Eğer istiyorsan tradutor Russo
3,534 parallel translation
Bakın, eğer istiyorsanız birkaç yeni film...
Кстати, я буквально на днях получил новые кассеты из...
Ciddiyim, eğer bir daha benimle seks yapmak istiyorsan, ona çıkma teklif et.
Я серьезно, если еще хочешь когда-нибудь заняться со мной сексом, ты позовешь ее на свидание.
Eğer Easylink ile entegrasyon istiyorsanız sisteminizi gümüş pakete yükseltebilirsiniz.
Если вы хотите интеллигрировать их с изилинком, вам нужно проапгрейдить вашу систему до серебряного пакета.
Eğer osurukları emmek istiyorsan, devam et Klye.
Если хочешь глотать пердеж, ради бога, на здоровье.
Eğer PS4 oynamak istiyorsanız, o zaman ben de istiyorum.
Если ты хочешь играть на PS4, то и я тоже.
Siz ikiniz eğer bir savaş istiyorsanız kendiniz savaşın.
Вам так хочется войны? Тогда сами и деритесь, ебта.
Eğer seni öldürmemi istiyorsan, öldürürüm.
Если ты хочешь, чтобы я убил тебя, я убью.
Eğer geçekten yardım etmek istiyorsan, Stephen Hawking kuklası kendini hakkında bir şey bilmediğin durumlara sokmaktan vazgeç.
Если ты действительно хочешь помочь, Стивен Хокинг, то перестанешь лезть туда, куда не просят.
Eğer çocukların güvenliğinden bahsetmek istiyorsan onları toplumda nasıl güvenli tutacağından ya da...
Если ты говоришь о безопасности детей и о том, как их затрагивает общественная безопасность...
- Watson bazen, eğer elmas sahibi olmak istiyorsan çıkarmak yerine, madeninde yaşamalısın.
Иногда, Ватсон, чтобы найти алмаз нужно капнуть в алмазном руднике.
Eğer benimle Remington operasyonu hakkında konuşmak istiyorsan, benimle konuşuyor olmazsın. Silahlı kuvvetlerinin yetkili bir kumandanıyla konuşuyor olursun. Özgür Dünya'nin lideriyle konuşuyor olursun.
НО если ты хочешь поговорить про операцию Ремингтон, ты говоришь не со мной ты говоришь с главнокомандующим вооруженных сил ты говоришь с лидером свободного мира
Eğer kahveden fazlasını istiyorsan biliyorsun buradan beş blok ötede oturuyorum.
Знаешь, я живу всего в нескольких кварталах отсюда если тебе захочется большего, чем кофе.
Anladığım şu ki eğer feragat anlaşması çıkarmak istiyorsan devlete yazılı olarak benim, yani cyrus beene'in, bu suçluyu tekrar ülkeye sokmak istediğimi söylemek zorunda kalacaksınız.
Я понимаю, что если вы захотите выпустить разрешение, вы должны будете пойти сказать для протокола что я, Сайрус Бин, хочу вернуть этого преступника назад в страну.
Ve eğer oğlun ile herhangi bir gelecek istiyorsan, kasabayı şimdi terk et.
И если ты хочешь какого то будущего со своим сыном, ты покинешь город сейчас.
Tamam kendine hakim olabilen bir suikastçıyım ama eğer gitmek istiyorsan ben olmadan gitmelisin.
Ладно, хорошо контролирующий себя убийца, но, слушай, если ты хочешь пойти - иди, просто иди. Без меня.
Eğer Fransa'nın kraliçesi olmak istiyorsan...
Если ты хочешь быть королевой Франции,
Eğer kocan hakkındaki gerçeği öğrenmek istiyorsan önce Gina'yı bulman gerekiyor.
Лиззи, хочешь узнать правду о своем муже, тебе надо найти Джину.
Dinle bak, bu akşam Sofia sende kalacaktı biliyorum ama eğer yalnız kalmak istersen, veya yalnız kalmak istemeazsen, haber ver, sen nasıl istiyorsan öyle yaparız.
Слушай, я знаю, что София сегодня у тебя, но если тебе лучше побыть одной или, наоборот, лучше НЕ быть одной, просто скажи, и что бы ты ни решила, мы так и поступим.
Eğer birisine patlamak istiyorsan, bana patlayabilirsin, tamam mı?
Ты хочешь выместить свою злобу на ком-то, так вымещай ее на мне, хорошо? Я с этим справлюсь.
Eğer oğlunla bir geleceğin olsun istiyorsan, şimdi gitmelisin.
Если Вы хотите иметь хоть какое-то будущее с вашим сыном, Вы должны исчезнуть
Eğer daha süslü bir şeyler istiyorsan, alt kata koşabilirim.
Если ты хочешь что-то более необычное, я могу сбегать вниз.
Eğer ona saldırmak istiyorsan mahkemedeki bir tanık gibi...
Но если вы хотите атаковать её... обращаться с ней, как со свидетелем за трибуной...
Ama eğer ona saldırmak istiyorsanız ona mahkemedeki bir sanık gibi davranmak istiyorsanız... önce benim cesedimi çiğnemeniz gerekir.
Но если вы хотите атаковать её... обличать словно свидетель с трибуны... То сначала вам придётся пройти через меня.
Eğer itiraf etmek istiyorsan, itiraf et...
Если ты хочешь сознаться, сознайся....
