Sen bilirsin tradutor Russo
1,883 parallel translation
Ne istediğini en iyi sen bilirsin.
Ну да, дело-то твое, как хочешь.
Sen bilirsin.
- Поступай как знаешьь.
Sen bilirsin.
Как пожелаешь.
Sen bilirsin.
Оставь себе.
Sen bilirsin.
Как знаешь.
Tabii, sen bilirsin.
Да конечно
Sen bilirsin.
Это твой выбор.
- Nasıl yöneteceğini sen bilirsin. - Teşekkür ederim.
- Как вы управляете ими - ваше дело.
Sen bilirsin.
Как хочешь.
Sen bilirsin.
Иди, ради Бога.
Bütün gün oturup buz yapmak istiyorsan sen bilirsin.
Ну, если ты хочешь рассиживаться тут, делая кубики изо льда, то делай себе на здоровье.
Eğer kendinden umudu kestiysen sen bilirsin.
Если хотите поставить на себе крест, то пожалуйста.
İmajına faydası olacağını düşünüyorsan sen bilirsin.
Я милашка. Ок, если ты действительно думаешь, что это поможет твоему имиджу.
Boş zamanlarını böyle değerlendirmek istiyorsan sen bilirsin.
Если так ты хочешь проводить свое свободное время, то нет проблем.
Yani, sen bilirsin, tabiki, biraz aklın havadaydı, ama...
То есть, конечно, тебе все это вскружило голову, но...
Ama... Ona en çok ihtiyacın olduğu zamanda seni terk ettiği için onu affetmek istiyorsan sen bilirsin.
Просто... если ты хочешь её простить за то, что она тебя бросила, когда ты больше всего в ней нуждался, то замечательно.
Sen de bilirsin hani anneciğini seversin babacığını öldürmek istersin.
Ну да, знаете, мамочку любит, папашу хочет пришить.
Sen daha iyisini bilirsin ama neyin var?
Не ты ли лучше всех знаешь, плагиат это был или нет?
Klasik rock, sen de bilirsin.
Классика рока.
Yasalar hakkında sen ne bilirsin ki?
Да, что, мать твою, ты о них знаешь?
Astım hakkında ne bilirsin ki sen?
Попался. Что ты понимаешь в астме?
Sen olmadan yemek yiyemediğimi, uyuyamadığımı ve çınlamadığımı bilirsin.
А, ты знаешь, я не могу есть, спать или отлить без тебя,
Sen daha iyi bilirsin, Mona.
Ты сама знаешь ответ, Мона.
Bilirsin işte, poker gecesi. Sen müsait misin?
Ну знаешь, вечер покера.
Bunun ne kadar önemli olduğunu sen daha iyi bilirsin.
Ведь знаешь, как нам важно выиграть проект.
Sen kimseyi sevmeyi beceremezsin, sadece onları kontrol etmeyi bilirsin.
Ты не знаешь, как любить кого - то. Все чего ты хочешь, это контролировать.
- Sen bilirsin.
Ну, ладно.
Iyi, sen-bilirsin ne garip şey?
Well, you-you know what's the weird thing?
Sen burada ne yapıyorsun? Bilirsin, yeşil sahalara dönebileceğimi düşündüm.
Ну, знаешь, я подумала, мы могли бы сделать это на лужайке для гольфа.
Bilirsin, sen ve Ryan'ın bebek yapmayı denediğinizi duyduğumda zaten yoluna devam ettiğini de biliyordum. Sadece...
Знаешь, когда я узнал, что вы с Райаном планируете ребенка, и поняв, что ваша жизнь не стоит на месте,
Sen ağzının tadını bilirsin, değil mi?
Так ты у нас гурман?
Pazarlığının sonunu getirsen iyi edersin,... yoksa... sen benim hikayemi daha iyi bilirsin.
Ты смотри, не насочиняй потом, иначе... ты меня знаешь.
Söylemeye çalıştım, bilirsin sen bir kadınsın.
Я просто хочу сказать, что ты, ну... ты - женщина.
Yollardaki hayat herkese göre değildir, sen de bilirsin Wilfred.
Yeah, you know, life on the road, it's not for everybody, Wilfred.
Sen ne bilirsin ki?
- Они оба фальшивые!
Oralarda ne yaptığını gayet iyi bilirsin sen.
Что? Ты в курсе, на что ты способен там, внизу?
Hadi bilirsin sen de.
* Оо, и земля темна * Ну давай!
Sen ne bilirsin ki?
Что ты об этом знаешь?
Sen bilirsin.
- Ну, как знаешь..
Sen bu konuda ne bilirsin ki? Bak dostum.
Что ты об этом знаешь?
Sen daha iyi bilirsin ama ben geleceğine inanıyorum.
Тебе лучше знать, но... я думаю, что придёт.
Şey, düşündüm de, bilirsin, sen avukatım olduğuna göre bir şeyler yapabilirsin dedim.
Ну, я просто подумал, понимаешь, поскольку ты мой адвокат, то ты мог бы, знаешь, ты мог бы сделать что-нибудь...
Sen de bilirsin ki Alena, ben her zaman ölülere saygılı olunması gerektiğini düşünmüşümdür ama sana şunu söylemeliyim ki Richard Grossman gibi adamlar bu durumu zorlaştırır.
Знаете, Элена, меня всегда учили уважать мертвых, но я должна вам сказать. Из-за парней вроде Ричарда Гроссмана это нелегко.
Sen ne bilirsin ki bu konuda?
Что ты можешь знать об этом?
Bunun hakkında sen ne bilirsin ki!
Что ты на это скажешь?
Bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilirsin. Eskiden sen de yapardır.
Ты же знаешь, как это делается... или знал.
Ayrıca,'Kim olduğunu bilirsin sen'de orada olacak.
К тому же там ты сможешь увидеть свою зазнобу.
Baba olmak ne demek, ne bilirsin sen?
Что ты знаешь о том, что значит быть родителями?
Ne söylesem faydası olmaz biliyorum... Sen neyi bilirsin ki?
- Что бы я ни сказала, ты не успокоишься.
Ama'Sen buradasın'diyen ve orada burada zırladıkları tarzda bir şey değil. Kılıç taşıyarak etrafta uçulan aksiyon filmlerini bilirsin.
Но речь идёт не о мелодрамах с постоянно рыдающими героями, а о фильмах действия - с мечами и полётами.
Sen de biliyorsun, ben kadınlarla kadınlarla yatarım ama onları taciz edecek biri değilim, bilirsin.
Но ты же меня знаешь! Если я подцепил девчонку... просто пересплю с ней.
bilirsin 3409
bilirsin işte 407
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsin ya 42
bilirsiniz işte 75
sen benimsin 132
sen beni sevmiyorsun 23
sen bir tanesin 30
sen benim her şeyimsin 20
bilirsin işte 407
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsin ya 42
bilirsiniz işte 75
sen benimsin 132
sen beni sevmiyorsun 23
sen bir tanesin 30
sen benim her şeyimsin 20
sen bir 32
sen bana aitsin 27
sen benim 28
sen bir meleksin 58
sen benim karımsın 46
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bile 69
sen bir erkeksin 31
sen biliyor musun 62
sen bana aitsin 27
sen benim 28
sen bir meleksin 58
sen benim karımsın 46
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bile 69
sen bir erkeksin 31
sen biliyor musun 62