Bu kadarı fazla tradutor Russo
985 parallel translation
Bu kadarı fazla.
Это слишком!
Bu kadarı fazla.
Это чересчур.
Mr. Spock, amacımız için bu kadarı fazla değil mi?
Мистер Спок, не слишком ли много для нашей цели?
Bu kadarı fazla!
Эк, куда хватил.
Akıllı olduğumu biliyordum ama bu kadarı fazla.
Не понимаю. Я, конечно, умный, но не настолько.
Bu kadar fazla tutacağını bilmiyorduk.
Мы не знали, что они будут стоить так много.
Bu kadarı da fazla!
С меня хватит!
Hayır, bu kadarı da fazla.
Нет, это слишком.
- Bu kadarı da fazla!
- Это слишком. Не слишком.
Eğer bu kadar mutlu olmasaydım, size çok fazla kızgın olurdum.
- Не будь я так счастлива,..
"Kendime daha fazla baktığımda bu kadar kötü görünmem bayım." Evet.
Мужчины говорят : "Я хорошенькая, когда я не боюсь". Да.
Bu kadarı da fazla!
Это возмутительно!
Hepsi bu kadar, Cherry. Daha fazla bilmiyorum.
Это все, Черри, теперь я знаю не больше твоего.
Hayır, bu kadar fazla parayı taşımaktan korkarım.
Я боюсь носить столько денег.
Bu kadarı da fazla ama!
Это уже слишком!
Şimdi hata yaptığımı biliyorum, hayatımı değiştirmek istiyorum ama bu kadarı da artık çok fazla.
Я хотела бы изменить свою жизнь, но это не так просто.
Bu kadarı da fazla ama! Öyle mi?
Лорел, это уж слишком.
Bu kadarı da fazla!
Это последняя капля!
Daha önce onu hiç bu kadar fazla tıraş etmemiştim.
Я никогда не брил его так чисто.
Bana gelince, elimden geldiği kadar birilerini aldatıp bu belirsiz savaşta size yardımcı olacağım. Ancak çok fazla senden yanaymış gibi davranamam, çünkü farkına varılırsa, kardeşin George'u babasının gözü önünde katlederler.
Как только я смогу, я время обману и помогу тебе в сраженьи, но стать теперь в твоих рядах не смею - иначе брата твоего Георга казнят тотчас же на глазах отца.
Onun verdiği ifade üstünde daha fazla yorum yapmak istemiyorum. Bu aksilikler konusunda onun için ne kadar üzüldüğümü söylemekle yetineceğim.
Я ничего более не скажу о ее показаниях, и лишь выражу ей глубокое сочувствие по поводу этих двух потерь.
Siz de arkadaşlarınıza söyleyin, bu kadarı da fazla oluyor!
Растолкуйте своим коллегам... объясните, что они теряют чувство меры.
Yaşamak için birşeyler yazmak gerekiyor ama bu kadarı da fazla.
Я полагаю, что можно заниматься чем угодно... лишь бы это нравилось... если в дело вкладываешь душу и любовь.
Bu kadar çok şey söz konusu iken bu süre fazla.
Уверен, что это не большой срок, когда столько поставлено на карту.
Ancak o günden bu güne o kadar fazla şey oldu ki çok uzun zaman geçmiş gibi.
И все же с тех пор произошло столько всего, что кажется, прошла целая вечность.
- Hiç bu kadar fazla yavru gördün mü?
- Ты видела когда-нибудь столько щенков?
Annem ve babam, Batı'da bir çiftlikleri olsun isterdi ve ellerinden en fazla bu kadarı geldi.
Ты хоть объяснись.
Bu kadar fazla çalışmak zorunda kalmayacaksın.
Tебе не надо так много работать.
Onu bu kadar da önemseme! Bence olayı fazla abartıyorsun.
Не стоит так сильно расстраиваться из-за мелочей.
Bologna ya da Milan'a gittiyse bu kadarı da çok fazla!
