Eğer istemiyorsan tradutor Russo
772 parallel translation
Eğer istemiyorsan.
Если только тебе они не нужны.
- George, eğer istemiyorsan- -
- Джордж, если это проблема...
Eğer istemiyorsan bu konuda konuşmayız bile.
Не будем говорить об этом, если не хочешь.
Eğer istemiyorsan sen bilirsin!
- Не хотите, как хотите.
Eğer istemiyorsanız, tek bir seçeneğiniz var.
Если вы не хотите этого, у вас есть только один выход.
- Eğer istemiyorsan...
Конечно, если ты не хочешь...
- Eğer istemiyorsan, binmek zorunda... - Hayır, hayır.
Сынок, не ходи, если не хочешь.
Eğer istemiyorsan, konuşmak zorunda değilsin.
Хотя ты не обязана говорить, если не хочешь.
Eğer istemiyorsan, niçin konuşmaya zahmet ediyorsun?
Если не разбираешься - зачем болтаешь?
Bu mesele... Eğer görünürde olmak istemiyorsanız yalnızca ordumuza giriş izni vermeniz yeterli.
- Если вы сами не можете сделать этого... позвольте нашей армии войти туда.
Genç bakire, eğer sözümü geri almamı istemiyorsan, ayağa kalk ve hapishane avlusuna bak. "
... Если мне не веришь, так встань и взгляни на тюремную площадь! "
- Eğer mahkumu elinizden kaçırmak istemiyorsanız, şerif, onunla bizzat ilgilenseniz iyi olur!
Посмотрите, это заключённый.
Yani eğer o güzel, sıcak yatağı kaybetmek istemiyorsan şu hayallerden kurtulsan iyi olur.
Поэтому, если не хочешь потерять тёплую постель, тебе лучше избавиться от таких снов.
Eğer buradan laf çıkmasını istemiyorsan... "Legal Tender" ı mahvetmeyi asla deneme.
Если вы не хотите, чтобы об этом поползли слухи не вздумайте подминать "Лигал Тендер".
En az birkaç saat, tabi eğer sen benim yerime o velileri almak istemiyorsan.
- Конечно. На несколько часов, по крайней мере,... - если ты не займешься с этими родителями.
Belki de ben geveze ve kabayım ama eğer beni görmek istemiyorsan tek yapman gereken bana söylemekti.
Послушайте, я буду прям и бестактен, вам всего лишь нужно было сказать мне. Это же так просто.
Biliyorum.Eğer sen gelmek istemiyorsan, kalabilirsin.
я знаю. ≈ сли хочешь, можешь остатьс €.
Eğer bedeni istemiyorsan, bilim için doktorlara bir kadavra daha bırakmak oldukça ilginç olacaktır.
Если тебе она и не нужна, всегда интересно располагать лишним трупом для врачей, для науки...
Tabi eğer ölü dostlarımız gibi kabuk içinde yaşamak istemiyorsanız.
Забудь. Если не хочешь жить в скорлупе, как наши мёртвые друзья.
Kenara çekil şerif, eğer geri adım atmak istemiyorsan.
Так что лучше отойдите назад, шериф, если не хотите откинуться.
Eğer bir hataya kurban gitmek istemiyorsan, uslu durmanı ve dediklerimi yapmanı tavsiye ederim.
Если ты не хочешь стать жертвой судебной ошибки, будешь слушаться, и делать то, что я скажу.
Eğer günlerini mahkemede harcamak istemiyorsan onları kandırmaya başlamalısın.
Если ты не хочешь провести пару месяцев в суде, то тебе придется обмануть их.
Yerlilere göre : asla düşmanı incittiğine üzülme, eğer bedeniyle birlikte ruhunu da ele geçirmek istemiyorsan.
Индейцы считают, что никогда, нельзя жалеть врага, если только ты не хочешь победить :
Eğer uykudayken sırtından vurulmak istemiyorsan, burayı terk et.
Проваливай, если не хочешь, чтобы я тебя придушил во сне.
Çalış karakafa, eğer domuzların arasındaki eski hayatına dönmek istemiyorsan tabi. - Kes lan!
— Работайте как следует, южане, а то вернетесь в свои свинарники.
Eğer emirleri uygulamak istemiyorsanız, bunu yapacak başka birilerini buluruz.
Если вы не хотите исполнять приказы, мы найдём того, кто исполнит.
Eğer, suça yataklık etmekten hapse girmek istemiyorsan.
Иначе сядешь за укрывательство преступника.
Eğer insan avcılarını peşinize takmak istemiyorsanız, silah kullanmayın.
