Bunu yapmak zorundayız tradutor Russo
159 parallel translation
Birlikte olalım. Bunu yapmak zorundayız.
Это то что мы должны делать.
Bunu yapmak zorundayız. Önce sıcak bir şey koymak lazım!
Мы должны продвигаться, но сначала мы хорошо оденемся.
- Bunu yapmak zorundayız, baba.
- Пап, нам надо это сделать.
Hem, neden her geldiğindee bunu yapmak zorundayız?
Кроме того, почему всегда надо вести себя вот так, когда ты приходишь сюда?
James, bunu yapmak zorundayız.
Джеймс, мы вынуждены.
Biz bunu yapmak zorundayız.
А мужчины должны это делать.
Eva birimine senkronize olma ihtimali olan birini koymak bize hiç olmazsa ufak bir şans verir, bunu yapmak zorundayız.
Нам нужен хоть кто-нибудь на место пилота даже если вероятность его синхронизации с Евой очень мала.
Bir hologram ve bir psikopat Kazon'a karşı duramayabilir, ama bunu yapmak zorundayız.
Одна голограмма и один психопат - может и не сравнятся с кейзонами, но... прийдется смириться.
Bunu yapmak zorundayız.
Придётся нам.
Bunu yapmak zorundayız.
Мы вынуждены это сделать.
Efendim, bunu yapmak zorundayız.
Мы должны это сделать, сэр.
.. bunu yapmak zorundayız.
- Мы же отцы.
Girelim. Bunu yapmak zorundayız.
Так, мы справимся.
- Bunu yapmak zorundayız!
Мы должны это сделать А ведь они правы.
Eninde sonunda bunu yapmak zorundayız.
Ведь всё равно придется.
Tabutun açık olmasını istediyse, bunu yapmak zorundayız.
Если она заказала открытый гроб, мы постараемся.
- Bunu yapmak zorundayız.
- Действовать.
- Bunu yapmak zorundayız.
- Мы обязаны это делать.
- -Bunu yapmak zorundayız.
- Это необходимо.
Neden bunu yapmak zorundayız?
Зачем нам это делать?
Sanırım bunu yapmak zorundayız.
Я думаю мы должны.
- Bunu yapmak zorundayız, özür dilerim.
Он должен это сделать. Простите. Всё в порядке.
- Bunu yapmak zorundayız.
- Нам придётся это сделать.
Çünkü bunu yapmak zorundayız.
- Потому что мы должны.
- Bunu yapmak zorundayız.
- В чем дело?
Dinle, evlat bunun senin için zor olduğunu ve son zamanlarda zaten zor zamanlar geçirdiğini biliyorum ama bunu yapmak zorundayız.
Послушай, малыш, я знаю, что мы многого требуем, и уже тебя о многом попросили, но таков расклад на сегодня.
Tek yolu bu. Bunu yapmak zorundayız.
У нас нет другого выхода.
Bunu yapmak zorundayız.
Нам придется.
Bunu yapmak zorundayız.
Мьı должньı.
Bunu yapmak zorundayız.
Мы должны сделать это.
Saf ateş gücü için bunu yapmak zorundayız.
Придётся полагаться только на огневую мощь.
Ron, üzgünüm. Bunu yapmak zorundayız.
Рон, прости, мы должны сделать это.
Üzgünüm ama, bunu yapmak zorundayız.
Извини, но мы должны это сделать.
Durup söylemeliydim canım, bunu yapmak zorundayız.
Я вынужден был остановиться и сказать тебе, дорогая, они заставляют нас это делать.
Bunu yapmak zorundayım. Yapmak zorundayız.
Я должен это сделать, мы должны это сделать.
Bunu şimdi yapmak zorundayız.
О, мы должны сделать это сейчас.
Bunu elle yapmak zorundayız.
Знаешь, нам придётся сделать это вручную.
Bunu yapmak zorundayız.
Мы должны смириться с этим.
Bunu yapmak zorundayız.
Вот зачем мы делаем это, ясно?
Jonas, bunu er veya geç yapmak zorundayız.
Джонас, мы должны будем сделать это рано или поздно.
Bunu şimdi yapmak zorundayız.
Пора начинать.
Bunu hastanede yine yapmak zorundayız.
Выдвигаемся!
Bu bir risk. Bu tek yol. Bunu yapmak zorundayız.
Одним из самых трудных моментов для нас, как создателей "Лоста", является убийство героев...
- Bunu yapmak için gerekli gücü sağlayan SNM'yi tekrar bağlamak zorundayız.
- Да. Ну, чтобы это сделать, мы должны будем опять подсоединить МНТ, чтобы обеспечить необходимую мощность.
Amy, bunu yapmak zorundayız, tamam mı?
Эми, мы туда пойдем, понятно?
- Bunu kendi başımıza yapmak zorundayız.
- Мы должны сделать это самостоятельно.
Ed. Bunu aile olarak, hep beraber yapmak zorundayız.
Эд, нам нужно справляться с этим всей семьёй.
Bunu eninde sonunda yapmak zorundayız.
- Нам в любом случае придется поговорить.
Bunu neden yapmak zorundayız?
Почему я должна это делать?
Ben bunu yapmak istemezdim, ama nefes almasını sağlamak için boğazından içeri bir tüp sokmak zorundayız.
Я не хотела делать этого, но придется вставить - трубку в горло, чтобы помочь ему дышать.
Bunu yalnız yapmak zorundayım.
Я должна сделать это она.
bunu yapmak istiyorum 21
bunu yapmak istemiyorum 75
bunu yapmak zorundayım 46
bunu yapmak zorundasın 20
bunu yapmak istemedim 22
bunu yapmak istemezsin 29
bunu yapmak zorundaydım 22
bunu yapmak zorunda mısın 17
bunu yapmak zorunda değilsin 85
bunu yapmak istediğine emin misin 31
bunu yapmak istemiyorum 75
bunu yapmak zorundayım 46
bunu yapmak zorundasın 20
bunu yapmak istemedim 22
bunu yapmak istemezsin 29
bunu yapmak zorundaydım 22
bunu yapmak zorunda mısın 17
bunu yapmak zorunda değilsin 85
bunu yapmak istediğine emin misin 31
bunu yapmak zorunda değildin 18
yapmak zorundayız 17
zorundayız 21
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
yapmak zorundayız 17
zorundayız 21
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapabilirim 231
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834