Eğer olmazsa tradutor Russo
565 parallel translation
Eğer olmazsa, Starbuck sevdiği herşeyden vazgeçecek Kariyeri, arkadaşları, senden bile! Hayatında hiç doğru bir şey yapmamış olan yaşlı bir aptalı geri almak için.
цг.. пеяиовг а, 19 ейатоллуяиа ейтаяиа... е диамусла 22... се йуйкийг пояеиа 000,9... се ема астяийо сустгла ле 9 пкамгтес йаи емам гкио.
Amerika Japonya'yı teslim olmaya... ve eğer olmazsa ikinci bir... atom bombası atacaklarına dair bir ültimatom yayınladı.
США выдвинули ультиматум, призывающий к капитуляции Японии, с угрозой сброса второй бомбы в случае неповиновения...
- Razı olmak zorunda. - Eğer olmazsa, zorla götürmeliyiz.
Если же он откажется, заставим его.
"Eğer olmazsa, eğer yönetim kurulu başkasını başkan seçerse... "... o zaman, o zaman... "
Если нет и совет предпочтет кого-то другого, тогда...
- Olmazsa. - Eğer olmazsa sen öleceksin Johnny.
Если нет, то ты труп.
Eğer akşamları yapacak bir şeyin olmazsa nerede yaşadığımızı biliyorsun.
Если вам будет нечем заняться вечером,.. -... вы знаете, где наш дом.
Eğer dediğim gibi olmazsa... eğer istemediğiniz bir şeyi yapmanızı söylersem, Tony'nin dediği gibi benimle bozuşabilirsiniz.
Если будет скучно, или вам покажется, что я на вас много взваливаю, так сможете мигом со мной распрощаться.
Eğer sorun olmazsa içeri kendim girmek istiyorum.
Если вы не против, то я предпочел бы войти один.
Eğer sorun olmazsa seni bizzat buldum ve bizzat teslim edeceğim.
Отец, я вас нашел и предпочел бы доставить вас лично.
Biraz suyla bir bardak viski alırım, eğer sorun olmazsa.
Если не возражаете, я попросил бы немного виски разбавленное водой.
Eğer rekabet olmazsa basın özgürlüğünden bahsedemeyiz.
Потому что без конкуренции, не может быть свободы прессы.
Profesör, eğer sorun olmazsa, aşağı inmenizi, ve Kaptan Farragut ile tanışmanızı istiyorum.
А теперь, если не возражаете, спустимся вниз, и я представлю вам капитана Фарагута.
Eğer senin aşkın olmazsa hiçbir şey olmaz.
"... если мы не сможем любить друг друга, никто мне тебя не заменит ".
Eğer zahmet olmazsa.
Да, если это не утомит ее?
Sizi yaşatan, bu. Eğer bir cinayet, bir suç olmazsa, işsiz kalırsınız!
Если ничего не умеете, шли бы в бюро трудоустройства!
Eğer paran olmazsa...
- Если у тебя нет денег...
Eğer sistemimizi gösterirsek, fakat bir referans noktası da olmazsa, bir şey öğrenemeyecek.
Если показать ему нашу систему, если ему не на что опереться, он все равно не поймет больше, чем сейчас.
Onu tanımlayacak daha detaylı bilgi işimize yarayabilir efendim eğer sorun olmazsa.
Может нам помогут более подробные описания этого человека, сэр... -... конечно, если вам не трудно.
Ben senin karınım be! Eğer artık senin tutkularını harekete geçiremiyorsam hiç olmazsa bana biraz saygı ve sadakat gösterseydin.
Я твоя жена, чёрт возьми... и если на меня у тебя нет зимней страсти, я по крайней мере заслужила уважения и верности!
Zavallı, kederli Floyd ailesi için dört düzine yaptım. Çünkü eğer yardım eden olmazsa, onlar için çok kasvetli bir Noel olacak.
Я их испекла 4 дюжины для этой несчастной семьи Флойда, потому что если бы им никто не помогал, у них было бы печальное Рождество.
Şey, özel bir soru olmazsa eğer, bakire misiniz?
Ну, это же не личный вопрос, вы девственница?
Eğer siyahlar olmazsa, hizmet olmaz, ve Bakan olmaz. Bum!
... Если с черномазым что-то случится, всем нам будет бум!
Eğer hepimizi ele geçirirse..... ve başka düşmanı olmazsa..... onu öldürebilecek kimse kalmaz.
Если же она захватит всех нас, тогда у нее не останется врагов, некому будет ее убивать.
Ancak burası hâlâ ölümcül bir orman. Eğer maskem olmazsa akciğerlerimi beş dakika içinde çürütür.
А ведь без маски в этом лесу не проживешь и пяти минут.
