человека.
Yani evde izlenmeyen tek bir nokta bile yok. Kayıtlar 24 saat boyunca devam ediyor. 24 saat sonra otomatik olarak arşive atılıyor.
За каждым шагом в доме следят. и данные сохраняются каждые 24 часа.
Böyle bir şeyin tekrarlanmaması için tek yol bu.
Надо пресекать такое на корню.
Tek bir kelimeyle dünyasını başına yıkabilirsin. Sana karşı iyiymiş gibi davranacak ama insanların ilgisini yitirdiğin anda Choi Joo Jin seni izliyor ve anı bekliyor olacak.
Одно твое слово может разрушить весь ее мир. когда к тебе потеряют интерес.
Lakin tek bir adım dahi bana yaklaşırsan gözlerinin önünde herkesi öldürtür ve cesetlerini ayağının dibine serdiririm.
Но сделаешь хоть шаг - убью всех и брошу их тела к твоим ногам.
Tek bir dilek bile tutmayacağım.
Никогда не буду.
Neredeyse beş litrelik birayı tek yudumda içen bir adamı gördüğümü düşünürsek, bence bu ihtimaller dahilinde.
Ну, учитывая, что я только что наблюдал как один товарищ осушил галлон пива одним глотком, то я думаю, что это вполне себе возможно.
Sadece... Benim için tek bir şey yapmanı istiyorum.
Но ты должен сделать кое-что ради меня...
Christian tek bir adamın, söylenen şeyleri yapabileceğine inanmamıştı.
А Кристиан не верил, что один мужик может сделать то, что про тебя поговаривают.
İyi de neden bir tek o kadına veriyor da bana vermiyorsun?
- Но почему... а мне нет?
Teyzenin vesayeti altında zor bir hayat yaşadığını biliyorum ama zorluk çeken tek kişi sen değilsin. Herkes zorluk çekiyor, herkes.
всем тяжело.
Aşağı yukarı. Bu günkü fırtınanın tek bir bölgede kopması sizi oldukça şaşırttı, değil mi?
То есть... да?
Aslında şu meseleyle ilgili tek bir kelime etsen... Amca, dinliyor musun?
если ты замолвишь словечко... ты меня не слышишь?
Tek bir zihni paylaşıyor gibi.
Как будто у них один разум на двоих.
- Daha neler... - Her ay 5208 won ödeyerek 80 yılda borcunu kapatabilirsin. Tek bir ayı bile kaçıramazsın.
- Я в шоке... и чтоб ни месяца не пропустила.
30 adamlık garnizon, tek bir iz bırakmadan nasıl kaybolur?
Как может сгинуть без борьбы гарнизон с 30 воинами?
Tek bir ork, dünyayı yok edemez, Durotan.
Один ори не может погубить весь мир, Дуротана.
Her şeyden öte istediğim tek bir şey var.
Есть нечто, чем я жажду завладеть.
Tek gereken bir isim.
Только назови мне его имя.
Afrika'daki en tehlikeli hayvan çok güçlüdür tek bir ısırıkla timsahın sırtını koparıp atabilir.
Самое опасное животное Африки так сильно, что одним укусом ломает спину крокодилу.
Tek bir düğmeye basarak güvenilir iletişimleri dinleyebilir askeri yazılımları bozabilir sahte istihbarat gönderebilir veya bir uyduyu taktiksel savaş başlığı gibi gökten düşürebilir.
Стоит нажать на кнопку, и вы уже слушаете секретные переговоры, выводите из строя технику, передаёте дезинформацию, или превращаете обычный спутник в тактическую боеголовку.
Ve mazluma inanan tek bir kişi vardı.
И только один человек на свете поверил в аутсайдера.
Tek bir gece için canlı olarak konser veriyor!
Единственный концерт в нашей дыре.
80'ler Karaoke Gecesi'nde başlayan bir ilişkinin tek geceden öteye gidebileceğine inanmak zor ama gitti ve sonuçta hepimiz burada toplandık, her şey harika.
Сложно поверить, что отношения, которые завязались во время вечера караоке в стиле 80-х, перерастут в нечто большее, чем связь на одну ночь, но это случилось, и вот мы здесь, и это прекрасно.
Teddy Millner seni bir çocukla tek başına ortada bırakacak.
Тедди Миллнер бросает тебя, и ты будешь матерью-одиночкой.
Tek bir işin var, o da mutlu mutlu yüzen beyazların boğulmadıklarından emin olmak.
Твоя работа - следить, чтоб белые не утонули.
Pekala çocuklar, tek bir amacımız ve uzun bir gecemiz var.
У нас очень важный вечер и одна цель.
Her ekipte bir zangoç olur. Ve elimdeki tek zangoç sensin.
У каждой команды есть козырь, и ты - мой главный козырь.
Okyanusla ilgili olmayan tek bir şey söylemeni istiyorum.
Скажи хоть что-то, не упоминая океан.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]