Söylemeyin tradutor Russo
1,017 parallel translation
- Bir şey söylemeyin.
- Не надо ничего говорить.
O ve Laureta beraber büyüdü. Bunlardan size bahsettiğimi, Marina'ya söylemeyin lütfen.
Но, пожалуйста, не надо говорить Марине, что я вам это сказала.
Hayır, bir dahaki sefere yalan söylemeyin yeter.
Нет, просто не лги мне в следующий раз.
- Sakın bana bu kızın birini öldürdüğünü söylemeyin.
- О, только не говорите мне, что это девочка убила кого-нибудь.
Ve bir şey söylemeyin.
И не говорите ничего.
Ve başka bir şey söylemeyin.
И не говорите ему ничего больше.
Bunu kimseye söylemeyin doktor.
Только никому не говорите, доктор.
- Ahlak anlayışınıza ne oldu? - Sakın Dix'e söylemeyin.
Что за манера, мистер Липман?
Lütfen benim durumumu amcanıza söylemeyin.
Пожалуйста не рассказывайте вашему дяде о том, в каком состоянии вы меня нашли.
O zaman siz de bana işimi nasıl yapacağımı söylemeyin.
Не суйте нос в мои дела.
O nedenle 1907 Maxwell'i berbat edemeyeceğimi söylemeyin bana!
Теперь я испортил Максвелл.
Ben kimseye söylemeyeceğim, lütfen siz de söylemeyin.
И скорее всего я тоже не буду упоминать об этом, если Вы не возражаете.
Böyle söylemeyin.
Не говорите так.
Kimseye bir şey söylemeyin! Bayan Gravely.
Не говорите никому ничего, мисс Грэвели.
Hayır. Tek kelime söylemeyin.
Нет-нет-нет, не хочу ничего слышать.
Sakin ol. - Bana sakin olmamı söylemeyin.
- Не успокаивайте меня.
Bana şu bıçağı kaybetme, sonra da sinemaya gitme hikayesine inandığınızı söylemeyin.
Как можно верить во всю эту чушь про выпавший из кармана нож или про кино?
Hey, bana bunu söylemeyin.
Да бросьте вы.
Aşağıya indiğinde, buraya geldiğimi söylemeyin.
Но должна сказать... Когда она спустится, не говорите ей, что я был здесь.
Nereye gittiğimizi sakın söylemeyin.
Не рассказывайте мне, куда мы едем.
Parayı bana verin, sakın kocama söylemeyin.
Если вы дадите мне деньги, то ничего не говорите моему мужу.
Öyle söylemeyin. Bir ara uğrayın.
Карико, не говори так.
Kira son derece makul, ama sakın diğerlerine söylemeyin, yoksa huzurunuz kalmaz.
Очень разумная арендная плата, но не говорите ничего другим... иначе у Вас не будет покоя.
Auda'ya bunu söylemeyin.
Я бы не стал говорить это Ауде.
Ah, güzel olduğumu söylemeyin.
О, только не говорите мне, что я красива.
Ekselansları, söylemeyin.
Ваше Высочество, прошу вас. Не говорите этого, только не здесь.
Ona nerede olduğunuzu ve konuşmayı sizinde dinleyeceğinizi söyleyin. Ama lütfen, daha fazla bir şey söylemeyin...
Скажите ему что вы вмешаетесь в разговор, если я скажу неправду не говорите ему больше ничего.
Çok naziksiniz ama, yine de babama geldiğimi söylemeyin.
Нет. Вы так милы, только не говорите папе, что я здесь. Я убегаю.
Uyuyakaldığımı söylemeyin.
Только не говорите мне что я заснул!
Konuşmayınız. Lütfen, hiçbir şey söylemeyin.
Не говорите ничего прошу Вас
Benden öğrendiğinizi söylemeyin.
Не говорите, что это я вам сказал.
Yalan söylemeyin, zaten gerek de yok.
Не лгите. В этом нет необходимости.
- Hiç bir şey söylemeyin.
Только ничего не надо говорить.
Reisman'a inandığınızı söylemeyin bana.
Вы верите Райзману?
- İntihar ettiğini söylemeyin!
- Ах, бедный парень. Неужели он лишил себя жизни?
En iyisi de bu zaten! Hiç bir şey söylemeyin!
Да-да, лучше молчите, ни слова больше.
Eğer, yine Bernadette'in çantasıysa, hiç bir şey söylemeyin.
Вот так. Но если опять это чемоданчик Бернадет, тогда ничего не делайте, ничего, умоляю вас.
Kışlada resim yapacağınızı söylemeyin sakın.
Это и есть жизнь! Конечно, жизнь!
- Bana öyle kandırmaca şey söylemeyin.
Я не знал, что ваш самолет не выдержит нашего тягового луча- -
Lütfen şimdilik kimseye söylemeyin.
О, пожалуйста, не говорите об этом никому, по крайней мере, первое время.
Söylemeyin, ama ineğini bulamadığında anlayacaktır.
Не говорите ему... Но он же не найдет корову и обо всем догадается.
Sakın onlara Yargıç Bergerman'ın kızı olduğunuzu söylemeyin.
Не говорите никому, что вы дочь судьи Бергермана.
Kimseye söylemeyin.
Мы подождём удобного случая...
O kelimeyi söylemeyin.
Только не это слово!
- Pina'ya bir şey söylemeyin. - Merak etme, söylemeyiz.
- Что вы здесь делаете?
Siz söylemeyin.
Довольно болтать.
Cumhuriyetçi birini öpmenin huzur bozucu olduğunu söylemeyin sakın.
Что подрывного в поцелуе республиканки?
Sakın söylemeyin, biliyorum.
Отдай её бедным старым индейцам!
Onlara söylemeyin.
Закройте меня.
Böyle söylemeyin.
Это она назло. Не говорите так.
Söylemeyin.
Не надо говорить.
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söyleyeceğim 241
söylemem 123
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söylemem 123
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediler 23
söylediğim gibi 241
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söylediler 23
söylediğim gibi 241
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39