Bunu yapmak zorunda değilsin tradutor Russo
702 parallel translation
- Hey, bunu yapmak zorunda değilsin.
- Эй, я не думаю, что Вам следовало бы это делать.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Не нужно так делать.
Bunu yapmak zorunda değilsin Michael.
Ты не обязан, Майкл.
- Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Тебе не обязательно ехать туда.
Bud, bunu yapmak zorunda değilsin.
Бад, ты не обязан это делать.
Onların Sosyal Güvenlik veya vergileri yokmuş. Bunu yapmak zorunda değilsin, ama hikâyenin amacı için tamam.
Так им не грозили отчисления на страховку и подоходный налог...
Baba bunu yapmak zorunda değilsin.
- Пап, тебе не нужно это делать.
Bunu yapmak zorunda değilsin. Whoo, iyi bari.
- Ты не должен этого делать.
Bir kez daha tekrar etmek istiyorum, aklında bir şüphe varsa, bunu yapmak zorunda değilsin.
Советник, я повторюсь : если у Вас есть хоть какие-то сомнения любого рода относительно этой процедуры - откажитесь. Вы не обязаны это делать.
Hey, biliyor musun, artık bunu yapmak zorunda değilsin.
Знаешь, ты можешь бросить шахматы,
Gideon, bunu yapmak zorunda değilsin. Nidell'i kurtarmanın bir yolunu bulduk.
Гидеон, не нужно этого делать, мы нашли способ спасти Ниделл.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Вы не должны этого делать.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Тебе необязательно это делать.
- Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Ты не обязан этого делать.
Frank... bunu yapmak zorunda değilsin.
ты не должен этого делать.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Да не надо было этого делать.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Ты не должен этого делать.
Kaspar, Şunu bilmelisin ki, eğer istemiyorsan bunu yapmak zorunda değilsin.
Каспар, мы хотим сказать тебе,.. ... что ты можешь не ходить, если не хочешь.
Çok kibarsın ama bunu yapmak zorunda değilsin.
Вы очень добры, но необязательно себя утруждать.
- Bunu yapmak zorunda değilsin. Bunu yapmak istiyorum.
- Ты вовсе не должна это делать.
- Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Ты не обязана это делать
- Bunu yapmak zorunda değilsin, Dina. - Oh, hayır, hayır, hayır. Hayır, bu iyi.
Пустяки, все нормально.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Ты не должна.
Bana bunu yapmak zorunda değilsin!
Я... Не делайте это со мной.
Ellen, bunu yapmak zorunda değilsin.
Эллен, не нужно было утруждаться.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Тебе не обязательно соглашаться.
Bak, bunu yapmak zorunda değilsin.
Послушай ты не должен это делать!
-... raftan bir tane çekerim. - Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Вы не обязаны этого делать.
- Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Тебе не нужно этого делать.
- Bunu yapmak zorunda değilsin anne.
- Тебе не обязательно это делать, мам.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Не надо этого делать, всё в порядке!
- Bunu yapmak zorunda değilsin
- теперь ты можешь не выходить.
Dostum, bana bunu yapmak zorunda değilsin, Bucum, dostum.
- Ты не можешь так поступить!
- Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Не стоит. - Я знаю.
- Lex, bunu yapmak zorunda değilsin.
- Лекс, это не обязательно.
Erkekliğini kanıtlamak için bunu yapmak zorunda değilsin.
Йо. Я читал сценарий, и считаю, что для усиления мотивации...
Bunu yapmak zorunda değilsin Bunu yapmak istemiyorsun!
Ты не должен этого делать. Ты не хочешь этого делать!
- Bunu yapmak zorunda değilsin. Alışırım.
Нет, можешь остаться скоро привыкну.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Пожалуйста! Не делайте этого.
Biliyor musun, bunu yapmak zorunda değilsin.
Слушай, не надо вот так делать, а? Оставь.
- Tatlım, bunu yapmak zorunda değilsin.
- Милый, ты не обязан это делать.
- Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Что вы, не стоит.
- Bunu yapmak zorunda değilsin.
Тебе не нужно этого делать.
İyi de... bunu gerçekten yapmak zorunda değilsin -
Но ты же в действительности не должна будешь? ..
Bunu yapmak zorunda değilsin. Üzgünüm.
- Прости.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Тебе не обязательно делать это.
Sloan lütfen, Tanri Askina, bunu yapmak zorunda degilsin.
Слоан, пожалуйста, ради Бога, ты не должна этого делать.
Bunu benimle yapmak zorunda değilsin.
Со мной не нужно этого делать.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Ты не должна это делать.
Lütfen, lütfen! Bana bunu yapmak zorunda değilsin!
Пожалуйста, Пожалуйста, Пожалуйста!
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Я знаю, что не обязан, но я хочу, хорошо? ты не обязан это делать.
bunu yapmak istiyorum 21
bunu yapmak istemiyorum 75
bunu yapmak zorundayım 46
bunu yapmak zorundasın 20
bunu yapmak istemedim 22
bunu yapmak istemezsin 29
bunu yapmak zorundaydım 22
bunu yapmak zorunda mısın 17
bunu yapmak zorundayız 25
bunu yapmak istediğine emin misin 31
bunu yapmak istemiyorum 75
bunu yapmak zorundayım 46
bunu yapmak zorundasın 20
bunu yapmak istemedim 22
bunu yapmak istemezsin 29
bunu yapmak zorundaydım 22
bunu yapmak zorunda mısın 17
bunu yapmak zorundayız 25
bunu yapmak istediğine emin misin 31
bunu yapmak zorunda değildin 18
yapmak zorunda değilsin 23
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
yapmak zorunda değilsin 23
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38