Eğer bu toplu cinayetlere sebep olan katili tekrar saldırmadan önce yakalamk istiyorsanız, benim uçağıma yetişmem gerekiyor.
Хотите успеть поймать массового убийцу до его очередного удара, для этого, мне надо успеть на самолет.
Bizi korumak istiyorsan eğer beni hastaneye götür.
Если ты хочешь защитить нас, отвези меня в больницу.
Eğer siz de onun DNA'sını test etmek istiyorsanız, onu suçlayın.
И если вы хотите сделать анализ ДНК, предъявите ему обвинение.
Gerçekten bilmek istiyorsanız eğer,
Если вы правда хотите знать,
Hayır, hayır, cidden, eğer ona bir kere çakmak istiyorsan,... ona normal bir insan gibi davranmak zorundasın
Нет, нет, серьезно, если хочешь попытать с ней удачи, ты должен относиться к ней как к обычному человеку.
O mesajlaştığın her kimse, eğer onunla olmak istiyorsan gidip onun yanında olmalısın.
Знаешь что? Пиши, кому хочешь, но если с ними тебе лучше, может, сразу к ним пойдёшь?
Eğer karanlıkta kalmak istiyorsan bana direk mesaj atmamalısın.
Слушай, не следовало посылать мне смс, если тебе нельзя светиться.
Eğer beni geri istiyorsan, döndüm, ama senin günah keçin olmak için burada değilim.
Если хочешь, чтобы я вернулась, я вернусь. Но я не буду мальчиком для битья.
Eğer o dehşet dolu kabinini elden çıkarmak istiyorsan işi yönetmesi için bir profesyonele ihtiyacın var.
Если ты действительно хочешь избавиться от этого маленького дома ужасов, тебе понадобится профессионал, чтобы осуществить это должным образом.
Eğer gerçekten kalmak istiyorsan Harikalar Diyarı'ndan ya da şu cinden söz edemezsin.
Если ты правда хочешь остаться, ты не должна говорить о Стране чудес... или об этом... джинне.
Olacaksın eğer bu evde yaşamak istiyorsan.
Сможешь... если хочешь жить в этом доме.
- Eğer gitmek istiyorsan...
- Джон, тише.
Her zaman bir vasiyeti vardı ve eğer bunu büyütmek istiyorsanız,... yemin ederim sahip olduğunuz her şeyi almak için sizi dava ederim.
Завещание уже есть, и если вы этому дадите ход, клянусь, я отсужу все, что у вас есть.
Eğer bunu saklamak istiyorsan sadece kalbi yok edersin.
Сердце уничтожают тогда, когда есть, что скрывать.
Eğer kurtulmak istiyorsan son ana dek inancını yitirme.
Если ты ищешь спасения. То тебе нужно верить в наши силы до конца.
Eğer problemlerini görüşmek istiyorsan 20 dakika içinde ofisimde olabilirsin.
Если хотите обсудить список ваших проблем, встретимся через 20 минут у меня в кабинете.
Eğer ürünlerini test ettirmek istiyorsan, başvuru formu doldur ve süreci takip et.
Если у тебя имеются вещества, которые бы ты хотел опробовать, то заполни форму и пройди весь процесс.
Eğer yardım etmemi istiyorsan evet.
Если хочешь, чтоб я помог, то да.
Sorgulamalarda verdiğin ifadelerde polis memurlarına öfke ile "Eğer yalan söylememi istiyorsanız yalan söyleyeceğim ve ben yaptım diyeceğim." dediniz mi?
А теперь, прежде чем вы сделаете заявление, вопрос. Вы говорили офицеру в состоянии гнева, что "Если хотите, чтоб я врал, я буду врать и скажу, что это я их убил?"
Eğer bu oy meselesinde desteğimi istiyorsan, senden biraz taviz vermeni istiyorum.
Если вы хотите моей поддержки с голосованием, мне нужно от вас что-то взамен.
- Eğer öğrenmek istiyorsanız bunu ona sormamız gerekecek.
Если мы хотим это знать, придётся спросить.
Eğer hala ülkene hizmet etmek istiyorsan, başka yolları var
Если вы хотите служить своей стране... Можно поступить иначе.
Eğer ölmek istiyorsan, bunda bir sorun olmadığını bilmeni istiyorum.
Если ты хочешь уйти, имей в виду - это нормально.
Eğer mutlu olmak istiyorsan, işine bakacaksın.
Хочешь быть счастливым, заботься о себе.
Eğer bana yardım etmek istiyorsan, tavana çivilenmek veya trenin altında kalmak istemiyorsan, arkadaşlarından sıyrılıp bana John Wharton hakkında bilmediğin bir şey söylemelisin çünkü onu çözemiyorum.
Если вы хотите мне помочь и не хотите, чтобы вас пригвоздили к потолку, или сбил поезд, вам надо оставить ваших дружков и рассказать мне о Джоне Уортоне то, чего я не знаю. Потому что я не могу его "считать".
Eğer burda pratiklik edinmek istiyorsan daha sağlam bir mideye sahip olman gerek.
Вам понадобятся крепкие нервы, если вы намерены стать практикующим психиатром.
Eğer bu iş için bir şans istiyorsan nereden geldiğini unutmamalısın diyorum.
Я тебе объясняю, что еcли хочешь выиграть, не забывай о своих корнях.
istiyorsan 64
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer yapabilirsen 22
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer yapabilirsen 22