Где он бывал? Это было уже слишком, когда он оказывался в Болонье или Милане!
Neden bu devrimi bu kadar fazla istiyorsun?
Почему ты так сильно хочешь этой революции?
- Zaten bu kadarı bile fazla.
- Он слишком далеко зашел.
Belki çünkü azıcık, ya da fazla olmadan şeye... Bilmiyorum. Bu kadar karışık değil, değil mi?
Может потому, что профессия актрисы требует слишком большой отдачи.
Bu kadarı yeterli duruşmayı daha fazla yavaşlatmamak gerekir.
Думаю, достаточно. Я не желаю слишком затягивать дело.
Dokunulamayacak kadar saf bir güzellik. bu dünyaya çok fazla.
Для мира безобразия и зла.
Of, bu kadarı da fazla!
О горе мне! О горе!
Bu kadarı da fazla.
Боже мой.
Bu kadarı belki yeterli olmayabilir. Daha fazla al.
Уверен, что этого хватит?
Bu kadarı da fazla artık, yeter.
- Ћадно. пошутили и хватит.
Bu kadarı da fazla, inanamıyorum.
Все, хватит, это невероятно.
Bu kadar büyük bir günün bedeli fazla yüksek olmadı.
Победа намвеликая досталась в столь славный день недорогой ценой.
Bu kadar sürede elini sıkmaktan daha fazla şeyler de yapabilirsin.
За семь минут ты успел бы не только поздороваться.
Fazla samimiyetimiz yok ama yine de sizi seçtim çünkü erkeklere bu kadar sık vücudunu veren genç bayan arkadaşım yok.
Салли. Мы недавно знакомы, но я выбрала вас, потому что не знаю других женщин, которые дают тело мужчинам.
Hayır, istemiyorum. Bu kadar şeref biraz fazla.
Нет, я не могу, слишком много чести.
- Bu kadarı da fazla!
- Этo безoбразие!
Bu kadar fazla şarap içmemeliyim.
Я не должен пить так много вина.
Bir markete gitmek için en fazla bu kadar yürümeyi göze alabilirim.
Это самое дальнее, куда бы я лично пошла за покупками.
Bu kadar fazla risk almamalısın.
Вы не должны так рисковать.
Bu kadarı da fazla.
- И полечу! - И полетишь! - И полечу!
- Hayır, olmaz. Bu kadar fazla su içmemeliydin.
Не нужно было столько пить.
Ne kadar bu "çok fazla" dediğiniz? İki günlük bir periyotta altı milyon dolar geldi.
За период в 1-2 дня, к нам поступило 6 миллионов долларов.
bu kadarı çok fazla 17
bu kadarı da fazla 67
bu kadarı yeterli 87
bu kadarı yeter 342
fazla 31
fazlasıyla 93
fazla vaktim yok 53
fazla kalamam 17
fazla vaktimiz yok 83
fazla değil 199
bu kadarı da fazla 67
bu kadarı yeterli 87
bu kadarı yeter 342
fazla 31
fazlasıyla 93
fazla vaktim yok 53
fazla kalamam 17
fazla vaktimiz yok 83
fazla değil 199
fazla bir şey yok 26
fazla bir şey değil 55
fazla kalmayacağım 18
fazlası var 17
fazla zamanım yok 54
fazla zamanımız yok 113
fazla sürmez 57
fazla uzun sürmez 79
fazla uzun sürmeyecek 16
fazla yaklaşma 16
fazla bir şey değil 55
fazla kalmayacağım 18
fazlası var 17
fazla zamanım yok 54
fazla zamanımız yok 113
fazla sürmez 57
fazla uzun sürmez 79
fazla uzun sürmeyecek 16
fazla yaklaşma 16
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar yeter mi 31
bu kadar basit mi 22
bu kan 29
bu kadar yeterli 43
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar yeter mi 31
bu kadar basit mi 22
bu kan 29
bu kadar yeterli 43
bu kadar çabuk mu 71