Не пользуйтесь ружьями, если не хотите, чтобы вас поймали охотники.
Eğer beni görmek istemiyorsanız neden bunu bana Washington'dayken söylemediniz?
Если Вы не хотели видеть меня, то я не понимаю, почему не сказали мне, пока я ещё был в Вашингтоне.
Eğer, bu küçük sohbetimize Bay Morton'un odasında devam etmek istemiyorsanız.
Тoлькo если вы не хoтите прoдoлжить эту небoльшую дискуссию в кабинете мистера Мoртoна.
Eğer dinlemek istemiyorsan, müdüre anlatırım.
Если вы не скажете, я сам скажу директору!
Ama eğer birine yardımcı olmak istemiyorsan, Bilimler Akademisi de sana yardımcı olmaz.
Если вы не желаете кому-то помочь, вам не поможет даже Академия наук!
Şimdi, eğer cezasını arkadaşlarınızın çekmesini istemiyorsanız, ortalığı düzeltin.
А сейчас по-хорошему всё это убрать, навести порядок, если не хотите, чтоб два ваших друга пострадали за вас.
Şimdi parayı görelim eğer ispiyonlanıp cinayetten zincire vurulmak istemiyorsanız!
Деньги доставайте, если не собираетесь влачить кандалы за убийство!
Eğer sonunda ölmek istemiyorsan ifadeni imzalamak zorundasın.
Ты обязательно должен подписать эту декларацию, если не хочешь своей смерти.
Eğer başkan yardımcısını ya da... televizyonları filan evimizde istemiyorsan, öyle olsun!
Если ты не хочешь, чтобы вице-президент... или кто-то из его подчиненных, или кто-то ещё не был в нашем доме, значит это так!
Eğer konuşmak istemiyorsan...
Послушай, если ты не хочешь говорить....
Eğer beni burada istemiyorsanız, çağırmamalıydınız.
Если я вам не нужен, не надо было посылать за мной.
Eğer çürük elma yemek istemiyorsan sepetten elma alma. Direkt ağaçtan topla.
≈ сли боишьс €, что тебе попадЄтс € гнилое € блоко, не лезь за ним в € щик, сорви его с дерева.
Tanrı aşkına, eğer ölümüme neden olmak istemiyorsanız beni bırakın.
Ради бога, оставьте меня, если не хотите моей смерти.
Eger içerinin kirlenmesini istemiyorsanız,..... Bizi guruplar halinde tuvaletlere götürmeniz iyi olur.
И если вы не любите грязь начните выводить нас группами в туалет.
Pepa, eğer kalmamı istemiyorsan bana açıkça söyle.
Если ты не хочешь, чтобы я осталась, так и скажи.
Peki, eğer sen istemiyorsan, İsteyecek birini tanıyorum.
Ну, если тебе не нравится, я подарю кому-нибудь другому.
Eğer o uçakların benzinlerinin bitip Potomac'a çakılmasını istemiyorsanız, ne istediğim çok önemli.
Итак, если вы не хотите, чтобы эти самолёты начали плюхаться в Потомак, когда у них кончится топливо, чего я хочу - очень важно.
Eğer yanında olmamı istemiyorsan sadece söyle, ve giderim.
Если не хочешь чтобы я был рядом скажи уйти, и я уйду.
Eğer almak istemiyorsan, Qiu Ju'ya gelmesini söyle.
Если ты боишься взять деньги - пусть Цю Цзю придет.
Eğer yapmak istemiyorsan, yapma.
Если не хочешь, не делай.
Eğer yapmak istemiyorsan, yapmak zorunda değilsin.
"Смотри, если не хочешь, можешь этого не делать".
Eğer istemiyorsan bana Mille Yenge demen gerekmez.
Но тебе не обязательно назьiвать меня тетя Милли. Хотя если тебе так хочется...
Eğer bu sıvı veri zincirlerini istemiyorsan... almak için sıraya girecek onlarca müşteri bulabilirim.
Если вас не устраивает качество, я с легкостью найду других покупателей.
Eğer konuşmak istemiyorsan...
Если вам неприятно говорить об этом...
istemiyorsan 36
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer sakıncası yoksa 54
eğer olursa 24
eğer ölürsem 16
eğer mümkünse 45
eğer isterseniz 86
eğer yapabilirsen 22
eğer ben 51
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer sakıncası yoksa 54
eğer olursa 24
eğer ölürsem 16
eğer mümkünse 45
eğer isterseniz 86
eğer yapabilirsen 22