Bu kadarı da fazla tradutor Russo
178 parallel translation
Bu kadarı da fazla!
С меня хватит!
Hayır, bu kadarı da fazla.
Нет, это слишком.
- Bu kadarı da fazla!
- Это слишком. Не слишком.
Bu kadarı da fazla!
Это возмутительно!
Bu kadarı da fazla ama!
Это уже слишком!
Bu kadarı da fazla ama! Öyle mi?
Лорел, это уж слишком.
Bu kadarı da fazla!
Это последняя капля!
Siz de arkadaşlarınıza söyleyin, bu kadarı da fazla oluyor!
Растолкуйте своим коллегам... объясните, что они теряют чувство меры.
Yaşamak için birşeyler yazmak gerekiyor ama bu kadarı da fazla.
Я полагаю, что можно заниматься чем угодно... лишь бы это нравилось... если в дело вкладываешь душу и любовь.
Of, bu kadarı da fazla!
О горе мне! О горе!
Bu kadarı da fazla.
Боже мой.
Bu kadarı da fazla artık, yeter.
- Ћадно. пошутили и хватит.
Bu kadarı da fazla, inanamıyorum.
Все, хватит, это невероятно.
- Bu kadarı da fazla!
- Этo безoбразие!
Bu kadarı da fazla.
- И полечу! - И полетишь! - И полечу!
Bu kadarı da fazla belki, ama cesaret ve sağduyu sahibi bir 17. yüzyıl vatandaşı dış dünya ve canlılarını böyle hayal edebilir.
В чем-то он, конечно, заблуждался, но представьте себе жителя 17-го века, имевшего отвагу и проницательность вообразить себе другие земли и других разумных существ.
- Barbarlar! Bu kadarı da fazla!
Позор, и вправду позор!
Bu kadarı da fazla.
Ну это уже слишком.
Bu kadarı da fazla.
Это уж слишком.
Bu bu kadarı da fazla.
Но это слишком.
Hayır. Artık bu kadarı da fazla.
Нет, это уж слишком.
- Bu kadarı da fazla.
– Это слишком.
- Bu kadarı da fazla değil mi Todd?
- Сильное напряжение, да?
İlk tur için bu kadarı da fazla.
[Вздыхает] Первая экскурсия получилась слишком насыщенной.
Bu kadarı da fazla?
Почему он так распоряжается!
- Bu kadarı da fazla!
- Это уж слишком!
Bu kadarı da fazla.
Это возмутительно.
Senin yukarıda benim ise burada olmama hala inanamıyorum! ve sen iç çamaşırlarınla, bu kadarı da fazla!
Поверить не могу, что я тут, внизу, а вы там, наверху.
- Bu kadarı da fazla!
Это уж слишком!
Daphne odadayken bu kadarı da fazla
Это и так некрасиво говорить, а ты еще и кричишь вслед.
Bu kadarı da fazla artık!
Тебе не кажется, что это чересчур?
- Bu kadarı da fazla artık!
- Достаточно. - Хватит!
Bu kadarı da fazla artık.
Точно уйду из этого дома!
Şimdi hata yaptığımı biliyorum, hayatımı değiştirmek istiyorum ama bu kadarı da artık çok fazla.
Я хотела бы изменить свою жизнь, но это не так просто.
Annem ve babam, Batı'da bir çiftlikleri olsun isterdi ve ellerinden en fazla bu kadarı geldi.
Ты хоть объяснись.
Onu bu kadar da önemseme! Bence olayı fazla abartıyorsun.
Не стоит так сильно расстраиваться из-за мелочей.
Bologna ya da Milan'a gittiyse bu kadarı da çok fazla!
Где он бывал? Это было уже слишком, когда он оказывался в Болонье или Милане!
Belki çünkü azıcık, ya da fazla olmadan şeye... Bilmiyorum. Bu kadar karışık değil, değil mi?
Может потому, что профессия актрисы требует слишком большой отдачи.
Bu kadarı da fazla. İnanamıyorum.
Вы такие прекрасные, чистые люди!
Çok fazla soruyorsun Bu kadarıda fazla, Argyle?
Вы всегда спрашиваете так много вопросов, Аргиль?
Bu kadarı da fazla.
Дьявольщина!
Yüksek öğrenim için bu kadarı da fazla artık.
Я труп.
Bu kadarı da çok fazla.
Это выше моих сил.
Bu an için ne kadar fazla çalıştığını da ama şunu söylemeliyim ki, ben Jerry'ye hiç "ciddi-ve-ateşli" demedim.
Знаю, как тяжело ты трудился но я должна тебе сказать, что никогда не говорила Джерри про "горячую парочку".
Nasıl olur da bu kadar fazla su olup, bu kadar az hayat olur?
Как тут может быть так много воды и так мало жизни? Думаю, я оставлю вас наедине.
Evliymiş gibi davranıyorsun, bu kadar bagnazlık da fazla ama.
У тебя же нет мужа, если только ты не замужем за Иисусом.
Bu kadarı da çok fazla!
Это уж черезчур!
İnanılmayacak bir olasılık sundum O zamandan beri, bu olasılık bana her ne kadar inanılmaz da olsa bir olasılıktan daha fazla bir şeymiş gibi geliyor.
И я предположил невероятную возможность. И теперь... Верю, что это возможно.
Bu kadarı da fazla!
Ну в самом деле!
Çok fazla dağınık değil ama bu kadarı da olmamalıydı.
Не слишком роскошно, но вы не ошибетесь, если возьмете морковку. [на самом деле крудитЭ [ Crudit? s ]]
Bu kadarı da fazla.
Это слишком.
bu kadarı çok fazla 17
bu kadarı yeterli 87
bu kadarı yeter 342
bu kadarı fazla 47
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar yeter mi 31
bu kadarı yeterli 87
bu kadarı yeter 342
bu kadarı fazla 47
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar yeter mi 31