English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ U ] / Uzun zaman olmuştu

Uzun zaman olmuştu tradutor Russo

231 parallel translation
Yeni bir şey almayalı çok uzun zaman olmuştu.
У меня давно не было ничего нового!
İyi akşamlar Felix, uzun zaman olmuştu.
- Феликс, давно не виделись.
Oyunculuk yapmayalı uzun zaman olmuştu. Ve daha önce hiç böyle önemli bir role çıkmamıştım.
Я уже давно не актриса, но никогда у меня не было такой важной роли.
Uzun zaman olmuştu!
Давно не виделись.
Beni böyle öpmeyeli uzun zaman olmuştu.
Как давно ты не целовал меня вот так.
Küçük kardeşim gibi davranmayalı uzun zaman olmuştu.
Впервые за долгое время снова стал младшим братом.
Uzun zaman olmuştu.
Давно от неё ничего не было.
Uzun zaman olmuştu.
Столько времени прошло...
Görüşmeyeli uzun zaman olmuştu.
Много времени прошло.
Babanla koşuya çıkmayalı uzun zaman olmuştu hem.
Мы уже давно с твоим отцом не бегаем трусцой
Kendimi bir yere ait hissetmeyeli çok uzun zaman olmuştu.
Прошло столько времени с тех пор, как у меня было место, которому я действительно принадлежала.
Uzun zaman olmuştu.
Это было очень давно.
Uzun zaman olmuştu. Seni özledim.
Прошло много времени, и я скучала по тебе.
Uzun zaman olmuştu.
Прошло столько времени.
Uzun zaman olmuştu.
Как дела? Сколько лет!
Benim için de çok uzun zaman olmuştu.
Я тоже так давненько не делал.
Bir arabanın ön koltuğuna oturmayalı uzun zaman olmuştu.
Я не сидела на переднем сидении сто лет.
Güzel, ikiniz birlikte tatile çıkmayalı uzun zaman olmuştu.
Прекрасно, вы давно никуда не ездили вместе.
Uzun zaman olmuştu.
Привет, давно не виделись.
- Üzgünüm, çok uzun zaman olmuştu.
Так долго не ела сладкого. Без проблем.
Biri tarafından anlaşılmayalı uzun zaman olmuştu ama sonra sen geldin.
Я уже давно не надеялся быть понятым, и вдруг появилась ты.
Uzun zaman olmuştu. Seni görmek çok güzel.
Приятно снова тебя встретить.
Parkta yürümeyeli uzun zaman olmuştu.
Давно я не целовался в парке.
Bunu yapmayalı çok uzun zaman olmuştu. Evet.
- Давно мы этим не занимались.
... şehvetle ölçülebileceği fikrini tartışmayı bırakalı uzun zaman olmuştu. Grace'i yalnız bırakmak istememesine karşın Tom dolaşıp duruyor kasabadan kaçma yollarını kafasında kuruyordu.
Том с большой неохотой оставлял Грэйс, но теперь он часто бродил по Догвилю, погруженный в свои мысли, пытаясь решить проблему и разработать план побега Грэйс из города.
- İz sürmeyeli uzun zaman olmuştu.
- Я долго ждал какой-нибудь зацепки.
Hey, bundan görmeyeli çok uzun zaman olmuştu.
Ух ты, как давно я этого не видел
Bebeğimi gülerken ve sahnede bu kadar eğlenirken görmeyeli çok uzun zaman olmuştu.
- Я давно уже не видела, чтобы моя девочка улыбалась или ей было весело на сцене.
Gideli çok uzun zaman olmuştu.
Он отсутствовал долгое время.
Böyle çalışmayalı uzun zaman olmuştu.
Давно я не чувствовал этот запах.
Uzun zaman olmuştu.
Честно говоря, очень давно.
Uzun zaman olmuştu... birlikte.
Когда-то мы... вместе.
Bunu görmeyeli uzun zaman olmuştu.
Прошло много времени с тех пор, как я это смотрел.
Görüşmeyeli uzun zaman olmuştu. Bayan Greenberg.
Давно не виделись Миссис Гринберг.
Tanıdığımız biri ölmeyeli uzun zaman olmuştu.
Так давно уже не умирал никто из наших знакомых.
Yolculuğa çıktığımızdan beri, her türlü şeyle karşılaşmıştım bu yüzden hiç yalnız kalabildiğim vakit olmamıştı, bu yüzden..... bunu hissetmeyeli çok uzun zaman olmuştu.
В этом путешествии, чего только не происходило... У меня даже не было возможности побыть одной,... Я давно такого не чувствовала.
Müdür Sakaguchi, uzun zaman olmuştu.
Потому что заявление пока не подтвердили.
Birisi beni görmeyeli uzun zaman olmuştu.
Как же давно меня никто не видел такой.
Çok uzun zaman olmuştu.
Целую вечность не дула.
Kafam kopmayalı uzun zaman olmuştu.
Давно мне не отрубали голову.
Uzun zaman olmuştu.
Давно не виделись.
Uzun zaman olmuştu.
У меня так давно это было.
Uzun zaman olmuştu ha?
Давно этого не было, да?
Hanımım, Efendimiz espri yapmayalı uzun zaman olmuştu.
Давненько мы не слышали шуток господина.
Klübe uğrayıp beni almaya gelmeyeli uzun zaman olmuştu.
Прошли годы, с того момента, как ты забросила лабораторию и встретила меня.
Julian'la beraber eve gitmeyeli çok uzun zaman olmuştu.
Мы так давно не возвращались с Джулианом вместе домой.
Ama hala serbest bir kernel yoktu kernel yapmaya başladığımız son şey olmuştu ve uzun zaman önce başladığımız falan yoktu
Но свободного ядра до сих пор не было. Ядро суждено было быть одной и последних вещей, которые мы начали делать и разработку мы начали недавно.
Öyle olmuştu çünkü ben doğmadan uzun zaman önce hırsızların ve katillerin yüzyıllar boyunca her gün insanların topraklarına el koyduğu bir dönem yaşanmıştı.
Это случилось потому, что до моего рождения было время, когда грабители и убийцы начали захватывать все поля.
Uzun zaman olmuştu.
Не пойду.
Gerçekten bir eşim olduğunu hissetmeyeli uzun zaman olmuştu.
Я давно не чувствовала, что рядом настоящий партнер.
Sorgulamanı görmeyeli uzun zaman olmuştu Jethro.
Это так глупо.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]