Hayatlarımızda kaos istiyoruz, yıkımı arzuluyoruz felaket için yalvarıyoruz çünkü eğer dışarıda bu tür günah çıkartacağımız ve öfke duyacağımız şeyler olmazsa bunların içimizde bulunduklarını fark ediyoruz bu da istemeyeceğimiz bir şey.
Мы нуждаемся в хаосе в наших жизнях, мы жаждем разрушения, мы молим о катастрофе. Поскольку, если этих вещей нет как формы изгнания нечистой силы или катализатора для нас, нам приходится замечать эти вещи в самих себе и это - то, что мы не хотим делать.
Eğer zahmet olmazsa.
Если это не трудно.
Eğer orada da olmazsa... Tanrı yardımcımız olsun.
Если нет... с нами Бог.
Eğer havada bir değişiklik olmazsa, 133 Ve 4.
"Несмотря на погоду, матч по софтболу между 400-ой 33-й пехотными дивизиями..."
Hastaneden aldığım son bilgilere göre çok kötü durumda. Eğer hemen ameliyat olmazsa muhtemelen...
Мне передали из больницы, что она в плохой форме и если её срочно не прооперировать, она может...
Eğer senin için problem olmazsa.
Да. Если вы не против.
Eğer sorun olmazsa biraz viski içeceğiz.
Я хотел бы стопочку виски, как и мой компаньон, если это вас не затруднит.
O ona Martin ismini vermeyi düşünüyor, tabi eğer senin için problem olmazsa.
Она назвала его Мартин, если ты не против.
- Ben ilgilenirim, eğer sıkıntı olmazsa.
Я этим займусь.
- sanırım zaman geldi eğer sorun olmazsa, trenin arkasından hayatımdan geçtiğiniz gibi koşmak istiyorum
- Ну, полагаю, это конец. Если вы не возражаете, я побегу рядом с поездом пока он будет увозить вас из моей жизни.
ödüllü oyun alanı eğer sizin içinde bir sorun olmazsa Bart'ı fiziksel çalışma cezası ile cezalandıracağım.
Если вы не против я бы хотел наказать Барта тяжелым физическим трудом.
Onu hiç görmedim ve eğer 10 dakika içinde burada olmazsa...
Я не знаю где он.
Ve eğer ormanda sertleşirseniz ve çevrede kimse de olmazsa anlamamakta ısrar eder misiniz, bilmiyorum.
... и если встаёт в лесу, никого нет рядом ослепнешь ли ты, я не знаю
Eğer sabaha kadar daha iyi olmazsa Dr. Campbell'ı arayacağım.
Плохо дело. Если к утру не полегчает, я позову доктора Кемпбелла.
Çok iyi çalamıyorum, eğer senin için sorun olmazsa...
Играю так себе... Если сойдёт...
Belki de öyledir ama hazırlanmalıyım bak Sidra birazdan gelecek eğer zahmet olmazsa...
Может и так, но слушай, я должен приготовиться Сидра придёт с минуты на минуту, так что если ты не против...
Evet, eğer oymak başı olmazsa o dangalağın derslerini gözden geçir.
Да это же командир патруля Вейнера, зубрит свои тупые правила.
Bir hayli sarsılmış, efendim,... fakat eğer sorun olmazsa kargo ambarında yarın ders vermeyi planlıyor.
Она потрясена, сэр, но она собирается продолжать уроки завтра на складе, если вы не против.
YÜkselmen gerektiği söyledim eğer bu olmazsa buradan ayrılacağım.
Сказал, что ты заслуживаешь прибавки, и если ты ее не получишь то я увольняюсь.
eğer çok fazla sorun olmazsa alt ranzada yatsam sakıncası olur mu?
Если тебе не трудно, ты не против, если я займу нижний ярус?
Eğer Anlamsız hazımsızlığını yenebilirse belki dört. Olmazsa belki üç.
Если Слабоумная справится с несварением, может, выйдет четыре, нет - три.
Eğer cinayet sebepleri olmazsa görünmezdirler.
Убрать мотив, и они становятся невидимыми.
Teşekkür ederim, Doktor eğer itirazınız olmazsa şimdi köprüye gitmek isterim.
Спасибо, доктор, но если вы не возражаете, я бы предпочел сейчас пойти на мостик.
Hiçbir şey yani bu, onunla ilk olduğu için, eğer iyi bir başlangıç olmazsa sonradan telafisi zor olabilir.
Ничего... Это твой первый раз с ней, и если что-то будет не так... тогда... трудно потом будет всё исправить.
Eğer gören olmazsa, işe yaramaz.
Без зрителей не сработает.
Eğer fazla sorun olmazsa, sizinkini ödünç alabilir miyim?
Если Вас это не очень побеспокоит, не могли бы Вы дать в долг Ваше?
Şahsi bir soru olmazsa eğer başına ne geldi senin?
Слушай, можно личный вопрос.. Что с тобой произошло?
olmazsa 30
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer varsa 60
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer varsa 60
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45