Ondan tradutor Russo
32,262 parallel translation
Duyduğum kadarıyla teşkilatta ondan çok memnun.
И насколько я понял, полиция ею тоже довольна.
Yani benim ondan daha sıkı ama..
То есть, он - так себе.
Belki doktorunuzu arayıp ondan alma...
Может вам лучше спросить вашего врача и...
Peki, ondan ne zaman özür dileyeceksin?
Так, как ты собираешься извиниться?
Ondan nefret ediyorum.
Ненавижу её
Ondan sonra, bize durmak yok.
После Аншлюсса нас не остановить.
Yani... ondan hoşlandın?
Так... Николь тебе... нравится?
Size neye sahipsem vereceğim, ve ondan sonra ben yokum.
Я скажу, что знаю, и с меня хватит.
Bu ondan gelmedi, Frank.
Мне сказала не она, Фрэнк.
Ondan hoşlandım, iyi bir adam.
Я думал, это о работе визажиста. Он мне нравится.
Ondan çok hoşlandım ama onunla çıkmam sorun yaratacaksa... Aradaki 25 yaş fark hoşuma gitmiyor.
Она мне правда понравилась, но если свидания с ней будут проблемой...
Yani ondan sonra ne olacak?
И что будет потом?
Kavga ettik ve yardımına ihtiyacım olmadığını söyledim ve... O zamandan beri ondan haber alamadım.
Мы поссорились, я сказала, что мне не нужна его помощь, и с тех пор мы не виделись.
Jane, ondan istediğimiz işi yapıyor.
Джейн делает то, о чём мы её попросили.
Bu emir senden mi geliyor ondan mı?
Кто отдаёт этот приказ, ты или она?
Evet... ama bu ondan daha da derine iniyor.
Да... но тут всё гораздо сложнее.
Ondan parmak izi sensörü çalışmıyor.
Поэтому не работает сканер.
Ondan sonra ne hatırladığı farketmez.
После этого её воспоминания не будут иметь значения.
Aladdin'i bulmak için içmek zorunda olduğum şeyin içinde ondan da biraz vardı.
Некоторые пошли в зелье, которое Пришлось выпить, чтобы найти Аладдина.
D'nin babası ondan kurtulmak istiyor gibi görünüyor.
Похоже, отец Ди просто хотел отвязаться от него.
Bana yeterli geldi. Bana ondan bahsetsene.
Но хватит обо мне.
Lanet bir yağmur gibiyim de ondan.
Да я здоров, как бык.
Bunları ondan almana izin vermeyeceğim.
И это у него не отнять.
Ondan nefret ediyorum.
Я ее ненавижу.
Dünkü öpüşmemiz mesela. Hadi ondan konuşalım biraz. O gerçekti değil mi?
Тот поцелуй вчера, давай-ка обсудим это.
Ve ondan beri, ben kendi küçük, cılız rüyalarıma kısıldım.
И с тех пор я застрял в своих жалких снах.
Masaj salonunda ondan aldım.
Я забрал это у него тогда, у массажного салона.
Ve bunun için ondan nefret ediyorsun, çocuğunu çaldığı için.
И вы его ненавидите за это, за кражу ребёнка.
Ondan sonra kararını kendin verebilirsin.
А дальше ты сама решишь.
Ondan daha iyi olduğunu mu düşünüyorsun?
Думаешь, ты лучше?
Ve ondan vazgeçmeye hazır değilim.
Просто так я его не отдам.
Ondan sonra doğaçlamaya geçersin.
Приходится импровизировать.
Görünüşe bakılırsa D'nin babası ondan kurtulmak istiyormuş.
Похоже, отец Ди просто хотел отвязаться от него.
Ondan bir telefon geldi, orada biraz daha kalacağını... çünkü biri ile tanıştığını söyledi... ve benden kıyafetlerini göndermemi istedi.
И она мне позвонила и сказала, что немного задержится, потому что встретила парня и не могла бы я отправить ей немного одежды?
Gerçekten ondan ayrıldı mı?
Он действительно с ней порвал?
Onu, ondan alabilecek tek kişiyi tanıyor olmam iyi bir şey öyleyse.
Что ж, это хорошо. Я как раз знаю кое-кого, кто раздобудет её.
Uzak dur ondan!
Уберите руки!
Ondan güzel film olamaz.
"Крепкий орешек" идеальный.
Tanrı'nın bu güzel dünyasında bu işe ondan daha az uygun birini düşünebiliyor musun?
Не думаю, что на Земле сыщется ещё человек, менее подходящий для этой задачи.
Eğer sürdüğünüz arabadan daha yavaş bir araba sizi kovalıyorsa ondan daha hızlı gidin.
Если вас преследует машина медленнее вашей, просто начните ехать быстрее, чем она.
Ondan kurtulmak.
оторвусь от него.
Ondan 100 fazla.
И это на 100 больше, чем у него
Her biri ondan.
Все до единой.
Ve o dağın etrafta dolaşamazsın Ve ondan geri gel, çünkü uçurumlar.
Не получится проехать по горе и спуститься сзади, потому что там сплошь скалы.
Randall'ın tüm hayatı boyunca, William'ı tanıdığını, ondan nasıl oldu da sakladın?
Ты знакома с Уильямом всю жизнь Рэндалла, и ничего ему не сказала?
Üzgün de ondan.
С Грейс. Женой Фрэнка.
Sırf bu yüzden ondan nefret ettim.
Со мной случилось то, что мой отец умер. Вот что.
Görüntüleri ondan istedim. ve bana vererek protokolü ihlal etti.
Я попросила у него плёнку, он нарушил протокол и дал её мне.
Ondan korkmuyor.
- Он его не боится. - Нет.
Bir kerede ondan önce gidebilsek.
Давай-ка мы его опередим.
- Belki de olanlara başta bunun neden olduğunu hiç düşünmedin mi? Ondan uzaklaşman gerekirken yıllardır yakınında tutman?
Ты держала его поблизости годами, а нужно было просто разорвать отношения окончательно.
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan bahsetmiyorum 20
ondan nefret ediyorum 223
ondan kurtuldum 19
ondan hoşlandın mı 32
ondan korkuyor musun 22
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan bahsetmiyorum 20
ondan nefret ediyorum 223
ondan kurtuldum 19
ondan hoşlandın mı 32
ondan korkuyor musun 22