Uzun zamandır tradutor Russo
6,010 parallel translation
Seni uzun, çok uzun zamandır tanıyorum.
Я тебя знаю очень давно.
Sorun şu ki, uzun zamandır ailesiyle o ilgileniyor.
Просто дело в том, что он так долго заботится о своей семье.
Uzun zamandır işsizdim.
Я так долго была без работы.
Bir şey hakkında uzun zamandır düşünüyorum, ve bunu söylemek benim için
Я много думал кое над чем. И мне трудно это сказать.
Korkulu korsan Malcolm'a onun telefonundan mesaj gönderdim ve uzun zamandır beklenen son dakika tatilinin dijital ekmek kırıntılarını bıraktım.
Я послал нашему старине пирату Малкольму пару текстов с ее телефона и оставил хвост из цифровых хлебных крошек, по которому видно, как в последний момент она решила уехать в отпуск.
Uzun zamandır insanlara içimi açmaya korkuyordum.
Я очень долго боялся... пустить кого-то в свою жизнь.
Binbaşı uzun zamandır tanımıyorum ama tak şeyi biliyorum o da dürüstlüğe son derece değer vermesi.
Я не так давно служу у майора, но я точно знаю, что он очень ценит честность.
Uzun zamandır böylesine tatlı bir şey görmemiştim.
Давно не попадались такие сладкие.
İyi bir hayatın keyfini sürmek için uzun zamandır bekliyordum.
Я долго ждал вкуса хорошей жизни.
Avery Markham uzun zamandır bu oyunda.
Эвери Маркэм давно в этом бизнесе.
Uzun zamandır pratik yapmayan biri için epey iyiydi.
Ты знаешь, что для того, кто давно не имел практики, это было очень даже хорошо.
Çok uzun zamandır yalan söylüyoruz, Francis.
Мы уже давно лжем, Фрэнсис.
Uzun zamandır gelen giden olmamış.
Похоже, он уже давно пустует.
Onu uzun zamandır tanıyorum.
Я его знаю уже очень давно.
Ama ben de yeterince uzun zamandır bu yalanın bir parçasıyım ve artık bunun benim de sırrım olduğunu kabul etmemin zamanı geldi.
Но я уже давно знаю правду, поэтому пора признать, что это и мой секрет.
Uzun zamandır görünmüyorsun.
Давно не виделись.
Bu uzun zamandır gördüğüm en düzgün kalkış.
У меня это самый гладкий взлёт, за последние годы.
Uzun zamandır böyle hissetmemiştim.
Давненько я такого не испытывала.
Uzun zamandır içinde tutuyordun.
Ты и так очень долго сдерживался.
Uzun zamandır oluyor.
И уже очень давно.
Uzun zamandır bizimle değilsin ama eminim bizim bir ekipten çok bir aile gibi olduğumuzu anlamışsındır.
Хоть вы с нами и недавно, но, я уверен, достаточно, чтобы понять, что мы не столько труппа актеров, сколько большая дружная семья.
Çok uzun zamandır uzaktaydım.
Меня не было слишком долго.
Onu uzun zamandır göremiyordun sonuçta.
Ты давно с ней не виделся.
Fred, uzun zamandır kaçıyordun, saklanıyordun olduğundan çok daha azıymış gibi davranıyordun.
Фред, вы бежали, прятались, притворяясь, что вы что-то меньшее, чем являетесь на самом деле.
Zypher'i uzun zamandır görmedim.
Я не видел Зайфер довольно давно.
- Yeterince uzun zamandır.
Достаточно долго.
- Ne? Eskiden böyle şeyleri fark etmezdim ama uzun zamandır insanların içini görebilen bir adamla çalışıyorum. Ne düşündüklerini, ne hissettiklerini.
Раньше я бы этого не заметила, но я довольно давно работаю с человеком, который видит людей насквозь, что они думают, чувствуют.
Bu yüzük çok uzun zamandır yanımdaydı. Ve geçmişimde çok bariz önemli bir yeri var.
Это кольцо было со мной очень долго, и... имеет очевидную важность моего прошлого.
Bu yükü uzun zamandır sırtında taşıyordun.
Вы с этим таскаюсь бремя в одиночку вокруг долгого времени.
Bu yükü uzun zamandır sırtında taşıyordun.
Ты носишь это бремя одна... уже очень давно.
Annemi uzun zamandır tanıdığımı söyleyelim.
Скажем просто, я знаю её уже довольно давно.
Uzun zamandır erkek arkadaşın mı?
Давно ты с ним встречаешься?
Birlik çok uzun zamandır mevcut.
Союз существует со времен золотой лихорадки.
Bunu unutabileceğin kadar uzun zamandır kalmıyoruz burada.
Мы здесь не так долго, чтобы ты мог забыть.
Ben de uzun zamandır onun sırlarını saklıyorum.
Я давно храню её секреты.
Bunu yapmayı uzun zamandır bekliyordum.
Давненько мечтал об этом.
Uzun zamandır buradayım.
Я пробыл здесь слишком долго.
Kafasını toplamak ve uzun zamandır ihmal ettiği şiir kitabı üzerinde çalışmak için Maine'de arkadaşının göl kenarındaki evine gitti.
Он поехал к друзьям, в домик у озера, чтобы очистить мысли и поработать над его давно забытой книгой поэзии.
Çok uzun zamandır değil.
Не долго.
Onu uzun zamandır görmüyor gibiyim.
Такое чувство, что не видела её целую вечность.
Onu uzun zamandır tanımıyordum.
Я не очень долго ее знал.
Bununla uzun zamandır yaşadın.
Ты долго с этим жила.
Tamam, belli ki senin ve babanın arasında... uzun zamandır bir şeyler var... çünkü poker suratın yok...
Хорошо, очевидно, что уже долгое время, между тобой и твоим отцом что-то происходит... ведь у тебя абсолютно "непроницаемое" лицо.
Uzun zamandır kimse bana o isimle hitap etmedi.
Никто не называл меня так очень давно.
Uzun zamandır oturup sohbet edemedik teğmen.
Мы давно не говорили, лейтенант.
Eşimle birlikte uzun zamandır deniyorduk.
Мы с мужем уже давно пытаемся.
Senden uzun zamandır böyle laflar duymuyordum.
Кстати говоря, я... давно ничего от вас не слышал.
Uzun zamandır kayıp olan klon çocukları bulmak zaman alır, bilirsin.
Знаешь, выслеживать давно пропавших детей-клонов - дело долгое.
Uzun zamandır düşündüğüm bir şey.
Я уже давно его обдумываю.
- Daha uzun zamandır böyle.
- Если не больше.
Uzun zamandır kimse yaşamıyor gibi.
Похоже тут давненько никого не было.
uzun zamandır görüşmedik 21
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25