Sanırım o tradutor Russo
3,682 parallel translation
Sanırım o ikinci şarap şişesini içmemem gerekiyordu.
Думаю, вторая бутылка вина была лишней.
Flaş flaş, sanırım o dediğiniz bir tavsiye.
Супер-новости... Я думаю это просто рекомендация.
Evet de, bunun mantıkla bir alakası yok Rick. Sanırım o kelime, doğru olanı yaptığını düşünen güçlü gruplar tarafından sembolik bir mesele haline getirildi.
Просто это слово стало символом для влиятельных групп, которые считают,
Sanırım o başka biri için çalışıyordu.
Думаю, он работал с кем-то.
Sanırım o... Sana bağlandı.
Я думаю, она просто... привыкла к тебе.
Onunla dost canlısıydım, ve sanırım o aklından geçen uygun veya uygunsuz her şeyi söylemek için bir davet olarak algıladı.
и видимо она посчитала это или что-то в этом роде.
Sanırım o bambaşka bir şey.
Жёсткий парень.
Sanırım o olaya bir göz atma şansınız yoktur?
Полагаю не стоит просить вас взглянуть на материалы дела.
Sanırım o evde kalmak tekrar odaklanmasını sağladı.
Кажется, пребывание в этом доме вынудило ее передумать.
Sanırım o tarafa doğru gidiyorlar.
Подозреваю они направляются туда.
Sanırım o koşuşturmadan oldu.
Думаю это все из-за волнения...
Sanırım o bekârlığa veda partileri için.
Я думаю это для девичников.
- Mmm! - Peki o halde... Sanırım cumartesi günü görüşürüz.
Хорошо, значит... полагаю, увидимся в субботу.
O sanırım yarın bizimle olamayacak.
Она, наверное, не сможет прийти завтра..
O son kısımla ilgili, sanırım Dash'in birleşme haberini küçük bir ihtimal de olsa, paylaştığını bilmelisiniz.
Да, что касается последней части, я думаю, вы должны знать есть маленькая возможность, что Деш напечатал статью о слиянии.
Sanırım bu eşek şakasını da o yaptı.
И думаю, что это она забросала школу бумагой.
Sanırım siz o adamı tanıyorsunuz.
Я решил, что вы, парни, его знаете.
O yüzden sanırım senin de geldiğini ve vejeteryan olduğunu söylemem lazım.
Полагаю, мне следует сказать, что ты будешь со мной и что ты вегетарианец.
Sanırım bir tek o var.
Я думаю, он один.
Sanırım anlaşmamız gereken tek şey kaldı Harvey, o da maaşım.
Кажется, единственное, что нам осталось согласовать, Харви, - это моя начальная зарплата.
O zaman sanırım Harvey Specter Kına Yakma Üniversitesi kapanacak.
Тогда подозреваю, что университет Злорадства имени Харви Спектера должен закрыться.
O zaman sanırım senin için neyin daha önemli olduğuna karar vermen gerekecek :
Тогда, видимо, ты должна решить, что для тебя важнее :
O herif, sanırım geçidin oradaki aileyi o öldürdü.
Этот парень. Я... я думаю...
O zaman kapıdaki sarışın seni görmeye gelmedi sanırım.
— Полагаю, блондинка у двери не к тебе пришла.
O zaman, sanırım kelebeği alacağız.
Хорошо, тогда, я полагаю, мы возьмем бабочку.
O halde, sanırım söyleyecek başka bir şey yok, değil mi?
Думаю... больше нечего говорить.
Sanırım favori bölümüm o.
- Да. - Я думаю, что это мой любимый выпуск.
O halde sanırım iş birliğimiz buraya kadardı.
Полагаю, нам стоит поменять компанию тогда.
Ben yapmak. Ben o yaşamak istiyor, ve sanırım... Ben düşünüyorum Biz emek ikna olmalıdır.
Думаю, он хочет жить, и считаю, что надо вызывать роды.
O olmalı sanırım sonra, yedekleme için bekledi.
Значит, ему стоило подождать подкрепления.
O gitti, ama sanırım başka birşey daha var.
Он исчез, но есть кое-что другое.
Bu çok uygun bir cevap ve sanırım öyle şanslıyım ki o bunu sizin için doğrulayamıyor.
Это очень удобный ответ, и, полагаю, Вам очень повезло, что она не может этого подтвердить.
O zaman sanırım bu, söylediğim şeyi duyduğun anlamına gelir ve sen orada değildin.
Тогда, полагаю, это означает, что ты слышал, как я сказал, что мы еще не настолько близкие друзья.
O zaman benim peşimden gelecekler sanırım.
Ну тогда они придут за мной, я думаю.
Sanırım bu gece o gece. Sonunda kaybettim.
Думаю, сегодня ночью я наконец лишусь этого.
Sanırım bu yüzden birbirimizi bulduk. İyi o zaman...
Я думаю, вот почему мы нашли друг друга.
Sanırım ben ne kadar hamileysem sen de o kadar hamilesin.
Я полагаю, ты беременна также, как и я.
- O da sanırım üvey kardeşim oluyor.
Ну, она просто моя сводная сестра, вроде как.
O da sanırım muradına erecek herhâlde.
Похоже, его желание исполнилось, не так ли?
Sanırım... sizce o muydu?
Я думаю...
O zaman... Sanırım varım.
Думаю, я к вам присоединюсь.
O yüzden sanırım Virginia gibi kadının yanında bütün o işleri izlemek...
А смотреть на это с Вирджинией...
Sanırım o yapmış.
А она сверила.
Sanırım hep o mahsullere koydukları böcek ilaçları yüzünden.
У меня нет... Скорее всего это все пестициды, которыми пичкают пшено
Onu indiremiyordum, Çok üzgündüm. Sanırım rüyamda biraz ağladım ve sen de o sesi seks yaparken çıkarıyorum sandın, ki bu da hiç hoşuma gitmedi.
Я был очень расстроен, и думаю, я мог немного плакать во сне, что могло звучать, будто я занимаюсь сексом, что мне не нравится.
Archer sanırım o...
Пэм!
- Sanırım o... - Öldü.
она... она...
Tamam o halde, sanırım sizinle işimiz bitti.
Что ж, думаю, мы закончили.
Sanırım bazı insanlar o "vay anasını, bugün benim düğün günüm" anını yaşamıyor hiç.
Думаю, некоторые люди просто никогда не паникуют по поводу свадьбы.
İşte o an T.R.'ın San Juan Hill'deki vazifesinin Blauman'la yaşadığımız irade savaşının yanında çantada keklik olduğunu fark ettim.
И тут я понял, что мы с Блауманом очутились на такой же войне интересов из-за которой Рузвельту, взбираясь на холм Сан-Хуан пришлось изображать, как будто он прогуливается в парке.
O kızdaki bir şey Lily'yi unutmasını sağlamış sanırım.
Думаю, что-то в ней заставило его забыть Лили.
sanırım öldü 20
sanırım oldu 18
sanırım olur 20
sanırım öyle 707
sanırım öyle oldu 17
sanırım öyleyim 36
sanırım öyleydi 23
sanırım olmaz 19
okay 54
opera 37
sanırım oldu 18
sanırım olur 20
sanırım öyle 707
sanırım öyle oldu 17
sanırım öyleyim 36
sanırım öyleydi 23
sanırım olmaz 19
okay 54
opera 37